Zonguldaklı Sivil toplum örgütleri bugün adliye önünde basın toplantısı düzenleyerek Zonguldak Belediye Meclisi’nin temmuz ayı ikinci bileşiminde karara bağlanan yürütmenin durdurulması için dava açtı.

Grup adına açıklama yapan ZOKEV Mütevelli Heyeti Başkanı Ahmet Öztürk, “Bugün burada Zonguldak Belediye Meclisinin İncivez Mahallesi’nde yapı yoğunluğu iki katına çıkaracak kararın iptali sitemiyle açacak olduğumuz dava nedeniyle toplanmış bulunuyoruz. Zonguldak Belediyesi anılan bölgede merkezi iş alanı olabilecek ikinci bir aks yaratmak amacıyla bir karar almış, son derece masummuş gibi görünen bu kararın içine sakladığı ibarelerle inşaatların taban alanı kat sayı 0.40’dan 0.80’e, kat alanı kat sayısı da 3.20’ye çıkararak, yapı yoğunluğunu iki kat arttırmıştır. Kamu yararından daha çok birilerine rant sağlamak için alınan bu karar sözcüğün tam anlamıyla bir cinayettir” dedi.

Öztürk, “Zonguldak Valiliği Bülent Ecevit Üniversitesi Afet Uygulama Merkezi ile Eskişehir Anadolu Üniversitesi Uydu ve Uzay Bilimleri Araştırma Enstitüsü’ne yaptırdığı çalışmayla anılan yer, düşey tasman hareketleri nedeniyle afet riski yüksek bölge olarak tanımlanmış, bölgedeki yapı yoğunluğunun mutlaka düşürülmesi gerektiği açıkça ifade edilmiştir. Zonguldak valiliği, raporu, ilgili belediyelere, öneriler doğrultusunda hareket edilmesi talimatıyla iletilmiş Zonguldak Belediyesi de bunu plan notlarına işletmiştir. Hal böyle iken bırakın yapı yoğunluğunun düşürülmesini, iki katına çıkarılması akla da bilime de şehircilik geleneklerine de, tümüyle ayıkırıdır. Belediyenin yaptığı eyyamcılık değilse tümüyle birilerine çıkar sağlamak için yapılmış bir girişimdir” diye konuştu.

Plan değişikliğine bağlı olarak kentin yaşamının olumsuz etkileneceğini ifade eden Öztürk, “Tüm bu nedenlerle Zonguldak İdare mahkemesinde Zonguldak belediye Meclisinin 07/07/2014 tarih ve 167 sayılı kararı ile bu karara dayalı olarak yapılmış tüm işlemlerin, imar durum belgelerinin, verilmiş tüm ruhsatların iptali, plan değişikliğine bağlı olarak inşaat ruhsatları verilebileceği, hem ruhsat sahipleri için hem kent yaşamı açısından telafisi mümkün olmayan zararlar meydana gelebileceği için ivedilikle yürütmesinin durdurulması istemiyle dava açıyoruz. Yüce mahkemenin lehimize karar vereceğine inancımız tamdır” dedi.