ÖZEL HABER – AYCAN KARADAĞ


Zonguldak’ın en eski kültür alanı olan Belediye Sinemasının kapalı oluşu kentteki vatandaşlar kadar sanatçıların da içini burkuyor

Zonguldak Sinemasını İstiyor

Halk Evi kültüründen gelen bir kuşağın anılarıyla yaşlanan binada, 1952 yılından 2013 yılına kadar sinema salonu olarak işletilen Zonguldak Belediye Sineması’nın kapılarına 3,5 yıl önce kilit vurulmuştu... Belediye Sinemasının son işletmecisi Teber ailesinin yaşadığı ekonomik sorunlar nedeniyle Demir ailesi tarafından kiralanan Belediye Sineması, o tarihten itibaren perdelerini indiriyor, beyaz perdedeki 61 yıllık ışık sönüyordu…

Defalarca yapılan haberler ve protestolara rağmen Zonguldak Belediye Başkanı Muharrem Akdemir, sözleşmeye aykırı olmasına rağmen sinemanın kapalı oluşunu kamuoyuna açıklamakta güçlük çekiyordu… Zaman zaman Demir ailesi tarafından dünyaca ünlü fast-food firmalarına devredileceği gündeme gelen sinema, sanatseverlerden yükselen tepkilere rağmen hala kapalı. Sosyal medyada kampanyaya dönüşen tepkileri Halkın Sesi muhabiri Aycan Karadağ, sanatçılara sordu… Hepimizin belleklerinde iz bırakan hatıralara ev sahipliği yapan Belediye Sineması halkındır ve halkın hizmetine sunulmalıdır… İşte o sanatçıların Zonguldaklılar için bir sinemadan daha fazla şey ifade eden Belediye Sineması söyledikleri…

Osman Günay (Şair- yazar):Zonguldak Türkiye’de ekonomisinde işlevi olan en önemli kentlerden biriydi ama bugün için aynı şeyi söyleyemeyiz. Kömür üretimi üzerinden varlığı sürdüren bu kent artık kömürsüz bir kent. Daha doğrusu bu boşluğa bırakılmış motoru, küreği olmayan yönü belli olmayan bir kent haline gelmiştir. Bu bağlamda ekonomisinin güçlü olduğu dönemlerde kültürel yaşamında gözdeydi. Simdi gözden düşmüş bir kent halindedir. 18 sinemaya sahip olan bir kent, bugün son mihenk taşı olan Belediye Sineması’nda kapatarak kültürel erozyonu kaynağını çekmiş sayılır. Elbette bu her şeyin bittiği anlamına gelmez. Kenti yöneten devlet statükosunun karşısında halkın kültürel, sanatsal talepleri daima olacaktır, olmalıdır.  Kültürü ve sanatı olmayan bir halkın var olduğu söylenen bayağılığı altında ezilmekten kendini kurtaracak küçük adımları, büyük adımlara çevirecek bir umudu kimse tarafından engellenemez. Zonguldak Belediye Sineması’nı halkın sosyal hayatına, kültürel değerlerine yeniden kazandırılması önemli bir taleptir. Kimse bunun arkasının dolu olduğundan şüphesi olmasın. Bu kenti yöneten statükonun paçasını kaptırdığı mafya artıklarından kendini teslim ettiği siyaset jönlerinden halka ve onun taleplerine dönmesinde yarar vardır. Yarın geç değildir, bugündür.


Onur Arslan (KESK Dönem Sözcüsü):Belediye Sineması’nın kapalı olması Zonguldak halkı için büyük bir kayıptır. Bir an önce yetkililerin harekete geçip sinemanın halka açılması lazımdır. Zonguldak’ta bir tane sinema var o da AVM’de. Kimse o sıkışık, kültürü ve ruhu olmayan tek tipleştiren sinemanın ruhuna aykırı yere mahkûm olmak istemiyoruz. Belediye Sineması semboldür, tarihtir. Bu kenttin gelişmesini istiyorsak sanatla, kültürle gelişecek o yüzden sinema solanlarının çoğalması lazım kapatılması değil.


Fahri Bozbaş (Tiyatrocu- Yazar):Kültüre ilişkin her alan yaşamımız sunduğumuz çevrenin arka sokakta en fazla bir cadde de gibi. Fakat kentimizin geçtiğimiz tarihine baktığımız da bunu birebir yaşatmak isteyenler, bu kültürel yapı taşlarını iyi değerlendirmişler. Temeli iyi atmışlar. Bu temel taşlarından birini oluşturan Belediye Sineması binası dimdik ayakta durmaktadır. Küçük bir tadilatla yeniden Zonguldak halkına kazandırılabilir. Esas tadilat; bu büyük bir tadilattır. Bu bina konusunda yetkili olanlar esas kafalarına tadilat gereklidir. Düşünceler değişmelidir.  “Lavuar” alanı aslında bu kafalar değiştikten sonra en güzel kültür kompleksinin yaratılacağı alandır. Yürüyebilerek ulaşabileceğimiz bir alan var. Bu da kent merkezin de varlığını sürdüren yerlerdir. Bütün amacımız buralara hayat vermektir. Lüks binalarda ille de alışveriş yapacağız diye sinemaya çekmeye çalışmak yanlıştır. Sinemaya hemen biletini alıp içeriye girebileceğimiz karanlık bir ufuk olmalıdır. Zonguldak Belediye Sinema’sı için yapılan tüm çağrılar, tüm eylemler, görüşmeler kayıt altına alınıp bir belgesel film yapmamız gerekir.


Mete Arif Tokmak (Karikatürist- yazar):

Belediye Sineması kentin pek çok hatırası bulunan sembol olan yerlerden biriydi. Ben de kişisel olarak Belediye Sineması’nda yer göstericilik yaptım. Yüzlerce film seyrettim ve pek çok hatıraya sahibim. İnsanların gözlerinin önün de kapanması, elden avuçta gitmesi, yaralayıcı oluyor. En azından biz sanatçılar olarak öncülük yaparak Belediye Sineması’nın tekrar kentte kazandırılması için bir uğraşa girebiliriz, diye düşünüyorum. Atılacak adımlar içinde yer almak isterim.


Behlül Bahadır ( Ressam):Zonguldak sinemalarında büyüdük. Çocukluğum ve gençliğim anılarım orada. Oranın farklı bir ruhu var.  Orada kendimizi özel hissediyorduk. Sadece orada film izlemiyorduk; yeni insanlar tanıyor, yeni şeyler öğreniyorduk. Film kaseti takmayı bile öğrenmiştim. O karanlık oda sihirli gelirdi bana. Ne oldu bilmiyorum ama kapatıldı. Niçin kapatıldı bilmiyoruz ve merak ediyoruz hala. Ondan beri de sinema kültürüm kalktı. Ben AVM’de sıkış-pıkış alanlarda film izlemek istemiyorum.  Bir kültürü olmayan yerler de bulunmayı sevmiyorum. Belediye Sineması açılması için de elimden geleni yapacağım, yapmalıyız.


Necdet Kutoğlu (Eski esnaf- ressam):Cumhuriyet’in ilk yılların da Türkiye’nin kültür bakımından en gelişkin illerden biriydi. Yıllar içinde bu taşra dediğimiz yer bu özelliğini korudu.  İlk sinema bile belki de. Kapalı olan Belediye Sineması’nın bulunduğu bina olan ilk önceleri halk evi binası statüsündeydi.  Üst katlarına Belediye binasıydı.  Zaman içinde Belediye yeni binasını Acılık’a yaparak taşıdı. Ve bina kültür binasına dönüştü. Lakin önce halk evinin olduğu yer bankaya verildi. Daha sonra mağazaya çevrildi. Sinema kısmı ise işleten kişinin yatırım ile tek salondan üç salon haline getirilerek daha işlevli hal aldı.  Fakat kısa bir süre sonra neden olduğunu anlayamadığımız bir şekilde bir ihale yapıldığını duyduk.  Sinemamızın bu ihale sonucu daha yenileştirilerek açılacağını beklerken üç sene geçti ve sinemamız o günden bugüne kapalı bir halde. Zonguldak halkı belediye sinemasından mağdur edilmiş bir durumda. Sineması olmayan iller yeni bir sinema salonu açabilmek için uğraşırken biz mevcut sinemamızı kapatmak yolunu seçtik.  Bu sorgulanması gereken bir problemdir. Hata kimdedir? Halk mı sinemaya gitmemiştir ve sinema iflas etmiştir yoksa sinemanın yeri çok mu değerlidir başkasına rant sağlamak amacı olarak sinemamızı unutulmaya mı çalışılmaktadır.  Bu kalenin tekrar ele geçirilmesi gerekir. Bu adımdan sonra mağazanın kapatılması, Zabıta Müdürlüğü’nün o binadan çıkarılması, Gazeteciler Cemiyetinin başka bir yer gösterilmesi ve binanın önüne Zonguldak Sanat Evi yazılması gerekir.  Bunu yapacak Belediye Başkanı Zonguldak sanat yaşamını kurtarmış ve gelişmesine katkıda bulunacaktır. Zonguldak sanatçıları tarafından da yıllar sonra sevgi ile anılacaktır. Unutulmamalıdır ki Zonguldak’taki birçok kişinin o sinemada anıları vardır. Onları yok etmeye kimsenin hakkı yoktur.

(Erhal Koltuk- Tiyatro Yönetmeni):  Bir kent düşünün ki Zonguldak’ın kültürünü yansıtan, çok eski yıllardan bu yana hizmet vermiş ama şuan Zonguldak Belediyesi’ne ait olmasına rağmen atıl bir zafiyette bulunan bir sinema. Bunu gönlümüz el vermiyor. Bu durumu iğrenç ve çağ dışı buluyorum. Bence bu durum Zonguldak halkına yakışmıyor. Bir il düşünün ki sineması var ama atıl bir vaziyette bekliyor. Çürümeye terk edilmiş. İnsana gülerler. İnsanlar bir alışveriş merkezine zorunlu olarak yönlendiriyor. Bunun arkasında yatan nedir? İhtiyaç varken, sinema olarak kullanılması gerekirken, tiyatro salonu eksiği bulunurken burası atıl bir durumda kapılarına kilit vurulmuş bir şekilde duruyor. Tiyatro alanında bile biz çalışabilecek bir ortam bulamıyoruz. Kentte bir tek Belediyenin elinde Belediye Kültür Merkezi var. Çalışma yapmak bir kenara oyun bile sahneleyecek gün bulamıyoruz. Belediye Sineması’nda bildiğim kadarıyla 3 tane salon bulunuyor. Buranın bir salonu tiyatro anlamında kullanılabilecek bir salon ve geri kalanı sinema olarak değerlendirilebilir. Sinemayı kapalı tutuyorsunuz en azından kültür merkezi yapın. Sinemasıyla, tiyatrosuyla bir alan oluşturulmalı. Zonguldak Belediyesi için çok mu zor bir şey?


Engin Çöl ( Tiyatrocu):Orada Zonguldak’ın anıları var. Perdesi, halısı ve koltuğuna kadar her yerinde anılar var.  Oranın bir sanat evi misyonu vardı. Belediye Kültür Merkezi var ama orası da yetmiyor. Belediye Sineması yeri aynı zaman da tiyatroya da sanatın diğer alanlarına da açılmalıdır. Bunun için hep birlikte taşın altına elimizi koymalıyız.

Ekrem Murat Zaman (Maden Mühendisi): Belediye Sineması, sinemanın olmasından ötesin de 1932 yılında Halk Evi’nin bir parçası.  Sonra sinema işletmeciliğin devam etmiştir. Şu anda sanatsal çalışmalar bir bölümün de yapılıyor ama bir bölümünde. Oradaki dükkânı, marketi sinema salonu devam etmelidir. Hatta sadece Sinema Salonu değil bütünüyle sanatsal bir alan olmalıdır. Tiyatro yapmak isteyenler için Belediye Kültür Merkezi yetersizdir. İyi işler yapmaya çalışanlar var.  O yüzden bir şeyler yapmak isteyen insanlar varken orası tümü ile bir sanatsal bir alan olmalıdır. Ticari yapılanmadan bir an önce kurtarılmak zorundadır. Üniversite Kalkınma Derneği’nin orada ne işi vardır sorarım? Bir kültürdür Belediye Sineması ve oranın bir an önce farklı bir yapılanmaya girmelidir. Çok söylüyoruz, yazıyoruz ama dinlenmiyor. Bir an önce düzenlemesi için bir komisyon kurulmalıdır ve sıkıntılar bir an önce düzenlemeliyiz ve desteklemeliyiz.

Metin Kaya (Yönetmen): Ben bu kenttin 12 Eylül öncesini de biliyorum.  Zonguldak’ta 20 civarında yaklaşık 4 tanesi de açık hava sinema salonu olan bir kentti.  Zonguldak sanatta, ekonomide, sanayide lokomotif olan bir kentti. Bu kent 12 Eylül’den sonra başlayan kültürel göçte çok şey kaybetti. Ekonomik olarak çok hızlı geriledi. Bu gerilemenin ardından şu anda AVM dışında sinema salonu yok. Bu çok iç acıtan bir durum. En çokta içimi acıtan konu Belediye Sinema Salonunun kapalı olması. Belediye Sinema Salonunun kime kiralandığıyla, kime verildiğiyle ilgilenmiyorum. Belediye Sinemasının açık olmayışı ve Belediye Başkanının öğrencilik döneminde de, öğretmenlik döneminde de öğrencilerini gittiği bir  sinemadır. Onun bu kapalı hali içini acıtmıyorsa, hepimizin itiraz etmesi gerekmektedir. Dert burada hepimizin hatıraları olan sinemanın işler hale gelmesidir.  O bizim hafızamız, çocukluğumuz ve bizim sinema ile ilişkimizi kuran bir salondur. Siz sinema salonlarını kapattığınız zaman insanların sanatla, hayatla bağlarını kesiyorsunuz.  Buradan bir adım geriye döndüğünüz zaman kentte sinema ile uğraşmak havada kalıyor.  Ben çektiğim filmleri en son kentte getirip gösterebiliyorum çünkü gösterebileceğim bir salon yok.  Belediyenin kendi mülkü olan yer metruk bir halde duruyor.  Belediye Başkanı o sinema salonunun önünden geçerken içi acımıyor mu?  Benim içim acıyor. Ben AVM’de sefer taşı gibi bir yerde film izlemek zorunda değilim ki? Burada Zonguldak’ın tarihine dokunan hepimizin anıları olan bir yer niye böyle kalsın.