EĞİTİME EMEK VE GÖNÜL VERENLER;
ZONGULDAKLI TÜRKAN ve TURGAY TAHTABAŞ
Güzel düşünüp, güzel işler yapan değerli insanları, toplumumuzda bulmak hiçte kolay olmamaktadır. O güzel insanlar, o güzel atlara binip gittiği söylenir çoğu zaman. Atına binip gitmeyen, yaşadıkları topluma gönülden hizmet eden, iki güzel insandan bahsetmek istiyoruz sizlere.
Türkan ve Turgay Tahtabaş çifti, toplumumuza her yönüyle iyi eğitilmiş üç güzel evlat yetiştirmişler. Tahtabaşların yaşamlarında, bazı öncelikleri var. Şöyle ki, bizim çocuklar eğitimlerini tamamladı, biz çok emek verdik, biraz da başkaları uğraşsın diye düşünmüyorlar. Barış içerisinde ve temiz bir dünyayı gelecek nesillere bırakılabilmesi için, din, dil ve ırk ayırımı yapmadan bütün insanların eğitilmesi gerektiğine inanıyorlar. Bu düşüncelerini gerçekleştirmek için de, dur durak demeden, aileleri bilgilendiriyor, eğitim çağındaki gençlere yardım ediyor, imkân sağlıyorlar.
Zonguldak/ Gökçebeyli olan Turgay Tahtabaş, öğretmen bir babanın oğlu. Baba öğretmen olunca, dünyadaki bütün çocukların eğitimine el atmak istiyor Turgay Tahtabaş. Bursa Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesini bitirdikten sonra, Gökçebey’de otel işletmeciliği yapmaya başlar. Almanya’da yaşamakta olan Türkan hanımla evlenince, kader onu Almanya’nın Essen şehrine taşır. Almanya’da iş koşullarına uygun bir meslek öğrenmek ya da bu alanda bir eğitim almak, yeni evlenen birisi için oldukça geçtir. Tahtabaş, zaman kaybetmeden temizlik işçisi olarak Essen şehrinde çalışmaya başlar. Her zaman mütevazı kişiliği ile tanınan Turgay Tahtabaş, yaptığı iş ne olursa olsun o işi titizlikle yapar ve kararlılıkla sürdürür.
Türkan ve Turgay çiftinin, iki kızı bir de oğlu dünyaya gelir. En büyük hedefleri çocuklarına iyi bir eğitim almalarını sağlayabilmektir. Çocukların okula başlamasıyla, onlarda okullu olurlar ve Okul Aile Birlikleri’nde yerlerini alırlar. Önce, Alman Eğitim sitemini öğrenirler. Veli ve öğrencilerin hakları konusunda bilgi toplarlar. Elde ettikleri bilgileri diğer velilerle paylaşırlar. Bu örnek davranışlarından dolayı “uzman veli” unvanını alırlar. Tahtabaşlar, üstlendikleri bu gönüllülüğe dayalı uzman veli sıfatıyla bütün zamanlarını eğitim sorunlarının çözümüne ayırırlar. Almanya’da göçmenler arasında Türk çocuklarının eğitimde en sonuncu olduklarının farkındadırlar. Velilerin en çok müracaat ettiği kişiler olurlar. Tahtabaşlar, Türk velilerin, anadillerinde sordukları sorulara anadillerinde cevap bulmaları okul, öğrenci ve veli sorunlarının çözümünde çok büyük rol oynar. Kendi toplumunu çok iyi tanıyan, aile bireylerinin eğitime olan ilgilerini, sorunları ve çözümlerini de bilmektedir Tahtabaşlar. Alman eğitimciler, toplumun işleyişine ve eğitimine çok önemli katkılar sağlayan Tahtabaşlardan daha çok faydalanmak ister. Yetkililer, Turgay Tahtabaş’ın temizlik işlerindeki görevini dondurur ve topluma, iyi eğitilmiş genç insanların kazandırılması için, “ZukunftBildungswerk” organizasyonunu kurmaya teşvik ederler. Bu kurum kâr amacı gütmemektedir. ZukunftBildungswerk, uyguladığı eğitim projeleriyle, Alman kamuoyunun güvenini kazanır. Bu güvene dayalı olarak, kurumun projeleri, eğitim vakıfları, gönüllü kuruluşlar ve işverenler tarafından maddi ve manevi destek görür. Eğitme emek ve gönül veren Sayın Türkan ve Turgay Tahtabaş, kamuya faydalı birçok kuruluşta fahri görevler üstlenerek topluma önemli katkılar sağlarlar. Yaşadıkları toplumun, eğitim sorunlarına katkılarını ve yaptıkları hizmetleri Sayın Turgay Tahtabaş’ın anlatımıyla öğrenelim:
“ Bizim, eğitime ve eğitim sorunlarına ilgi duymamız kendi çocuklarımızı yetiştirirken başladı. Karşılaştığımız sorunlara çözüm yolları aramamız, edindiğimiz bilgileri diğer velilerle paylaşmamız, uzman veli seçilmemize neden oldu. Çocuklarımızın eğitimi için, eşimle birlikte çok büyük mücadele verdik. Bizim en büyük dileğimiz, çocuklarımızın eğitimlerini tamamlamaları ve başarılı olmalarıydı. Bu amacımızı gerçekleştirdik ve çocuklarımız yüksek öğrenimlerini başarılı bir şekilde tamamladılar. Verdiğimiz mücadelenin karşılığını aldık ve çok mutlu olduğumuzu da belirtmek isteriz. Çocuklarımız da gayret gösterdiler, onlara da teşekkür ediyoruz.
Şu anda büyük kızım hem okuyor hem de menajer olarak bir elektrik firmasında çalışıyor. Oğlum Aachen Teknik Üniversitesinde endüstri mühendisliği okudu. Aynı üniversitede mastırını yapıyor. Küçük kızım Tarih ve Latince Öğretmenliği okuyor.
Ben, meslek olarak toplumun en alt kesiminden geliyorum. Temizlik işçisiyim. Bizim en mutlu olduğumuz anlar, eşimle beraber Okul Aile Birliği görüşmelerinde, içeri gülerek girip, gülerek çıkarken oldu. Çocuklarımız, yaşlarının gerektirdiği zamanlarda, müzik, spor ve tiyatro yaptılar, yüzme de bilirler. Büyük kızım saz çalar, oğlum org çalar, küçük kızım keman çalar. Çocukların bu başarıları ve çeşitlilikleri, “ZukunftBildingwerk”in proje çalışmalarında bize de yol gösterici olmuştur.
Almanya’da çocuk yetiştirmek bazen aileleri zorlamaktadır. Bizim de bazen maddi olarak çok zorlandığımız zamanlarımız olmuştur. Büyük mücadelemizin sonunda, artık çocuklar kendi ayaklarının üstünde duracak duruma gelmişlerdir.
Gençlerimize maddi ve manevi destek sağlamak için kurmuş olduğumuz, “ZukunftBildingwerk”in yürüttüğü projelerinde, birçok okulda tiyatro kurslarımız, koromuz, gitar kurslarımız bulunmaktadır. Ayrıca dikiş kurslarımızla gençlerimizin hayata hazırlanmalarına katkı sağlamaktayız.
Uzun vadeli çalışmalarımız sonuncunda elimizde, başarıya ulaştıran birçok bilgi ve uygulama metotları bulunmaktaydı. Biriktirdiğimiz bilgi ve metotları, genç anne ve babalara nasıl aktarabiliriz diye de eşimle birlikte bazı çalışmalar yapmıştık. Şimdi ise elimizde olan bilgilerimizi tecrübelerimizi, ZukunftBildingwerk’te hazırladığımız projelerle halkımızla buluşturuyoruz.
Biz ailelere lafın gelişi tavsiyelerde bulunmuyoruz, model olarak da görmelerini sağlamış oluyoruz. Yaptığımız faaliyetler Alman kamuoyu tarafından görülüyor ve takdir ediliyor. Gereken maddi ve manevi desteği de sağlıyorlar. Yürüttüğümüz projelerimizi biz de bu kaynaklardan sağlıyoruz. Eğitim işi ince iğneyle kuyu kazmaya benzer. Uzun süre emek ve zaman harcarsınız meyvesini çok sonra alabilirsiniz. Eğitim derneklerimize ve üst kuruluşları yöneten arkadaşlarla yaptığımız istişarelerde bazı tavsiyelerde bulunuyoruz. Özellikle bazı seminerlerin ve bilgi akışının daha süratli bir şekilde yapılması gerektiğini söylüyoruz. Eğitim derneklerinin, çok değerli projeleri olmasına rağmen maddi sıkıntılar yaşadıklarını görmekteyiz. Bu derneklerimizin çalışmalarına hız kazandırmak için maddi problemlerinin mutlaka çözülmesi lazımdır. Biz, eğitimde bir damlayız fakat bu damlanın zamanla artacağına inanıyoruz.
Projelerimiz kapsamında, çoğunluğu öğretmenlik okuyan yüz üniversite öğrencisiyle, yedi yüz çocuğa ek ders yardımında bulunuyoruz. Öğrencilerimiz arasında, Türk, Alman, Arap, Afgan ve Lübnanlılar var. Bu öğrencilerimiz, Essen Bochum, Dortmund Üniversitelerinde, büyük bir bölümü öğretmenlik okumaktadır. Öğrencilerimizin çoğu işçi ailesi çocuklarıdır.
İşimizi yaparken yalnız işimizin gereği, ZukunftBildungswerk’i düşünerek hareket ederiz. Siyasal çekişmelere taraf olmayız. Bizim tarafımız, eğitim ve çocuklarımızdır. Kurumumuz, üniversite öğrencisinin geleceğine katkıda bulunurken, büroda çalıştırdığımız insanlarda evlerine ekmek götürmektedir. ZukunftBildungswerk olarak, çok çabuk planlayıp ve hemen karar verebiliyoruz. Toplumun gerekli ihtiyaçlarının karşılanmasında işimiz kolaylaştırıyor. Bir kursun açılmasına karar vermek ve gerekli malzemenin alınmasına hemen işlerlik kazandırıyoruz. Anaokullarında korolarımız var, tiyatro kurslarımız var gençlerimizi bu imkânlarımızdan faydalandırıyoruz.
Bir yıldan bu yana yüzden fazla mülteci çocuklara ve ailelerine hizmet veriyoruz. İşimizin bir bölümü de bu hizmetlerimizden oluşmaktadır. Hizmetlerimiz her gün olmak koşuluyla halen devam ediyor. Göçmenler buralara gelmeye başladığında, Essen/Karnap’ta çadır kent oluşturulmuştu. Biz, geldiklerinden beri göçmenleri ve çocuklarını takip ediyoruz. Bizim ekibimiz okullara gidiyor, çocukların eğitim durumlarını ve sorunlarını takip ediyorlar. Ailelerle buluşup sohbet ortamında, sorunlarını dinleyip çözümlerini de üretiyoruz. Çocukların ve ailelerin yaşama uyum sağlamaları için, müzik kursları açıyoruz, kültürel faaliyetlerini yaşatmak ve unutmamalarını sağlayacak projeler hazırlıyoruz. Bu çocuklara, çevreyi tanıtıyoruz, ilgilerini çekecek etkinliklere gitmelerini sağlıyoruz. İşimizi doğru yapıyor olmamızın, bize en büyük getirisi kamuoyunun güvenini kazandırmasıdır. Bu güvenirlik bize her kapıyı açabilmemizi sağlıyor Binlerce öğrenciye burs vererek eğitimlerini tamamlamalarına yardımcı oluyoruz.
Bütün anne ve babalara tavsiye olarak yılmadan mücadele etmelerini tavsiye ediyoruz. Bilgiye ulaşmak için ne gerekiyorsa denenmelidir. Ayrıca çocukların rahat çalışabilecekleri bir ortamında sağlanması gerekir. Her öğrencinin, bir çalışma masası olması gerekir. Öğrencilerin, bilgiye ulaşmada hiçbir engelin olmaması lazım. Öğrencilerin iyi bir bilgisayarı olmalı ve onu iyi kullanabilmelidir. Gerekiyorsa bilgisayar kursuna katılmalıdır. Doğru bilgilerle donatılmış bir öğrencinin elinde her kapıyı açabilen bir anahtarı var demektir. Eğitimde, başarıya ulaştıran en büyük faktörlerden biride bir planın olması ve plana göre hareket edilmesidir. Eğitimde sonuç alabilme, uzun vadeyi gerektirir. Eğitimden, iyi sonuç alabilmek, ince ince nakış örmeye benzer. Örülen nakış bittiğinde güzel bir ürün ortaya çıkar. Bu güzellik için, emek ve zaman gerekir. Eğitimde de durum böyledir, programlanıp planlanan uygulamaların sonunda, dünya ölçeğinde yetişmiş genç insanları topluma kazandırırsınız. Eğitimde verimliliği artırmak için, olduğu yerde duran insanların harekete geçirilmesi gerekir. Küçük küçük hücre çalışmaları planlanarak uygulanmalıdır. Anadilimizle ilgili de bir konsept hazırlığımız var. İki dili anaokulu çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
Anadilimiz, çocuklarımıza mutlaka, okullarda ve öğretmen rehberliğinde öğretilmesi gerekir. Çocuklarımıza anadilimiz öğretilmeden, kültürümüzü ve değerlerimizi aktarmamız mümkün değildir. Biz, ZukunftBildungswerk olarak programlarımızı oluşturduğumuz ekibimizle yürütüyoruz. Yaptığımız çalışmalar, bir kişi ya da birkaç kişi ile yapılacak bir organizasyon değildir. Üstlendiği görevi iyi bilen profesyonel kişilerle çalışmaktayız. Ben bu kurumda menajer olarak koordinasyonu sağlayıp, her şeyin planlanan şekilde yürütülmesini sağlıyorum. Son cümle olarak şunu söylemek isterim, başarılı olmak için mutlaka profesyonelce hazırlanmış bir plan olmalıdır. Sonrasında, bu plana göre uygulamaya geçilmelidir” diyerek Sayın Turgay Tahtabaş sözlerini tamamladı.
Kendi çocuklarını yetiştirirken karşılaştığı sorunları çözen, bilgilerini ve deneyimlerini biriktirerek, kurdukları ZukunftBildungswerk ile yaşadığı toplumun bütün insanlarıyla paylaşan, Sayın Türkan ve Turgay Tahtabaş’a eğitim gönüllüleri adına şükranlarımızı sunuyoruz. Öğrenciler arasında hiçbir ayırım yapmadan yürüttükleri bu insani ve ulvi görev elbette takdire şayandır. Bütün insanlığa eşit yansıyan bazı doğa olayları vardır. Güneşin sıcaklığı herkesi eşit ısıtır. Yağmur, bütün canlılara hayat verir eşit şekilde. Tahtabaş ailesi de, bilgi pınarlarından herkese eşit şekilde bilgi dağıtmaktadırlar. Bu güzel insanların, yetişmelerine vesile oldukları gençlerde dünyamızı yeşertecekler, barışı koruyacaklardır. Bu düşünce penceresinden bakarak, bütün canlılara ve dünyamıza eşit imkânlar sunan ormanların olduğunu düşündük.
Sayın Türkan ve Turgay Tahtabaş, gençlerimize ışık olup, bir fidan gibi onları yetiştirirken, bizde bu güzel insanların anısına, Anadolu’muzun bozkırlarını yeşertecek 7 fidanı toprakla buluşturduk. Dileğimiz, yaşanılabilir, temiz bir çevre, barış içerisinde bir dünyayı gelecek nesillere bırakabilmektir.
Ayrıca, dünyamızı yeşerten projeleri gerçekleştiren, Çekül Vakfı’nın çalışanlarına, yöneticilerine ve destek verenlerine teşekkürlerimizi sunuyoruz.
