Bir daha yağarsa evi alır götürür
Yılmaz, yaşananları şöyle anlattı: “Pazar günü gece saat 3’te gelen seslere uyandık. Dışarıdan gümbür gümbür sesler geliyordu. Camdan baktığımızda üstümüzde kalan yolun bütün suyunun bizim evin üstüne gelmekte olduğunu gördük. Yollardan adam büyüklüğünde kayalar düşüyordu. O üst yolun kenarlarında aylardır hafriyat var. Onları oraya koyanları defalarca uyardık. Umurlarında değil. Pazar gecesi de yağmur yağınca bütün yolu, su giderlerini tıkadı. Öyle olunca da sular hep bizim evin yanındaki yamaçtan aşağıya akmaya başladı. Biz elimizden geldiği kadar suyun yönünü değiştirmeye çalıştık ve evimize girdik. Sabah kalktığımızda seslerin toprak kaymasından olduğunu gördük”. AFAD ekiplerinin bölgeye gelerek evlerine baktıklarını söyleyen Yılmaz, ekiplerin birkaç güne toprağı kaldıracağız dediklerini fakat 3 gündür hala gelmediklerini söylüyor. Evin yıkılma tehlikesi olmasından dolayı ekipler tarafından evde kalmamaları için rapor tutulan ailenin gidecek yeri yok. “Ben kendi çabamla kaldıramıyorum toprağı hastayım. Eşim sakat, çocuklarım daha küçük bu toprak ancak el kuvvetiyle kalkar. Gidecek kimsemiz yok. Bir daha yağmur yağarsa toprak bu evi alır götürür.” diyerek içinde bulunduğu durumu anlatan Yılmaz yetkililerden yardım bekliyor.
“Eğer insanlık ölmediyse biri yardım etsin”
Sara hastası ve 3 çocuk babası olan Mustafa Yılmaz, ailesinin geçimini 3 ayda bir aldığı 650 liralık engelli maaşıyla sağlıyor. Başlarına gelen olaylara herkesin kayıtsız kalmasına isyan eden talihsiz baba; “O yollarında tıkanmasından sorumlu olanlar her şeyin farkında. Bir tanesi de gelip yardım teklifinde bulunmadı. Demek ki; ya insanlık ölmüş ya da biz insan değiliz.” Sokaklarında ki yollarında aylardır yapılmadığını söyleyen Yılmaz; “Bizim sokağımızı geçtiğimiz seçimlerden 2 ay önce kazdılar. Kanalizasyon boruları döşendi. Üstü toprakla örtüldü. Bize “Yarın gelip yola beton dökeceğiz. Eski haline getireceğiz” dediler. Hala bekliyoruz. Üzerinden aylar geçti. En son yine şikayete gittik, bayram gelmeden kapatacağız dediler. Neredeyse bayram geldi hala gele gide yok. Ben şimdi bu evimin üstüne yıkılan toprağı kaldırmak için buraya iş aracı sokmak istesem o araçlar buraya nasıl girecek. İnsan zor çıkıyor bu yolları” dedi.
Yılmaz son olarak: “Biz köyde değiliz. Burası merkez ilçeye bağlı bir mahalle. İçinde bulunduğumuz duruma bakın. Köylere daha fazla hizmet veriliyor. Zenginlerin mahallesinde olsak acaba durumumuz böyle olur muydu? Bizim buralar göz önünde olmadığı için kimsenin umurunda değil. Eğer insanlık ölmediyse gelsin biri yardım etsin” diyerek yetkililere sesini duyurmaya çalıştı. (Yusuf Özgün)
Heyelan 3: Daha önce beton olan yollar kanalizasyon çalışmalarından sonra bu halde bırakılmış.
