Vali Bektaş, havaalanı gerçeğini açıkladı

“YARAYA ASPİRİN OLAMAM”

Zonguldak Valisi Erdoğan Bektaş, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü nedeniyle gazeteciler ile bir araya geldi. Öğretmen Evi’nde düzenlenen kahvaltı programına merkez ve ilçelerden basın mensupları katıldı. Zonguldak gündemi hakkında açıklamalarda bulunan Vali Bektaş, havaalanın son durumunu değerlendirdi.

Havaalanının 10 sene idare edeceğini söyleyen Vali Bektaş yaptığı konuşmada şunları söyledi; “Sorunlar çözülmeyince vatandaş şikayet etmeye başlıyor. Şikâyet etmek sorunun bir çözüm noktasında başlangıçtır. Sorunları palyatif bir şekilde çözmeye kalkarsanız sorun sürekli tekrar ediyor. Uçak iptalleri yaşanıyor son günlerde. Önceden ALS diyorduk, o halledildi. Şimdi de pist kısa diyoruz. Pisti uzatacağız, pist geniş değil diyeceğiz. Ne yapacağız, ben başıma gelecekleri biliyorum. Vatandaş sorunsuz havaalanı istiyor kardeşim. Bizim istediğimiz gibi bir havaalanı yapmalarının yetkililer mümkün olmadığını söylüyor. Gidin kendinize yeni bir havaalanı bulun dediler. Bu havaalanı 10 sene bizi idare edecek. Gerçek bu. Ben yaraya aspirin, tentürdiyot olamam. Size yalan mı söyleyeyim. Ben bu milletin parasını çöpe mi atayım.”

Kaçak maden ocaklarında yaşanan ölümlerle ilgili konuşan Bektaş, İşsizlik nedeniyle olduğunu söyleyen herkesin bu ölümlerde vebalinin olduğunu belirterek, "İnsanlar ne yapsın işsiz kaçak ocaklarda çalışıyor diyen herkesin o ölümlerde vebali var net açık söylüyorum” dedi.

Ölümlerde herkesin vebali var

Bektaş, Kaçak ocaklarda yaşanan ölümlerin işsizlik nedeniyle olduğunu söyleyen herkesin bu ölümlerde vebalinin olduğunu söyleyerek; “Zonguldak bir zamanlar Türkiye’nin yıldızı idi. TTK ‘da 70 bin işçi çalışıyordu, bugün 7 bin kişi çalışıyor. İki temel sorun var. Kömürü çıkarmayı pahalı olmaktan vazgeçmek lazım. Yoksa yıldız değil, güneş de olsan görünmezsin. 'Kaçak ocaklarda çalışırken öldü' diyenler o ölümlerde herkesin vebali vardır. Ben dersem bende vebal altındayım. Bu kaçak ocaklardan kömür alanlar da vebal altında, o cinayete ortaktır. 2 işçi öldü, iki bebek resmi basında yer aldı. Kimsenin umurunda değil, sıradan bir olay sanki herkes kanıksamış. Bu ölümü meşrulaştırmayacağız, yumuşatmayacağız" dedi.

ÇATES üretiminin durdurulması ile ilgili sorulan soru hakkında Bektaş, ÇATES’in en eski santrallerden biri olduğunu söyledi.

ÇATES’in sistemi çok eski

Bektaş, “Çatalağzı’nda 450 işçi çalışıyor. Başta ne diyorduk Çatalağzı bizi zehirliyor. Şimdi ne diyoruz. Çatalağzı’nda çalışan 450 işçi ve kömür satanlar ne olacak. Çatalağzı'nın sistemi eski yani orada sistem eski neden filtre takmadı. Ortada göz ardı edilen bir sorun var. ÇATES Türkiye’nin en eski santrallerinden birisi Eren Enerji diyelim ki bir birim enerji üretmek için 1 kilo kömür yakmak zorunda ÇATES 2 kilo kömür yakmak zorunda neden sistem eski. Bunu göremezseniz sistem çözemeyiz. Şimdi yeni bir araba çıkıyor nasıl çıkıyor elektrikli nerede dizel nerede benzinli niye kimse sesini çıkarmıyor. Herkes biliyor ki bu arabalar piyasaya çıktığı zaman dizel arabalara kimse para vermeyecek. Çatalağzı’nda da aynı sıkıntı var. Diyor ki adam ben 150 milyon dolar bacaya harcarsam ama gene ben elin adamı 1 kilo kömür yakarken bir birim elektrik üretecekken ben yine 2 kilo kömür yakarken 2 birim elektrik üreteceğim. Ben yine zarardayım o aman ne yapıyor bu yatırımı yapamıyor ve kredi bulamıyor. Öbürü büyüyor sen küçülüyorsun. Bu temel sorunu çözmeden bu iş çözülmez. Ne oldu 3 ay önce ÇATES çalışıyordu bizi zehirliyordu, şimdi kapandı biz ne diyoruz bu iş ne olacak. Diyelim ki 150 milyon harcandı filtre takıldı ama adam ne yapacak. Ben bu zararı daha fazla taşıyamıyorum işçileri azaltıyorum kapasiteyi daraltıyorum. Ne diyeceğiz o zaman bu işçiler ne olacak. Gün gelecek kapatacak biz ne yapacağız. Arkadaşlar sonuçlarla değil sebeplerle uğraşmak zorundayız. Bu sorunu nasıl çözecekler bilmiyorum bunu kendileri çözecekler. Bu ne kadar daha sürer bilmiyorum. Fakat orada büyük bir soru işareti var. Bunun temeli santralin eski olması, maliyetlerinin eski olması ve rekabet şartlarına uymaması” şeklinde konuştu.

HALKIN SESİ