Köyünde okul yoktu okuyamadı, tezgahlarını kendi imal etti, 76 yaşında yılın ahisi seçildi, hiç tatil yapmadı hep çalıştı…

ZONGULDAK BİTTİ ‘O’ BİTMEDİ

 

Köyünde okul olmadığı için okuyamayan ancak çıraklıktan başladığı mesleğinde bir çok tezgahı kendisi imal eden 83 yaşındaki Nazım Aydın, çırak yetişmediği için Türkiye’deki sanayi sitelerinin kısa bir zaman içerisinde biteceğini iddia etti.

6 çocuk babası Nazım Aydın 1953’te Bayburt’tan Zonguldak’a geldikten sonra bir süre çeşitli torna tesviye atölyelerinde çıraklık yaptı. Daha sonra TTK’da ve çeşitli özel kuruluşlarda çalışmayı sürdüren Aydın, 1960 yılında Türkiye’nin ilk yerli torna tezgahını ürettikten sonra Acılık Caddesi’ndeki Acılık Sanayi Sitesi’nde kendi işletmesini kurdu. Burada kendi imkanlarıyla profil bükme, sac bükme, silindir, matkap, demir testere makineleri ve inşaat, maden ocakları ve derelerde geçişi sağlayan teleferik makinesi üretti. Aydın İlkokul eğitimi bile almadığını ifade eden Nazım Aydın, Türkiye’nin ilk torna tezgahını yapma hikayesinin enterasan olduğunu belirtirken, “Türkiye'de torna tezgahı yapılmazken 1960'ta resimlerini, kalıplarını, dişlilerini, şanzıman kutularının hepsini kendim yaptım. Ben bunu zevkle yaptım. Kendi dükkanımı açtım. Matkap, torna ve testere tezgahlarımın hepsini kendim yaptım” dedi.

“zor şartlarda ağaçtan kalıplarını yaptım”

O dönem TTK Üzülmez Atölyesi’nde çalıştığını ve imkansızlıklar içinde gece gündüz çalışarak ağaçtan kalıplar hazırlayarak ilk makinesini yaptığını söyleyen Aydın, “TTK Üzülmez Atölyesi’nde çalıştığım sırada hep Bulgar, Romen, İtalyan ve Komünistlerin tezgahları vardı. Bir tane Türk tezgahı yoktu. Ben de bu tezgahı yapmak istedim. Resimlerini çizdim, ölçülerini aldım. Çok zor şartlarda ağaçtan kalıplarını yaptım. Gündüz işte çalışıyor, gece makine resimleri yapıyordum. Türkiye'de torna tezgahı yapılmazken 1960'ta resimlerini, kalıplarını, dişlilerini, şanzıman kutularının hepsini kendim yaptım. Ben bunu zevkle yaptım. Kendi dükkanımı açtım. Matkap, torna ve testere tezgahlarımın hepsini kendim yaptım” dedi.

“BALIK SUDA BEN BURADA RAHAT EDİYORUM”

48 yaşındaki oğlu Murat Aydın ile birlikte Acılık Sanayi Sitesi’ndeki dükkanında ilerleyen yaşına rağmen hala çalışan Nazım Aydın, günümüzde çırak yetişmemesinden dolayı sanayi sitelerinin kısa bir zaman içerisinde biteceğini de iddia ederek, “Bu yaşıma rağmen hala çalışmaya devam ediyorum. Ama yazıklar olsun bu millete. Çünkü sanayide 1 tane çırak kalmadı. Herkes çocuğunu okutuyor, ama iş yok. Ne olacak o çocukların hali. Ben ilkokul bile okumadım. Çünkü köyümüzde okul yoktu. Ama ben şu anda mesleğimi severek yapıyorum. Okumak çok güzel bir şey ama iş bulmak daha da güzel. Hiç çırak yok. 10 sene sonra bu sanayide 1 tane atölye kalmayacak. İnsanlar musluğunu tamir ettirecek adam bulamayacak. Ben okul okumama rağmen başka bir şirkette çalıştığım tezgahların resimlerini çizdim. ‘Ben bu tezgahları yaparım’ dedim ve yaptım. Hep kendim çalıştım. Şimdiki gençler anasından babasından hep para bekliyor, iş beğenmiyor. Herkes masa başı iş istiyor. Hem iş yok, hem de iyi şartlarda yaşamak istiyor. Cebinde 2.5 milyarlık telefon, elinde bilgisayarla geziyor, ‘Hükümet bize iş vermiyor’ diyor.  Benim kahve hayatım yok. Benim işim bu işimi seviyorum. Suda balık rahat eder ya ben de burada rahat ediyorum. Bu makineleri hep geliştirmeye çalışıyorum” şeklinde konuştu. (Umut ERSES)