Zonguldak’ta ilk kez vejetaryenlere özel menü

 Vejetaryenlere müjde

‘AY Fırın’ kentte bir ilke imza atarak, et ve et ürünleri yemeyen vatandaşlar için vejetaryen yemeklerinden oluşan özel bir menü çıkarmaya başladı.Ay Fırın Mağaza Müdürü Melike Kundakçı ,fikrin Ay Fırın İşletmecisi Ayşegül Papila’nın olduğunu belirterek, “Et ve ürünlerini yemeyen insanların kentte yemek yiyecek yerlerinin olmadığını ve bu eksikliği kapatmak için böyle bir çalışma başlattık. Yaptığımız yemeklerden sadece eti çıkartmamızın yetmeyeceğini, içine belli proteinleri ekledik. Bu çalışmalarımız devam edecek. Mantı üzerinde belli çalışmalarımız olacak. Vejetaryen vatandaşlarımız çok beğendi.  Böyle bir eksiliği kapattığımız için çok teşekkür ettiklerini söylediler” dedi.

Vejetaryen yaşam biçimini seçen vatandaşlar, yemek yiyebilecekleri artık bir yer olduğunu ve bu tür çalışmaların artması gerektiğini ifade ettiler.

Vejetaryen ne demek? 

Vejetaryenlik ya da etyemezlik, çeşitli nedenlerle et, balık, kümes hayvanları tüketmemeye denir. Et tüketmemenin yanında ayrıca hayvanların ürettiği yumurta, süt, bal vb. ürünleri de yemeyenlere ise veganlar denir. Vejetaryenlik ve veganlığın farkı; vejetaryenlikte bal ve kimine göre süt ile yumurta tüketilirken; veganlar, hiçbir hayvansal ürünü kullanmamaktadırlar. Bunlara istisnâ olarak süt ürünlerini kullanan lakto-vejetaryenlerle ilâveten yumurta da yiyen ovo-vejetaryenler vardır. Vejetaryenlik dinsel, ahlaki ve beslenmeye ilişkin nedenlere dayanır. Etyemezlerin çoğu, hayvansal maddelerden yapılan ya da hayvanlarda denendiğini bildikleri temizlik ve güzellik ürünlerini de kullanmazlar. İlk kez 1842'de kullanılmaya başlanan vejetaryen sözcüğü, Latincede "sağlam, canlı, yaşam dolu" anlamına gelen vegetus sözcüğünden gelir. Bazı insanlar hayvanları yemek için beslemenin ve öldürmenin yanlış olduğunu düşünürler ve bundan dolayı et yemezler. Öte yandan, etsiz beslenmenin daha sağlıklı olduğu gerekçesiyle etyemez olanlar da vardır. Beslenme uzmanları da yağ, tuz ve şeker içeren yiyecekler yerine, bol selüloz içeren bitkisel liflere, kepekli tahıllara, çiğ sebze ve meyvelere daha çok yer verilmesinin sağlıklı ve dengeli beslenme için gerekli olduğunu ileri sürerler. Çoğu Budizm, Hinduizm, Caynacılık ve Hristiyanlığın bazı mezheplerine bağlı olan kimseler ise, canlılara zarar vererek elde edilen besinin yenmemesi gerektiğine inanırlar. Bazıları da vejetaryenliği doğal çevrenin korunmasına dayandırırlar. Çiftlik hayvanları için ayrılan alandan daha az alanda yeterli sebze yetiştirmenin mümkün olduğunu, insanların yiyecek gereksinimini sebzeyle karşılamanın daha kolay bir yol olduğunu savunurlar. Bazı insanlarınsa mideleri et ve türevlerini kaldırmayabilir.

Aycan KARADAĞ