Cumhurbaşkanı Erdoğan; “Benim yerim milletimin yanıdır, onun seçilmiş temsilcileri olan muhtarların yanıdır"

(İHA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Güya bir mizah dergisi benim muhtarımızla yanak yanağa resim çektirdiğimi gösteren bir karikatürü kapak yaparak, kendi aklınca 'Biz konsoloslarla fotoğraf çektiririz, sen ise ancak muhtarlarla fotoğraf çektirirsin' demeye getiriyor. İşte zaten tam ben de bunu söylüyorum. Benim yerim milletimin yanıdır, onun seçilmiş temsilcileri olan muhtarların yanıdır" dedi. 
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde Ankara, Mardin, Sivas, Burdur, Giresun, Yozgat, Konya, Erzincan, Batman, Kırşehir, Osmaniye, Sakarya, Zonguldak, İzmir, Şanlıurfa ve Mersin'den gelen muhtarlarla 23. Muhtarlar Toplantısı'nda bir araya geldi. Programda konuşan Erdoğan, "Bu buluşmaları her ay muntazaman devam ettiriyoruz, devam ettireceğiz. Bu toplantıların ülkemizde sadece Cumhurbaşkanı değil devletin üst yönetimi nezdinde bugüne kadar düzenlenen en kapsamlı, en istikrarlı ve bana göre en verimli organizasyondur. Keşke mümkün olsa da 79 milyon insanımızın tamamıyla her gün yüz yüze, birebir temas kurabilsek, konuşabilsek, dertleşebilsek ama sizler onların zaten vekilisiniz. Dolayısıyla sizlerle buluşmak, sizlerle bir araya gelmek 79 milyonla buluşmaktır, bir araya gelmektir. Belki herkesle yüz yüze irtibat kuramıyoruz ama her vesileyi değerlendirerek milletimizin farklı kesimlerini temsil eden muhtarımızla, esnafımızla, işçimizle, kadınlarımızla, gençlerimizle bir araya geliyoruz" ifadelerini kullandı.
Son üç hafta gerçekleştirdiği yurt içi ve yurt dışı programları hatırlatan Erdoğan, "Allah güç kuvvet verdiği müddetçe ülkeme hizmet için, milletimle birlikte olmak için gece gündüz çalışmaya, koşturmaya, mücadele etmeye devam edeceğim" dedi.

"BİZ BUNLARIN KAFASINI ÇOK İYİ BİLİRİZ"
"Bizim milletimizle, özellikle de siz değerli muhtarlarımızla muhabbetimiz karşılıklı sevgiye, saygıya dayalı ilişkimiz birilerini fevkalade rahatsız ediyor. Öyle ki işi beni eleştirmek adına muhtarlarımızı, onlarla birlikte tüm milletimizi tahkir etmeye, aşağılamaya kadar vardırıyorlar" ifadesini kullanan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Biliyorsunuz bir konsolosun, casusluk davasından yargılanan bir gazeteciyle yanak yanağa resim çektirmesini eleştirmiştim. Bunun üzerine güya bir mizah dergisi benim muhtarımızla yanak yanağa resim çektirdiğimi gösteren bir karikatürü kapak yaparak, kendi aklınca 'Biz konsoloslarla fotoğraf çektiririz, sen ise ancak muhtarlarla fotoğraf çektirirsin' demeye getiriyor. İşte zaten tam ben de bunu söylüyorum. Benim yerim milletimin yanıdır, onun seçilmiş temsilcileri olan muhtarların yanıdır. Peki siz kimin yanındasınız? İşte o konsolosların yanındasınız, varın siz onlarla yolunuza devam edin. Biz bunların kafasını çok iyi biliriz. Bu kafa, sorsan kendini çağdaş olarak, ilerici olarak, aydın olarak, solcu olarak, demokrat olarak tanımlar ama aslında bunlar halk düşmanının, millet düşmanının önde gidenidir. Bu millete ve bu topraklara dair ne varsa hepsine husumet besleyenler yaptıkları işin adını halkçılık koyarak, tam bir kara mizah örneği sergiliyorlar. Dün ayağındaki çarığı, altındaki şalvarı, belindeki kuşağı, üstündeki yeleği, başındaki kasketi yüzünden Aşık Veysel'i Ankara'ya sokmayan kafayla muhtarımla benim resmimi milleti aşağılamak için kapağı basan kafa aynı kafadır. Bunların demokratlığı milletsiz bir demokratlıktır. 'Şu millet olmasa Türkiye'yi ne güzel idare ederiz' diyorlar."

"EŞEKTEN YADİGAR KALAN SEMER AMA İNSANDAN YADİGAR KALAN DA ESER, MESELE BU"
Türkiye'nin son 13 yılında iyisiyle kötüsüyle, günahıyla sevabıyla ülkeyi yönetme sorumluluğunu üstlendiklerine dikkat çeken Erdoğan, "Yaptıklarımız ortada. Hep söylüyorum, eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri. Ziya Paşa güzel söylemiş. Eşekten yadigar kalan semer ama insandan yadigar kalan da eser. Mesele bu. Bunların böyle bir şeyi var mı? Yok. Şimdi bunları teker teker sadece şöyle başlıklarıyla anlatmaya kalksam değil saatler, günler yetmez. Peki bu son 13 yılda siyasi ve sosyal muhalefetin ülke ve milletin hayrına herhangi bir teklifini, projesini, hepsinden vazgeçtim hayalini hatırlıyor musunuz?" diye konuştu.
Muhalefet partilerinin tavrını eleştiren Erdoğan, "Aslında muhalefet partilerinin iktidar olup rahatlarını bozmak gibi bir niyetleri de yok zaten. Öyle ya iktidar sorumluluğunu üstlenirsen ekonomiyle ilgileneceksin, dış politikayla ilgileneceksin, terörle ilgileneceksin, bölgedeki krizlerle ilgileneceksin, sağlıkla ilgileneceksin, eğitimle ilgileneceksin, garip gurebayla ilgileneceksin, fakir fukarayla ilgileneceksin, velhasıl iş çok. Bu kadar sorumluluk, bu kadar yük bizim muhalefeti bozar çünkü onlar sadece konuşmaya, sadece lafla peynir gemisi yürütmeye alışkınlar. Hakikatlerle yüzleşmek hiçbirinin işine gelmez. 7 Haziran seçimlerinin sonrasında yaşananları gördünüz. Normal şartlarda siyasi parti dediğin tek başına iktidar olmak, bunu başaramıyorsa da iktidarın bir parçası olmak ister, bunun için çalışır. Bizdeki muhalefet partileri ise fellik fellik iktidar sorumluğundan kaçmanın yollarını aradılar. Milletimiz de 'madem halinizden memnunsunuz, öyle ise aynı şekilde devam edin' deyip, 1 Kasım'da tercihi tek başına iktidardan yana kullandı" açıklamalarında bulundu.

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'DAN KILIÇDAROĞLU'NA ZİYA PAŞA'LI YANIT
Ziya Paşa'nın "Onlar ki verir laf ile dünyaya nizamat, bin türlü teseyyüp bulunur hanelerinde" dizelerine atıf yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yani lafla dünyaya nizam vermeye kalkanların kendi evlerinde her türlü ihmali, tembelliği, işte son örnekte olduğu gibi terbiyesizliği görürsünüz. Olay bu. Onun için milletimiz lafa değil icraata bakıyor" diye konuştu.