CHP’den ihraç edilen belediye meclis üyesi Turan Demirtaş’ın Akdemir ve belediye yönetimini hedef alan açıklamaları dudak uçurtur cinsten… 

“YİYİP İÇİP PARASINI BELEDİYEYE ÖDETTİRMEK ADAMLIK DEĞİL”

Zonguldak Belediye Meclis üyesi Turhan Demirtaş, Zonguldak Belediye Başkanı Muharrem Akdemir ve mevcut belediye meclis üyelerine yaylım ateşi açtı. İmar Komisyonu Başkanı ve CHP Grup Başkan Vekili Mehmet İzzet Türkçelik’in kendisinden özür beklediğine dair beyanatına ateş püsküren Turan Demirtaş, “Türkçelik bana ithafen, ‘Her şey elindeyken Zonguldak’a bir şey vermedi’ demiş. Meclis üyesi oldum ama, yapım, yaptırım gücü elinde olan Belediye Başkanı hiç olmadım. Araştırmayan, üretmeyen, belediyeden nemalanma peşinde koşanların, Zonguldak’ın hayati sorunlarını çözmesi, geleceğini aydınlatması asla ve asla mümkün değildir” dedi.

“BEN ŞARLATANLIK YAPMAM”

Defalarca Zonguldak Belediyesi’nin kasasına her gün giren 390 bin TL’nin kimlere ve nereye gittiğini sormasına rağmen cevap alamadığını ifade eden Demirtaş, “Otoparklarda devrim yapmışlardı. Devriminizi göremedik. Devrim yapmak için;  ilken, idealin olacak, bilgili ve yürekli olacaksın, ikiyüzlülük yapmayacak, korkmayacak, kıvırmayacaksın. Bahane üretmeyi, palavra atmayı, çiçek böcekle vakit geçirmeyi belediyecilik zannedenler ve çıkarları için onları destekleyenler, Zonguldak’a çok büyük kötülük ediyorlar. Bilir geçinerek yanıltıcı konuşanlara şarlatan deniyor. Ben, şarlatanlık yapmam” dedi.

“HESABI BELEDİYEYE ÖDETTİRDİLER”

Kendisinin tüyü bitmemiş yetimin hakkı olan belediyenin parasını yemeyeceğini de söyleyen Demirtaş, Türkçelik’i kastederek Muharrem Akdemir’in yurt dışında olduğu bir dönemde vekaleten başkanlığa baktığında verilen 60-70 kişilik bir davetin faturasının belediyeye kestirildiğini de iddia ederek, “Benim hesabıma ne düşüyorsa hesaplayın, faturadan düşün dedim, düşürdüm. Belediye işleriyle hiç ilgisi olmayan kişilere hava atacak, yemek ısmarlayacaksan, parayı; belediyenin kasasından değil, kendi cebinden ödeyeceksin. Adamlık onu gerektirir. Ben, adamlığı böyle gördüm, böyle bilirim” şeklinde konuştu.

Demirtaş yaptığı açıklamada, "İmar komisyonu başkanlığı ve CHP gurup başkan vekilliği yapan kişi,benden “özür” bekliyormuş. “Her şey elindeyken Zonguldak’a bir şey vermedi” demiş. Meclis üyesi oldum ama, yapım, yaptırım gücü elinde olan Belediye Başkanı hiç olmadım. Araştırmayan, üretmeyen,belediyeden nemalanmapeşinde koşanların, Zonguldak’ın hayati sorunlarını çözmesi, geleceğini aydınlatması asla ve asla mümkün değildir. Soruyorum cevap veremiyorlar;Tatil günleri hariç, her gün belediyenin kasasına giren 390.000.-TL     (eski parayla her gün 390 milyar.-Lira) kimlere ve nerelere gitti?Belediyenin hangi birimlerinde kaç taşeron işçisi çalıştırılıyor, isimleri ve fiilen yaptıkları görevleri nedir? Otoparklarda devrim yapmışlardı. Devriminizigöremedik,?Devrim yapmak için;  ilken, idealin olacak,bilgili ve yürekli olacaksın, iki yüzlülük yapmayacak, korkmayacak, kıvırmayacaksın. Otoparklardahiçbir zaman devrim yapmayacaklarınınedenleriyle açıklayıp, eleştirince, devrimini anlatacağına,konuyusaptırmak, unutturmakiçin; “otoparklarla ilgili hiç şikayetolmadı” demiş. Otopark sorunundan böylesine bilgisiz birinin imar komisyonu başkanı olduğu bu belediye;trafik, otopark, kentsel dönüşüm ve mülkiyet gibihayati önemdekihiçbir sorunu asla çözemez. Bahane üretmeyi,palavra atmayı, çiçek böcekle vakit geçirmeyibelediyecilik zannedenler veçıkarları için onları destekleyenler,Zonguldak’a çok büyük kötülük ediyorlar. “Evinin de otoparkı yok” demiş. Ev,1978 yılında yapıldı. Otopark yönetmeliği ise 1993 yılında yayınlandı. Mecburiyet olmadığı halde,5 açık,3 de kapalı otoparkı var. Evyıllardır orada duruyor.İsteyen gidip görebilir. Kimin doğruyu söylediği ortaya çıkar. Bilir geçinerek yanıltıcı konuşanlara şarlatan deniyor. Ben,şarlatanlık yapmam. Doğruya doğru, eğriye eğri derim.İçinde fakir, fukaranın, tüyü bitmemiş yetiminde hakkı olanbelediyeninparasını yemem. Muharrem Akdemir’in yurt dışında olduğu, yerine bu kişinin baktığı günlerin birinde, CHP Genel merkezinden gelen müfettiş milletvekilleri belediye meclis üyeleriylegörüşecekler dendi.Meclis üyeleri dışında, il veçevre ilçe örgütleri, partililer degelmişler, sanırım 60-70 kişi olduk. Yenildi,içildi.Sanıyordum ki;yüklü faturayı parti üstlenecek, katılanlardan tahsil ederek ödeyecek. Fatura kime kesildi diye sorduğumda “belediyeye” dendi. Benim hesabıma ne düşüyorsa hesaplayın, faturadan düşün dedim, düşürdüm. Belediye işleriylehiç ilgisi olmayan kişilerehava atacak, yemek ısmarlayacaksan,parayı; belediyenin kasasındandeğil, kendi cebinden ödeyeceksin. Adamlık onu gerektirir. Ben,adamlığı böyle gördüm, böyle bilirim. “Lafa baktım laf mı diye, söyleyene baktım adam mı diye”midem bulandı. Değmez" dedi.