Alaplı’da bir genç, Ereğli Osmanlı Çileğini yeniden canlandırmak için topraksız tarım yöntemiyle Ar-Ge serasında Osmanlı Çileği yetiştiriyor.
Alaplı ilçesinde Yıldır Ulukaya (30) adlı şahıs, bölgede bir ilki gerçekleştirerek nesli tükenmek üzere olan Osmanlı çileğini kendi yaptığı 40 metrekarelik serasında topraksız olarak yetiştirmeye başladı. Osmanlı çileği fidesi bulmakta zorluk çektiğini, serasının 450 fide yetiştirme kapasitesinde olduğunu belirten Ulukaya, şöyle konuştu: “Yaklaşık 5 aylık bir araştırma sonucunda bu sistemi yapmış bulunmaktayız. Projemiz topraksız tarımda Ereğli Osmanlı çileği projesidir. Elimizde 300 Osmanlı çileği fidesi var. Yalnız 450 ile 500 dikim hacmimiz var. Fide bulmakta zorluk çektiğimiz için şu an elimizde 300 fide var. Osmanlı çileği bölgemizin önemli bir değeri, biz de buna teknoloji vasıtasıyla yeniden hak ettiği değeri kazandırmak istiyoruz. Osmanlı çileği gerçekten değerli bir meyve, bakım ihtiyaçlarından bölgenin sanayileşmesinden ve dış etkenlerden dolayı eskisi kadar çok fazla üretilmemekte ve git gide değerimiz kaybolmaktadır. Biz de buna teknoloji vasıtası ile yeniden ivme kazandırmak istiyoruz. İnşallah bölgemize ve ülkemize hayırlı olur.”
“TELEVİZYONDA GÖRDÜM İNTERNETTE ARAŞTIRDIM”
Topraksız tarım uygulamasını televizyonda gördüğünü daha sonra internette araştırarak bölgede yapabileceğini gördüğünü belirten Ulukaya, şunları söyledi: “Böyle bir olayı daha önce başka bir yerde gördüm, araştırmaya karar verdim. Baktım topraksız tarım gerçekten yapılması gereken ve Avrupa’da çok fazla kullanılan, ülkemizde 2008 yılından bu yana kullanılan bir sistem. Bölgemizde ilk defa bize nasip oldu. İnşallah daha büyüklerini yaparız. Bu konuda Kaymakamımız Yıldıray Malğaç ve Gıda Tarım ve Hayvancılık İlçe Müdürü Rafet Yılmaz’a teşekkür ediyorum. Bizden desteklerini esirgemediler. Bize tarım mühendisi tayin ettiler. Onların yardımları ile farklı teknikler ile Osmanlı çileğine hak ettiği değeri kazandırmayı istiyoruz.”
TÜMÜYLE ORGANİK ÇİLEK
Topraksız tarım sistemi ile ilgili bilgi veren Ulukaya, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sistem çatı oluklarının içinde suların dolaşması ile çalışıyor. Sistem 7/24 çalışıyor. Çünkü bitkinin ne zaman besleneceğini biz tam bilemiyoruz ama sistemi çalıştırarak bitkinin her zaman istediği an beslenmesini sağlıyoruz. Bu bitkinin büyümesini sağlıyor. Çatı oluklarında dolaşan suda toprakta olan mineraller var. Kesinlikle hormon yok sadece ve son derece organik toprağın içerisinde olan mineraller var. Osmanlı çileğinin ihtiyacı olan mineraller var. Yani sadece çileğin ihtiyacı olan mineraller var. Başka bir bitkiye asla fayda sağlamaz. Ayrıca burada bir ilki gerçekleştirdik. Topraksız tarımda kök boğazının tutulabilmesi için perlit kullanılıyor, kokopit kullanılıyor, domates sektöründe ise cam yünü kullanılıyor. Biz ise Osmanlı çileğinde öğütülmüş fındıkkabuğu kullanıyoruz. Fındıkkabuğu yöremize ait bir ürün, öğütülmüş fındıkkabuğunu kök boğumunu koruması adına bitkiye yerleştirdik. Bununla ilgili denememiz oldu, sıkıntı görmedik. İnşallah topraksız tarım yapan diğer işletmelerde fındıkkabuğuna yönelir. Yurt dışı menşeli ürünleri tercih etmezler.”(İHA)
