“Başı dara girince sığınacak bir liman arar ya insan”/
Bizim limanımız işte o liman/
Sığınacak limanımız, bağlama limanımız, eski rıhtımımız/
Önün de azgın Karadeniz/
Arkasında kemerli rıhtım ve varoluş sebebi olan bir şehir/

Kömürün limanı, balıkçının barınağı, yolculukların durağı/
Endüstri mirası, kent hafızası, tarihin tanığı dalgakıranımız/
Omzundaki yükün ağırlığıyla kamburlaşmış duvarları/
Tuzlu suyla aşınmış blok taşları/
Geride izleri kalmış paslanmış demir raylarıyla yorgun rıhtım/

Rıhtımımız bir çeyrek asırdır Zonguldak’ı korudu, şimdi sıra bizde. 1900 yılında tamamlanıp hizmet veren eski iç liman ve eski rıhtımdan bahsediyorum. Kömür vapurlarının, yolcu vapurlarının, yolculukların ve Zonguldak’ın simgesi eski rıhtım. İşlevselliğiyle tarihimize damga vurmuş kent hafızamız.

Artık endüstriyel işlevselliğini tamamladı. Tek yapılması gereken sahil projesiyle birlikte üzerindeki bütün yasakların kaldırılıp halka açılması. Hasarlı duvarları onarılıp, gezi yolunun devamında, kentin balkonu konumuna getirilmesi.

Yazan: Yüksel Yıldırım
Fotoğraf: Hülya Küçükhas