Zonguldak İl Müftü Yardımcısı Tahir Erçin, son günlerde ortaya çıkan sapık şeyhler ve cemaat liderleri ile ilgili açıklama yaparak, "Çocuklara doğru dini eğitimi devletin denetimi altında bulunan kurumlar vermeli" dedi.
Zonguldak İl Müftü Yardımcısı Tahir Erçin, beraberinde Şube Müdürü Ercan Bingöl ve Şef Tahsin Çelik ile birlikte Zonguldak Gazeteciler Cemiyeti'ni (ZGC) ziyaret etti.
Ziyarette Tahir Erçin kutlanacak olan 1-7 Ekim Camiler ve Din Görevlileri Haftası'nda yapacakları etkinlikler hakkında bilgiler verdi ve ayrıca dini eğitim konusunda velilere önemli mesajlar verdi.
HAFIZLIK EĞİTİMİNİ TAMAMLAYAN ÖĞRENCİLERE TEŞEKKÜR VE TAKDİR BELGESİ TAKDİM EDİLECEK
Zonguldak İl Müftü Yardımcısı Tahir Erçin konuşmasında, " Diyanet İşleri Başkanlığımızın her yıl olağan olarak rutin olarak kutlanmış olduğu 1-7 Ekim Camiler ve Din Görevlileri Haftamız var. Bende hem haftamızla alakalı sohbet etmek hem de müftülüğümüz dün hafta boyunca yapacağı etkinlikler hakkında bilgilendirmek amacıyla bu ziyareti gerçekleştirdim. İl Müftümüz Aşır Duygun Çaycuma'da olduğu için gelemedi, kendisinin selamını iletiyoruz.
1-7 Ekim Camiler ve Din Görevlileri Haftası'nda camilerimizde düzenleyeceğimiz etkinliklerin ötesinde biz bu hafta içerisinde kurumumuzda çalışıp da emekli olmuş din görevlilerimize birer plaket takdim etmek istiyoruz. Kur'an kurslarımızda 2-3 yıl gibi bir süre zarfında hafızlık eğitimini tamamlayan kız çocuklarımıza başkanlığımız tarafından onlara takdir ve teşekkür belgesi sayın valimiz tarafından kendilerine takdim edilecek” dedi.
DİN GÖREVLİLERİNE YÖNELİK TELEKONFERANSLAR YAPACAĞIZ
Din görevlilerine yönelik olarak tele konferanslar verileceğini ifade eden Erçin, "Yine din görevlilerimize yönelik malum bu süreçte Covid-19 dan dolayı konferanslar yapamıyoruz ama telekonferans yöntemleri ile gerek din görevlilerimize gerek Kur'an kursu öğretmenlerimize ve gerek halkımıza dönük sosyal medya hesaplarımızdan programlarımız bu hafta içerisinde olacak." şeklinde konuştu.
Son günlerde ortaya çıkan sapık şeyhler ve cemaat liderleri konusunda gazetecilerin sorusunu cevaplayan Zonguldak İl Müftü Yardımcısı Tahir Erçin şunları söyledi:
"Malumunuz Diyanet İşleri Başkanlığımızın kuruluş amaç ve gerekçeleri halkımıza Kur'an'ın ve onun tebliğ olan hazreti peygamberimizin mesajlarını doğru bir şekilde aktarmak gibi bir görevimiz var. Biz bunları camilerimizde ve Kur'an kurslarımızda ve bunun dışında sosyal mecralarda aktarmaya halkımıza bu doğru bilgiye ulaştırmaya gayret ediyoruz. Tabii bizler bunu yaparken Bunun dışında bu Diyanet İşleri Başkanlığı çatısı altında olmayan kurum ve kuruluşlarında sonuçta bu tebliğ görevini kendi üzerlerine aldığı böyle bir tebliğ ve irşad görevleri var Ancak Burada bazı sakıncalar meydana gelebiliyor tabii ki. İşin kaynağı nedir; efendimiz bize iki kaynak bırakmıştır; bunlardan şaşmadığımız sürece doğru yoldan ayrılmamış oluruz. Bunlardan ilki Kur'an-ı Kerim diğeri de peygamber efendimizin sünnetidir. Bizler Diyanet İşleri Başkanlığı olarak bu iki kaynağın ekseninde bu iki kaynaktan bilgileri almak suretiyle halkımıza bu doğru bilgiyi ulaştırmak gayreti içerisindeyiz.
Bu sahte şeyhler sorunu sadece ülkemizle alakalı bir durum değil aslında, farklı ülkelerde de zaman zaman ortaya çıkıyor. Bizler işte gerek cami ve gerek Kur'an kurslarımızda malumunuz şu anda Tepebaşı'nda yatılı erkek Kur'an kursu inşaatımız devam ediyor işte biz oraya yavrularımızı almak suretiyle bizim amacımız sadece herkesi hafız etmek değil ama o yaş grubu öğrencilerimize dini doğru kaynaktan öğrenmelerini sağlamaktır tek gayemiz odur. Malumunuz Kur'an kursları devletin denetimi altındadır. Hiçbir birimimiz denetimden uzak değildir."
Kendisini Bitlis'te ilçe nüfus olarak göreve başladığını ve o dönemde Hendek olaylarının meydana geldiğini ifade eden il Müftü Yardımcısı Tahir Erçin, çocukların doğru dini eğitimi devletin denetimi altında bulunan kurumlar çatısı altında alması gerektiğini belirterek şunları ifade etti:
"Bitlis'te malum terör örgütü ve yandaşlarının hendek kazma faaliyeti olmuştu. Sabah müftülükten arandığımda bana dediler ki görevlerden bir tanesi Hendek kazmak sünnettir demiş. Şimdi biz tabii ki bayağı bir telaş sandık bizim din görevlimiz nasıl böyle bir şey söyleyebilir diye. Hendek kazmanın sünnet olduğuna dair nereden vurgu yapmış, peygamber efendimiz Hendek Savaşı'nda Hendek kazıldığını ve müşriklerden şehri koruduğunu söylemiş. Ama bir bu görevliyi araştırdığımızda diyanet İşleri Başkanlığı çatısı altında olmayan yerel de sizin bahsettiğiniz tarzda artık nereden besleniyor hangi kaynaktan besleniyor güç alıyor bilemiyoruz ama bir araştırma yapıldığında diyanet İşleri Başkanlığı çatısı altında olmayan bir görevlinin yerelde belli çevrelerce kendilerini hoca yakıştırılması yapılan bir kişi tarafından söylendiği ortaya çıktı.
Hepimizin evladı var, hepimizin yavrusu var, onların doğru bir dini terbiye ile yetişmeleri için her anne-baba elinden gelen gayreti gösteriyor. Ama yani biz Diyanet işleri Başkanalğı olarak bu vazifeyi yürütürken maalesef bu tarz yanlış; ki en yakın örnek FETÖ örneğidir, bunun gibi insanlara farklı görünüp arka planda farklı amaçlar ve gayeler gidenler var. Bunların denetlenmesi elbette ki devletimiz tarafından yapılmaktadır yapılacaktır da,
Ama bizim bundan önce asli görevimiz aslında şu; vatandaşımıza evlatlarını bu tür yapılardan uzak tutmaları, doğru bilgiyi denetlenebilir kurumların, devlete hesabını veren kurumların çatısı altında almaları yönünde gayret gösteriyoruz."
ZGC Başkanı Derya Akbıyık da; katılımlarından dolayı İl Müftü Yardımcısı Erçin ve beraberindekilere teşekkür etti.
