CHP Zonguldak Milletvekili Şerafettin Turpcu`dan, TBMM Başkanı İsmail Kahraman’ın, "Che Guevara bir eşkıyadır, benim liseli gencimin yakasında, göğsünde olamaz, olmamalı" sözlerine tepki geldi

 Kahraman’ın daha önce yaptığı `Laiklik yeni anayasada olmamalıdır` açıklaması en başta olmak üzere, yaptığı hemen hemen her açıklamanın tarihe kara bir leke olarak geçtiğini belirten Turpcu, basın danışmanlığından yayınladığı mesajında şunları söyledi:

"Yakın zaman önce AKP sözcüsünün emperyalizmin oyununa gelip kendi halkına bile düşmanlık yapan Siyasal İslamcı Seyyit Kutub`a güzellemeler yaparken, bugün İsmail Kahraman`ın emperyalizme karşı halkı için mücadele vermiş Che Guevara`yı kötülemesi sürekli üst akıldan söz etseler de kendilerinin gündeminde emperyalizm olgusunun olmadığını ortaya koymaktadır. Seyyit Kutub`u `rol model` olarak sunup, üst aklın ne olduğunu kavrayamadıkları için bu coğrafyayı emperyalistler kendi çıkarları doğrultusunda dizayn etmeye ve kullanmaya devam etmektedirler.

 6. Filo'nun koruyucusu İsmail Kahraman, emperyalizme başkaldıranları hiçbir zaman anlayamaz. Çünkü, bir tarafta emperyalizme direnenler bir tarafta gençliğinde emperyalizme hizmet edenler vardır.

Emperyalizme karşı mücadele eden kişiler kendilerinde nasıl bir travma yarattıysa, bilinç altını sürekli farklı şekillerde dışa vurduğunu görüyoruz. İsmail Kahraman`ın geçmişten bu yana gerici organizasyonların önde gelen figürlerinden biri olduğunu biliyoruz. İsmail Kahraman, Amerikan 6. Filosunu protesto eyleminde, iki devrimci gencin bıçaklanarak öldürüldüğü olaylarda karşı grubun içinde yer almıştır. ABD 6. Filosuna korumalık yaparak, ABD Emperyalizminin savunucuları olduklarını, 16 Şubat 1969`da `Kanlı Pazar`da` göstermiştir.

Büyük Devrimci, Che Guevera, hayatını ezilmiş halkın kurtuluşu için adamıştır. Bugün olduğu gibi yarın da, yüzyıl sonrada; zalimlere karşı umut arayanların, ezilenlerin, hak arayanların kahramanı olarak sadece yakalarda rozet olarak değil kalplerde ışık olarak yaşayacaktır. 

Bununla birlikte bu açıklama aynı zamanda, gençleri kendine kul gören zifiri karanlık bir zihniyetin yansımasıdır. Gençlerimizin yakasına kimin resmini takıp takmayacaklarına herhalde sizler karar vermeyeceksiniz. 'Benim gencim` diye bir tabir olamaz. Bu ülkenin bütün sorunlarının başında zaten bu 'benim' anlayışı yatıyor, benim memurum, benim gencim, benim partilim… Gençler adına seçimler, tercihler yapma hakkını, bu cüreti size kim veriyor? İnsanlar, hür iradeleriyle dilediği fikri kabul eder, dilediği fotoğrafı baş ucuna koyar, dilediği kitapları okurlar. İnsanları kendi tekelinize almayı, tek tipleştirmeye çalışmayı artık bırakın.

Bununla birlikte, hem darbe girişiminden sonra arkasındaki güce üst akıl diyeceksiniz, sonrada üst akıla karşı mücadele etmiş birine de eşkıya diyeceksiniz.  Üst akıl 60 yıldır Küba`yı teslim alamadı ama AKP sayesinde ülkenin her tarafından üst akıl fışkırıyor.


Bir yandan `milli birlik` diyeceksiniz bir yandan emperyalizmle kol kola gireceksiniz. Bağımsızlık ve özgürlük temelli cumhuriyetimizin değerleri en başta emperyalizme karşıdır. Ne Kahraman ne de O`nun siyasi düşüncesi bunu hala içselleştirememişler, emperyalist etkiden kendilerini hala kurtaramamışlardır. ”