Zonguldak Belediye Meclisi bağımsız üyesi Turan Demirtaş, belediyenin kasasına 2016 yılında her gün 380 bin TL girdiğini söylerken bu rakamın 2017 yılında günlük 520 bin TL olduğunu belirtti

 “SADECE BAHANE ÜRETİYORLAR”

 

Zonguldak Belediyesi CHP’li meclis üyesi iken partisini eleştiren bir çok açıklamada bulunduğu için bir süre önce partisinden ihraç edilen Turan Demirtaş, Zonguldak Belediyesi’nin keyfi yönetildiğini iddia ederek belediyenin kasasına giren paraları ve harcamaları anlattı. Zonguldak Belediyesi’nin kasasına 2016 yılında günlük 380 bin TL girdiğini bu rakamın 2017 yılında günlük 520 bin TL’ye çıktığını söyleyen Demirtaş, “Yalanlayanın gerçekleri yüzüne çarparım. Bu paralarla neler yapılır, neler. Zonguldak, iki Zonguldak olur. Birde yapılanlara bakın, sorun, paraların nerelere gittiğini anlarsınız. Üretmeyi; bahane üretmek, Şeffaflığı, Hesap vermeyi; sorulara cevap vermemek olarak değerlendiren Belediye Başkanından halktan yana belediyecilik beklemek, hayalden de ötesi ütopyadır” dedi.

Belediye Başkanı Muharrem Akdemir’e yaklaşık 40 gün önce ‘belediyenin hangi birimlerinde kaç taşeron işçisi çalışıyor, isimleri ve fiilen yaptıkları görevler nedir?’ diye sorduğunu fakat Başkan Akdemir’in günler geçmesine rağmen bunu açıklamamasını da eleştiren Demirtaş, “Ciddi, disiplinli, planlı programlı çalışılan bir Belediye Başkanının 1 saatten önce bile cevabını verebileceği sorularımın, aradan 40 gün geçtiği halde cevaplandırılmamış olması, belediyenin ne kadar ciddiyetsiz ve keyfi yönetildiğini göstermektedir” dedi.

 

“ZONGULDAK’I ÇIKMAZA SÜRÜKLÜYOR”

 

Sorumsuz ve ciddiyetsiz çalışan bir belediyenin olduğunu ve Akdemir’in her geçen gün Zonguldak’ı çıkmaza sürüklediğini de belirten Demirtaş, “Sorumsuz, ciddiyetsiz, disiplinsiz, plansız programsız çalışılan belediyenin; önceliği olmayan, incik- boncuk işlerle vakit geçirdiği, çok önemli ve acil sorunlarımızı kalıcı olarak çözmediği ve her geçen gün Zonguldak’ı, daha da çözümsüzlüğe ve çıkmaza sürüklediği görülüyor” dedi. 

Demirtaş yaptığı açıklamada, ”Halkçı Belediye; Katılımcı, Danışan, Paylaşan, Planlı-programlı çalışan, Üreten,  Kaynak yaratan, Şeffaf, Hesap veren belediyedir. Kaynak yaratmayı; zam yapmak, Üretmeyi; bahane üretmek, Şeffaflığı, Hesap vermeyi; sorulara cevap vermemek olarak değerlendiren Belediye Başkanından halktan yana belediyecilik beklemek, hayalden de ötesi ütopyadır. Sorumsuz, ciddiyetsiz, disiplinsiz, plansız programsız çalışılan belediyenin;  önceliği olmayan, incik- boncuk işlerle vakit geçirdiği, çok önemli ve acil sorunlarımızdan; Tapu, Kentsel Dönüşüm, Trafik, Otopark gibi sorunlarımızın hiç birini kalıcı olarak çözmediği ve her geçen gün Zonguldak’ı, daha da çözümsüzlüğe ve çıkmaza sürüklediği görülüyor.  Kentlileri bilinçlendirmek, önder olmak, harekete geçirmek, kentinin stratejisini ve politikasını kentlilerle birlikte belirlemek, yapılacak eylemlere ve yatırımlara karar vermek; Milletvekillerinin değil, kentin Belediye Başkanının görevidir.   Bir siyasi partinin belediye yönetimindeki başarısı veya başarısızlığı, ülkede iktidar olduğunda, nasıl bir yönetim sergileyeceği hakkında ön fikir veren, önemli bir göstergedir. Zonguldak Belediyesinin, tarihinin hiçbir dönemde görülmemiş kadar büyük geliri var. Bakın, bu yıl, tatil günleri hariç, belediyenin kasasına her gün 380.000.- Liranın üstünde  para girdi. Her gün 380.000.-TL.  Yalanlayanın gerçekleri yüzüne çarparım.2017 yılında ise, her gün 520.000.- Liranın üzerinde para girecek. Dikkat edin, her gün 520.000.- lira. bu paralarla neler yapılır, neler. Zonguldak, iki Zonguldak olur. Birde yapılanlara bakın, sorun, paraların nerelere gittiğini anlarsınız. Ben soruyorum ama cevap verilmiyor. Neden mi? Bence Zonguldaklıların gerçekleri öğrenmesinden korkuluyor. Nedeninin yorumunu sizlere bırakıyorum” dedi.

“BU KÖTÜ GİDİŞ DURDURULMALI”

Zonguldak’ın bu kötü gidişinin durdurulması gerektiğini ve bu gidişi durdurmak için sadece duyarlı meclis üyelerinin çabalarının yetmediğini söyleyen Demirtaş, tüm Zonguldaklıları kentinin sakini değil, sahibi olma çağrısında da bulundu. Demirtaş, “Yaşayanlara ve gelecek nesillere karşı sorumluluk duyan meclis üyeleri, her ortamda; “böyle gitmesin, halkın parası önceliği olan kalıcı işlere harcansın, gereksiz keyfi harcamalar durdurulsun, tüyü bitmemiş yetimin hakkı yenmesin, şeffaflık olsun, hesap verilsin”  diye yüksek sesle ne kadar bağırsalar da, cevap veren olmadığı gibi, duymak isteyen de olmuyor.  Anlaşılıyor ki; sadece duyarlı meclis üyelerinin çabaları yetmiyor. Kötüye gidişi durdurmak, ancak, Zonguldaklıyım diyen her bireyin, STK’ların ve basının; belediyeyi ve meclisini yakından izlemesiyle, harcamaları sorgulamasıyla, yanlışlıklar karşısında sesini yükseltmesiyle, özetle: "kentinin sakini değil, sahibi olmakla" mümkün olacak” şeklinde konuştu. (Umut ERSES)