ULUSAL BAYRAMLARDA ZONGULDAK­­­­ 

 

 

Doğu  Karaoğuz

Çocukluğumu geçirdiğim Zonguldak’tan aklımda kalan ilk izler, büyük bir coşku ile kutlanan ulusal bayramlardır.

 

İkinci Dünya Savaşı henüz sona ermiş, tüm dünya savaş sonrasının acıları içinde... Savaşa girmese de, Türkiye de bundan nasibini almış, yoksulluk ve sefalet günleri yaşanmakta... Çocuk aklımızla, gazete ve dergilerde savaşla ilgili resimleri görüyor, radyo haber bültenlerinde savaş haberlerini dinliyoruz. Zaman zaman Zonguldak çarşısından askerî birlikler, hatta top arabaları vs. geçiyor, onları  izliyoruz. Babamın elimden tutarak getirdiği sinemalarda bile, filmden önce, hep gecikmiş savaş haberleri var.

 

Bütün bunların etkisiyle bizim jenerasyonda askerliğe karşı büyük bir hayranlık uyanıyor. Hatta, mahallede oynadığımız oyunların birinin adı “Harpçilik”. Silah benzeri sopalarla siperlere yatıyor, komutlar veriyor, birbirimize saldırıyoruz. Beş-altı yaşlarında iken, babamın bana aldığı, sol üst cebi şeritli, omuzları ve kolları rütbeli subay üniformasını ise gururla taşıyorum. Özellikle bayram günlerinde bu üniformayı giyip sevinçle sokağa çıktığımda kendimi onlardan biri gibi hissediyorum.

 

O yıllar, savaş rüzgârlarının yıkıcı etkilerine rağmen, dört büyük bayramın tüm

ülkede büyük bir sevinç ve coşku ile kutlandığı yıllardı. Özellikle askerî birliklerin resmigeçitlerde rap-rap geçişleri bizleri çok etkilerdi.

 

Oynadığımız bir diğer oyunun adı ise “Bayramcılık”tı.Uyduruk müzik aletleriyle, sıra hâlinde marşlar söyleyerek ve asker selâmı vererek biz de resmigeçit yapar, kendimizi bayramlarda geçen askerlerin yerine koyardık. İşte bütün bunlar, askerlerin, okulların geçişleri, kutlamalar, hepsi anılarımda derin izler bırakmış o çocukluğumu geçirdiğim Zonguldak şehrinde.

 

       Ulusal bayramları bana göre ikiye ayırmak lâzım. Birincisi,  benim  izlediklerim,

diğeri ise benden öncekiler. Yâni, Cumhuriyet’in kuruluşundan 1940’lı yıllara kadar

olanlar.

       Eski bayramlara ait arşivimdeki en eski fotoğraf 1920’li yıllarda çekilmiş (Resim1).Bu fotoğrafta, Zonguldak’ın ana caddesi olan Gazi Paşa Caddesi görülüyor. Defne dalları ile süslenmiş takın üzerinde eski Türkçe “Yaşasın Millet Meclisi” yazıyor. Bu belki de 23 Nisan 1920’nin ilk kutlanışı. Çünkü, arkadan beyaz ve siyah önlükleri ile bir ilkokul geliyor; yalnız erkek öğrenciler fesli, etraftaki zâbitan (subaylar) ve halkın bir kısmı da fesli. Demek ki Şapka Devrimi (1925) henüz yapılmamış, Harf Devrimi’ne (1928) ise daha çok var. Böylece resmin tarihini, 1921-1924 yılları arası diyebiliriz.  

 

 

 

Resim 1

 

 

 

 

Resim 2

 

Resim 2, sanki Şapka Devrimi’nden  hemen sonra çekilmiş, Yine bir bayram gününde Zonguldak Valisi Halit Aksoy (1882-1978), yanında yardımcıları. Çevresindeki halkın nerdeyse tamamı büyük bir özenle yeni şapkalarını giymişler. Resim, şehrin simgesi kömür treni raylarının üzerinde çekilmiş. Bu fotoğrafın tarihi de, 1925’i takip eden yakın yıllarda olmalı.

 

Nihayet Cumhuriyet’in 10. yılı törenlerine (1933) geliyoruz:Resim 3’de, CHF (Cumhuriyet Halk Fırkası) kürsüsünde, Zonguldak’ın ilk gazetecisi Tâhir Karauğuz (1898-1982).

 

 

Resim 3

 

       Resim 4’de, 10. yıl törenleri için kurulan Zonguldak Belediye bandosu. Bu fotoğrafın sol başındaki kişi, CHF Vilayet (İl) Başkanı Mithat Âkif (1881-1934).

 

 

 

Resim 4

Resim 5’de ise, Zonguldak Mithatpaşa Okulu öğrencileri tören öncesinde, sol başta yine Mithat Âkif görülüyor.

 

 

 

Resim 5

 

Zonguldak valisi Halit Aksoy, 10. yıl törenine katılan Kozlu Kasaptarla Ocağı maden işçilerinin önünden askerî adımlarla geçiyor (Resim 6).

 

 

 

Resim 6

 

        Resim 7’de, Zonguldak’ın en eski ilkokulunu görüyoruz: “Nâmık Kemâl İlkokulu”. Tarih: 23 Nisan 1935. Cumhuriyet’in genç Türk öğretmenleri ve çiçeklerle taçlanmış kız öğrencileri tören öncesinde.

 

Resim 7

 

       Diğer fotoğrafta (Resim 8), ilkokul öğrencilerinin, Hükümet Meydanı’nda, vali Halit Aksoy’un (en sağda) önünden geçişleri görülüyor (23 Nisan 1935). Arkada Zonguldak Devlet Hastanesi ve Gazi Mustafa Kemâl İlkokulu.

 

 

Resim 8

 

1 Kasım 1935 tarihli “Zonguldak” gazetesinde, 29 Ekim 1935 günü kutlamaları  ise, şöyle anlatılmıştı:

 

“En büyük bayramımız Cumhuriyet Bayramı, gerek şehrimizde ve gerek ilimizin her tarafında ve bütün yurtta, sonsuz bir heyecan içinde, coşkun tezahüratlar (gösteriler) ve şenliklerle kutlandı. Şehrimizde, hazırlanan programa göre kutlama töreni ve şenlikler yapıldı. Geçiş resmi çok muhteşem (görkemli) oldu. İlbayımız (Valimiz) Halit Aksoy, yanlarında Askerlik Başkanı olduğu hâlde, Zonguldaklıların bayramını kutladılar ve bütün Zonguldaklılar geçişe katılarak ilbayımızı saygıyla selâmladılar. Partimiz (CHP) İl Başkanı Mithat Altıok’un halk kürsüsünde verdiği değerli hitâbe, bütün yürekleri heyacanla coşturdu. Halkevi’nde ve okullarda çok canlı, başarılı temsiller verildi. Partimiz tarafından tertiplenen Cumhuriyet balosunda çok zevkli ve nezih bir gece geçirildi. Gece, fener alayları yapıldı; bütün şehir ve maden bölgeleri bayraklar ve defnelerle, taklarla donatıldı ve gece baştan başa aydınlatıldı.”

 

       Cumhuriyet’in 15. Yılına geliyoruz: 29 Ekim 1938. Solda eski Hükümet binası ve arkada, yeni yapılan Halkevi binasının önünden, ilk okul öğrencilerinin Atatürk resmini taşıyarak geçişleri (Resim 9).

 

 

Resim 9

 

 

 

Resim 10

 

29 Ekim 1940: Cumhuriyet’in 17. yılında Zonguldak Gazi Paşa Caddesi (Resim 10). Zonguldak valisi Halit Aksoy, maden işçileri tarafından hazırlanan bir takın altından geçiyor. Resim 11’de ise, aynı gün askerî birliklerin Hükümet Meydanı’nda geçişleri görülüyor.

 

 

Resim 11

 

 


Resim 12

 

       Resim 12: 29 Ekim 1940 günü, liseli genç kızlarımızın, vali Halit Aksoy’un önünden geçişi. Ellerindeki pankartlarda şöyle yazıyor: “İnandılar, Döğüştüler, Kazandılar. Bıraktıkları Emanetin Bekçisiyiz”.Arkada, Zonguldak Devlet Hastanesi ve biraz altında 1938 yılında kurulan, şehrin ilk lisesi Zonguldak Mehmet Çelikel Lisesi.

 

29 Ekim 1943 yılının Cumhuriyet Bayramı törenleri ise, bakınız 30 Ekim 1943 tarihli “Zonguldak”gazetesinde şöyle anlatılmış (Resim 13):

 

“28-29 İlkteşrin (Ekim) günleri, büyük millî bayramımız, bütün yurtta coşkun gösteriler ve sonsuz heyecanlar içinde kutlandı.Şehrimizde her yer, bayraklar, taklar,

yazılar ve ışıklarla süslenmişti. Sayın valimiz Halit Aksoy, saat 10’da kürsüye çıkarak, Cumhuriyet’in yüksek feyizlerini belirten heyecanlı bir hitâbede bulunmuşlardır. Bundan sonra, Vali, Tümen Komutanı ve Parti (CHP) Vilayet Başkanı ile birlikte Cumhuriyet Meydanı’nda, askerlerin, okulluların ve halkın önünden yürümüşler ve sık

sık durarak herkesin bayramını kutlamışlardır. Cumhuriyet Meydanı ve çarşının bir ucundan limana kadar bütün cadde tamamen halk ile dolup taşıyordu. Vali yerine gelince, bando ile İstiklâl Marşı çalınmış ve geçit resmi başlamıştır. Çelik miğferli erlerimiz “Yaşa! Varol!” sesleri  ve alkış sağanakları ile karşılanmıştır. Albayrağa sarılı miniminilerin ardından, ilkokullar, izciler, sporcular, atlılar, kömür işçileri, cemiyetler, esnaf kurumları ve halk kitleleri geçerken sık sık alkışlanmışlardır. Esnaf cemiyetlerinin sanatlarının sembollerini taşıyan kamyonları çok alâka toplamıştır. Fırıncılar kamyonunda, renkli kağıtlar üzerinde sıralanmış sakız gibi ekmekler gözleri çekiyor, lokantacılar kamyonunda aşçıbaşı döner kebap kesiyor, her cemiyetin kamyonu türlü gösterilerle alkışlar içinde geçiyordu.”


Resim 13

 

 

Resim 14

       29 Ekim 1945 günü, Hükümet Meydanı (Resim 14): Solda Hükümet binası, karşıda yeni yapılan Halkevi binası. Her taraf bayraklarla donanmış.Meydanda,öğrenciler, askerler ve Zonguldak halkı bir arada, sanki kaynaşmış.

 

       Şimdi, biraz daha ileri bir tarihe gidiyoruz: 29 Ekim 1958, Cumhuriyet’imizin kuruluşunun 35 yılı. Mehmet Çelikel Lisesi öğrencileri geçit resminde. Ön sırada, soldan: Mazhar Aydın, Yalçın Dikmen, Doğu Karaoğuz, Erdil Baruönü. Arka sırada, soldan: Parla Yılmaz, Lâtif Özçelik, Hâlis Çiçek.Arkada ise, sonradan Belediye’ye çevrilen Zonguldak Halkevi binası (Resim 15).

 

 

 

Resim 15

 

Zamanımızda bayramlar yine coşkuyla kutlanıyor. Ancak, Cumhuriyet’imizin ilk yıllarında ve benim çocuk yaşlarımda izlediğim bayramlarda galiba daha başka bir şey vardı“Millî şuur, yani ulusal bilinç, bölünmez bir toplum olmak ve geleceğe güvenle bakma inancı”.

 

       29 Ekim 2016 tarihinde 93. yılını yaşayacağımız Cumhuriyet bayramımızın, tüm millet el ele, eski bayramları hatırlatırcasına büyük bir coşkuyla kutlanması dileği ile…

 

 

 

Kaynak:“Zonguldak” Gazetesi, Karaelmas Yazım-Basımevi, Zonguldak, 1 Kasım 1935,

30 Ekim 1943.

 

 

 

Doğu Karaoğuz, 27 Eylül 2016İletişim: [email protected]