15 Aralık 2006 da, İstanbul da zenci olmak, 3 Kasım 2008 de de, Tenim kara benim, başlığı altında yazılmış iki yazım daha var. Ve geçen akşam facede kızımın bir yazısını okuyunca, yine debreşti duygularım; yazam dedim.

Aradan geçen yıllar içinde İki çocuk sahibi oldular. Damat işinde gücünde, (umut ettiğim gibi) torunlarım okulunda…herşey yolunda yani. Bir yaramazlık yok anlayacağınız. Lakin kızıma, damadıma, torunlarıma sorulan o absürd sorular da olmasa hayat çok daha güzel olacak…Yılların biriktirdiği öfkeyle kızımın yazdığı bu yazıyı buraya aktarmak istemem ,kızıma yerden göğe hak vermemden kaynaklanıyor. Yeter artık, şu merak etme içgüdümüzü biraz değil epey bir törpüleyelim, diyerek. Buyrunuz; kızımın yazısını okumaya.

2000 yılında, çok sevdiğim dünya iyisi eşimle evlenirken, biz Türkler'in bu kadar cahil olduğunun, bu denli zarar derecesinde meraklı olduğunun farkında değildim. Her yıl, bunu, bana, eşime, çocuklarıma, anneme, babama ve kardeşlerime kanıtlayan onlarca insana rağmen halen bu ülkede yaşamaya çalışmamız da çok anlatılmaz bir durum. Ona ayrıca değineceğim. Ama artık o kadar kızgınım ki o kadar boş veremiyorum ki yazmak ihtiyaç oldu. (aşağıdaki gibi düşünenler alınabilir. hiiiç mahsuru yok)

Akşam servise binmişim, telefon konuşmam bitmiş. Yanımda oturan ve aslında başka türlü konuşsa cehaletini yüzüne vurmayacağım, mesai arkadaşım genç insanın saçma saçma soruları ile akşamım berbat oldu. Ve bu ne ilk ne de son biliyorum.

Evet eşim Afrikalı, Afrikalılar da öyle senin zannettiğin gibi açlıktan ölmüyorlar. Ve evet paraları var. Senin bana sormaya cür'et ettiğin şekliyle "toz işi" de yapmıyorlar. Onlar sen, ben gibi ofiste köle olmuyorlar hepsi bu. Kölelik ne demek çok iyi bildikleri için kapitalist düzenin piyonu olmayı kabul etmiyorlar. Hepsi üniversite mezunu, çoğu ticaretle uğraşıyor. Birbirlerinin açıklarını bizim gibi ortaya sermek yerine kapatmakla meşguller. Kafalarını çalıştırıyorlar, beyinlerini kullanıyorlar. Her parası olan Türk'ün "toz işi" yapmadığı gibi her parası olan Afrikalı' da evet "toz işi" yapmıyor.

N'oldu? Belki aylarca kurguladığın ve bana sorma cesaretini gösterdiğin tezin çöktü mü? Senin o köşedeki binayı nasıl yaptırdığını ben kafama takmıyorsam sen de benim eşim ne yapıyor kafana takma olur mu? İşine bak arkadaşım. !!!

Bu soruyu ilk defa duymuyorum, aslında şaşırmadım. Senden duyduğuma hiç şaşırmadım. Ederi kadardır herkes. Ve bir Türk'le evlenmeme sebebimdir senin gibiler. !!

Ve eşim sünnetli mi değil mi merak edenler; SİZE NE?

Eşimin müslüman olup olmadığını soranlar; Evli olan benim. SİZE NE?

Çocuklar sünnet oldu mu olmadı mı? SANA NE?

Afrika'lıların şeyi büyük mü? Lanet olsun ki bunu da sordunuz. Bunu hiç çekinmeden bir erkek olarak bir kadına sorabilecek kadar az gelişmişsiniz.
YAWWW SANA NE?

Bütün Türklerin fakir olmadığı gibi bütün Afrikalılar da fakir değil. Sabancı, Koç' da toz satmıştır o zaman kesin. Hatta senin çok sevdiğin başkanımız da belki o işin içindedir, kim bilir?

Marketteki kasiyer sorar, taksiye binersin sorar, iki laf eder arkadaş yerine sayarsın sorar, sorar hep sorar. Ben sana soruyor muyum?

Yeter yahuuuuu!

Eşim, arkadaşım, bir tanem tüm bunlara rağmen. Sen benim herşeyimsin. I LOVE YOU..

Gülden IŞIK-8 KASIM 2014