Zonguldak eski Belediye Başkanı Muharrem Akdemir, bugün Emirgan Otel'de gazetecilerle kahvaltıda buluştu. CHP’de il başkanlığına aldı geçtiği yönündeki soruya “Ağabeylik yapmak isterim” şeklinde yanıt veren Akdemir, gerçek niyetini ortaya koydu.
Son yerel seçimlerde CHP’nin Zonguldak’ı kaybetmesinin en büyük sorumlusu olarak gösterilen Aldemir’im bu pişlinliği hayretle karşılandı. 

İşte Akdemir’in basın toplantısından öne çıkanlar: 

"İlk önce davetime icabet ettiğiniz için gönülden ayrı ayrı tek tek teşekkür ediyorum. Ben sizlerle bu gönül köprüsünü kurabilmişsem gerçekten çok mutluyum. Bu gönül köprüleri çok önemlidir. Özellikle sizler halkımızın sesi, gözü, kulağısınız. Her birinizin ayrı ayrı emekleri var. Bu çalışmaların yansıtılması, aktarılmasında her birinizin katkıları var. Hepinizi çok sevdim. Gerçekten yürekten sevdim. Bir defa benim mesleğim gereği, insan yoğuran kişiyim. Bunun sizler nezdinde eğer oturtturabildiysem mutluluk, huzur duyduğum konudur. Mesleğiniz icabı eleştiriler olacaktır. Bunlar çok doğaldır. Zonguldak çok küçük bir yer, bırakın Zonguldak’ı dünya çok küçük bir yer. Her gün mutlaka karşılaşıyoruz. 

31 Mart seçimi geçirdik. Zonguldak’ta bir görev değişimi oldu. Bu konuda olumlu olumsuz eleştiriler geldi. Bu güne kadar sakin durdum. Sessiz kalmaya özen gösterdim. Zamanı gelince konuşurum dedim. O benim için hayat felsefesiydi. 1.5 ay gibi yokum. Tatile çıkacağım. Ufak tefek eleştiriler varsa şahsımda onları da cevaplandırayım dedim. Zonguldak’ı gerçekten belediyecilik olarak hep adlandırıyoruz. Çok zor bir il. Coğrafyası gerçekten Türkiye’nin en zor illerinden bir tanesi. Artı bir de coğrafyasının da yanında mülkiyetle ilgili de çok sorun var. Halen aşılamadı, belediye olarak sıkıntılar var. Hep inşallah diyoruz ama bu işler inançlı, kararlı idareciler gerekiyor. Zonguldak bir kez daha adım atar. Biraz daha çehresini, görüntüsünü değiştirir. Ve değiştirmek zorunda. Bunun için kararlı idareciler, kararlı yöneticiler. Başta hükumet kanadından olmak üzere A’sı B’si yok hepsi Zonguldak adına bir araya gelmeli. Bu sorunları mutlak suretle bir araya gelmeliyiz. Her geçen süre bir handikap. Üç ay geçti. Dördüncü aya girdik. Dört ay nasıl geçti. Biz 8 yıl nasıl geçti anlamadık. Bir yazı yazıyorsunuz aylarca takibini yapıyorsunuz. Eğer takip etmezseniz yazı orada kalmış. İdareciler de kimlere görev verilmiş mutlaka takip edilmeli.

Seçim atmosferinden sonra şahsıma yönelik eleştiriler çok oldu. Sadece dinlemekle yetindim. Olur dedim, seçim atmosferindeyiz. Kaybeden taraf daha sancılıdır. Doğrudur doğaldır. Ama söylemlerin şekli ve boyutu çok önemlidir. Ben hep şunu söylemişimdir. Size geri dönecek lafı asla söylemeyin. Öğretmenler odası okul müdürünün eleştirildiği yerdir. Eleştirecek doğaldır. Ama eleştirdiğin zaman işte o sarf ettiğin kelimeler sana geri dönmemeli derdim. Bunu şiar edinmişimdir. Belediyede de arkadaşlarıma aynı şeyi söylemişimdir.
 

TOPLUMSAL OLARAK ACELECİ BİR TOPLUMUZ

Görev sürem içerisinde çok büyük sıkıntılar çektim. Sizler de bazen yazdınız, bazen yazmadınız sohbet ettik. 8 il başkanı, 5 ilçe başkanıyla çalışmışım. Ve bu süreçte 9 seçim görmüşüm. Dile kolay değil. Sadece bunlar değil yaptığımız çalışmalar da üst üste geldi. Arıtmadan başladık. Doğalgaz, enerji, internet, Telekom. Bunların hepsi dilaver tepelerine kadar, karaelmas, inağız tepelerine kadar gitti. Mutsuz muyum asla, şimdi görevde olsam yine başlatırım. Seçim falan bakmam. Zonguldak’ın geleceğine yatırımdır. Zonguldak Belediyesi’nde ilk defa kurumları bir araya getirip bunları beraberce yapın, tartışın hep birlikte yapılsın diyen benim. Hep parça parça, bölük bölük yapılmış. Ama biz bunların hepsini bir araya getirdik. Özellikle enerji konusu Zonguldak için çok büyük bir yatırımdı. Elzem olan bir konuydu. Zonguldak’ın yapısal olarak da gerçekten yağmur suyunu 300’lük yerine 600’lük koyun diyorum. Mümkün değil diyorlar. Yanında elektrik hattı geçiyor, başka hat geçiyor diyorlar. Böyle çalışmalar içerisinde olunca coğrafi konumda da olunca bazen ağır gidiyor. Sıkıntılı gidiyor. Toplumsal olarak aceleci bir toplumuz. Bunun da bir süresi var. Bunu anlatamadık. Zeminin kazıldıktan sonra en az bir ay bekleyip oturması gerekiyor. Enerji, inanın üç dört kat iş yapıyorlar. Özel bir toprak döşüyorlar, parke taş döşüyorlar. Günlerce sürüyor. Çektiğiniz hat üzerinde kopukluk var mı kontrol ediliyor. O süreyi biz beklemek zorundaydık. Gecikmeler ondan oldu. Bizi eleştiri yağmuruna tuttular. Ama Zonguldak adına çok büyük bir iş yapıldığını iddia ediyorum. Son 40-50 yıla hitaben bir iş yapılmıştır. Zonguldak’a ekonomik olarak bir girdi sağladı. 170 milyon liralık bir yatırım. Esnafımız faydalandı, çalışanlarımız faydalandı. Küçük alışverişlerinizi Zonguldak esnafından alın, Zonguldak’ın çocuklarını işe alın dedim. 2 yıl gibi bir çalışmaları yapıldı. Sağ olsun dinlediler o şekilde çalışmalarını yaptılar. Gördüğü kadarıyla Kozlu, Bahçelievler tarafında çalışmalar var. Bunlar olması gereke şeyler. Sıkıntı tam Bahçelievler dar ve kalabalık bir mahallemiz. Artı arabası olmayan yok. Her taraf araba park yeri. Bunlar karşılıklı anlayış olursa erir, çözülür gider.

8 YIL GÖREV YAPMIŞ BİRİSİ OLARAK BU ELEŞTİRİLERİ HAK EDİP ETMEDİĞİM TARTIŞILIR

Tabii ki eleştirilerimizi aldık. Ancak arkadalar eleştirirken haksız ve fütursuzca eleştirdiklerini gördük. Kendilerine yakıştıramadık. Bir suçlu bulunacak ya, kaybeden taraf mutlaka suçu altın olsa kim kabul etmez. Hep suçluyu başka tarafta ararız. Ama biz beyin jimnastiği yapmayız. Hem ailem hem de yetiştirdiğim öğrenciler, görev yaptığım arkadaşlara hep beyin jimnastiği, özeleştiri yapın derdim. Hoşuma gitmeyen konular içerisinde oldu. Partili arkadaşlarımızın da şahsıma karşı tepki verilmesi adına söylendi. Halkımız onu değerlendiriyor. En büyük handikabımızı kendi içimizdeki handikabımızdır. Bunu sadece ben değil genel merkezimiz de söylüyor. Biz birbirimize karşı olan olumsuz eleştirilerimizi dışarıya harcasak dışarıya sarf etsek çok daha başarılı oluruz. Hain kelimesi şahsım olarak algılamam, üstüne alınmam söz konusu olamaz. Ailem olarak da oturduk konuştuk. Biz destek vereceğiz. Ben CHP’nin belediye başkanıyım, üyesiyim, böyle bir şey olabilir mi? Ben ona çok üzüldüm. Birisi hakkımı helal etmiyorum diyor. O senin bileceğin iş. Edip etmemek herkesin birbirinde hakkı varsa edip etmemek kendi bileceği iş. Sonradan lafı çevirdi partim adına dedi. O zaman konuşmalarını biraz daha düzenli yap. Televizyon programına çıkıyorsunuz söylüyorsunuz. O zaman ben sizin konuşmalarınızı belleğime yazdım. Nerede ne konuştuğunu çıkayım anlatayım mı? Bunlar hoş şeyler değil. Bir il başkanım beni eleştiriyor. Partili belediye başkanını eleştiriyor. İş yapılırken bunun belli sırası vardır. Sen basını çağırıyorsun bilgi veriyorsun. Telefon denen bir alet var. İki saniye sürmüyor. Ararsın başkanım bu iş neden gecikti dersin ben de halkıma anlatayım dersin. O zaman amaç farklı diyorum. Bunlar üzücü şeyler. Sessiz kalmak da hoş değil diye düşündüm. Kırmadan dökmeden cevap vereyim dedim. Zonguldak evladı olarak, bu memlekette 8 yıl görev yapmış birisi olarak bu eleştirileri hak edip etmediğim tartışılır. Bunun zamanlaması vardır, il başkanlarımız, ilçe başkanlarımız hep yanıma geliyorlardı. Ben hep notlarınızı alın. Halkın getirdiği notları bana iletin. Benim göremediklerim de vardır tabi bunu basın yoluyla yapmayın derdim. Bir çok başkanım da bu işi yapan başkanım da vardı. Notlarını bana verirlerdi mahallelerde yapılacak iş varsa gidermeye çalışırdım. Daire müdürüne, şefe telefon etmeyin bana getirin ben iletirim derdim. Bunlar tabi ki benim nezdimde, pek kabullenemeyeceğim üzüldüğüm noktalardı. İnşallah bundan sonra arkadaşlar, görev yapacak, görev yapan ilimiz içerisinde ilçesi, kadın kolları, gençlik kolları yönetici kadro bunlara devam edersek daha iyi olur. Biraz daha kendine bakacaksın, aynaya bakacaksın. Sonra değerlendirmede bulunacaksın. 

ZONGULDAK SAHİL KENTİ, BALIKÇI OLMAZSA OLUR MU?

Sizlerin de çok büyük işlevsel görevleri var. Yerel basının yaşaması için destek verilmelidir. Ben sizleri kutluyorum, işlevsel görevlerinizi bazen yorum yaparken o makamda kişinin yerine kendinizi koyarak yaparsanız biraz daha ölçülü eleştiri olur diye düşünüyorum.
Balıkçı arkadaşlarımızın sorunu. Çekeklerin yıkılması meselesi. Biz de balıkçı arkadaşlarımız var. Şehrin balık ihtiyacını karşılayan balıkçılarımız var. Zevk için yapanları ayırt ediyorum. Zonguldak’ın günlük balık ihtiyacını karşılayan balıkçılarımız var. Yerleri yıkıldı. Beni hep sen bize sahip çıkmadın esprisi var. Anlattığım halde o yorumu farklı yapıyorlar. Yer hüküm ve tasarruf hazine, defterdar. Benim hüküm ve tasarruf yapamayacağım bir yere nasıl bir fikir yöneteyim. Ama demedim mi dedim. Milli emlak müdürümüzle, valimizle oturduk konuştuk. Zonguldak sahil kenti, balıkçı olmazsa olur mu? Olmaz. Bu balıkçıların korunması gerekiyor. Tamam yıkalım ama yerine hem kayıklarını çekebilecekleri bir yer hazırlayalım. Ben onların yanında olmamam gibi bir şey mümkün değil. Biz esnafın yanında olmayacağız, tüccarın yanında olmayacağız kimin yanında olmayacağız. Otur kendi kendine iş yap git olmaz öyle şey. Biz valimizle, TTK genel müdürümüzle de görüştük. Orada dolgu planımız vardı. İtiraz ettiler, gitti. Mahkeme iptal etti. Balıkçı arkadaşlarımız bana gönül koyuyorlar. Onlar tabi benim tek tek anlatmam söz konusu değildi. Yavuz bey başkanları vasıtasıyla anlatıyordum. Erdal Ata beyden itibaren müthiş bir devlet adamıydı. Anlayışlı kaliteli bir devlet adamı, kulakları çınlasın. Hepsiyle tek tek görüştük. Bir projeyle balıkçı arkadaşlarımız rahat eder.

BENİ BAĞIŞLAYIN YAPAMADIKLARIM İÇİN

Birlikte olabildiğimiz an birlikte birbirimize sahip çıkabildiğimiz an gerçi rakip taraf da birbirine sahip çıktı. AK Parti de aylarca çalıştı. Ama bizler CHP olarak üstün geldik. Ama ne oldu CHP’li arkadaşlar bir araya gelebilmenin heyecanının müthiş bir şekilde yakaladılar. Tek olumsuz bir şey konuşulmadı. Ama Zonguldak genelinde aday olabilirsin, herkes demokrasi gereği 18 yaşını geçmiş Türk vatandaşı her yere aday olabilir. Ama başkalarını kötüleyerek hiçbir yere varılmayacağını herkes bilir. Bizler partili olarak dilerim o sevgiyi saygıyı kendi içimizde iyi yakalamalıyız. Buna ülkenin de ihtiyacı var. Hepimiz apayrı görüşler içerisindeyiz ama aramızda sevgiyi, saygıyı yakalamışız. O nedenle bu sevgiye saygıya toplum olarak da siyasi görüşler ne olursa olsun bunu yapmalıyız . Yaparsak Zonguldak çok daha güzel günlere gelecektir.

Önümüzde il ve ilçe seçimleri var. Bunlar bakın birliktelik için önemli şeylerdir. Siyasette erken konuşmak olmaz. Almış olduğum terbiyem, eğitim. Yaptığım işler, yapabildiklerim. Bunu halk değerlendirecek. Siz değerlendireceksiniz. Beni bağışlayın yapamadıklarım için de.

AK Parti ile böyle bir ilişkiye girmem söz konusu olabilir mi? Herkes bir şey söylüyor. Kendi içimizden söylüyorlar. Eleştiriler hep bakın benim nezdimde olumsuz oldu. Yapılan işlerin bir tanesini olumlu şekilde niye anlatmadın? Uğur Mumcu kavşağı mükemmel bir iş. Bir tanesi çıkıp da bahsetmedi. Bir tane yapılan olumlu işi söyle. Sen benim il başkanımsın. Onu niye söylemiyorsun değerli arkadaşım. Biz mahallelere beraber çıktık. Boy boy fotoğraf çektirdik. Onları niye söylemiyorsunuz. Benim üzüntüm bu. Bir de onları söyle. Yok rögar kapağı açıkmış, yok araba park etmiş. Bunları konuşacaklarımıza ben senin belediye başkanıyım.
CHP seçmeni gitti oyunu kullandı. Benim bireysel olarak A, B, C o kadar kişiye ulaşmam mümkün değildir. Herkesin bir düşüncesi fikri vardır. Herkes özgür iradesini sandığa yansıttı. Genel merkezin işidir. Genel merkez bundan böyle daha düzgün, düşünür enine boyuna tartışır, yönetimini toplar. Daha mantıklı kararlar vermeye çalışır.
Bana göre benim yapacağım iş benim gibi arkadaşları bir araya getirip ağabeyleri kabul ediyorlarsa o sevgi ve saygı içerisinde toplanabilme imkanını bana oluştur derlerse ben onu yaparım."