Babasının ölümünden sonra 1913 yılında Sultan Reşat’ın sarayına alınmış, Reşat Han’ın ölümünden sonra Sultan Vahdettin’in sarayına nakledilmiştir. Vahdettin’le evlenmeden önce haremin en akıllı, aydın ve okumayı çok seven cariyesi idi. Nevzad Hanım pek güzel olduğundan kısa bir müddet sonra padişahın gözüne çarpmış ve çok geçmeden de zevcesi olmuştur. Vahdettin, 1 Eylül 1921’de 20 yaşındaki Nevzad Hanım ile evlendiğinde Vahdettin`in ilk evliğinden olan kızları Ulviye Sultan 29, Sabiha Sultan 27 yaşında idiler. Sultan Vahdettin’in büyük aşkı denildiği zaman akla gelen isim Nimet Nevzad Hanım’dır.

Sultan Vahdettin’in 1922‘de Ülkeyi terk etmek zorunda kalması ile İstanbul`da kalan Nevzat Hanım, Vahdettin`in kendisini, torbalar dolusu mektubuyla, yanına çağırması sonrasında Sanremo`ya gitmiştir. Kendisinin Vahdettin’den çocuğu bulunmadığı için çocuğu olmayan padişah hanımlarına verilen unvan olan IKBAL olarak kalıyor…

Vahdettin’in ölümünden sonra Türkiye’ye geri dönüp bir kaptan ile tekrar evlilik yapıyor. Bir kız, bir erkek ikiz çocukları oluyor.. Vahdettin’in 5 hanımından ikisi daha sonra tekrar evlenmiştir.. 1901 Doğumlu Nimet NEVZAT, Vahdettin ile evlendiğinde sadece 20 yaşında .. Ancak bir sene kadar sarayda durabiliyor.. 1922 Yılında Vahdettin’ in ardından ülkeyi terk etmek zorunda kalıyor.. 1926`da Vefat eden Vahdettin’`in ölümü sonrası konan tabutuna haciz ve borçları sebebi ile çok zor günler geçiriyor…

OSMANLI IMPARATORLUĞU`NUN SON GELiNi OLAN NEVZAT HANIM, GEÇMiŞiN AĞIR YENiLGiSiNi SARAYDA SADECE BiR SENE YAŞAMASINA RAĞMEN OMUZLARINDA HiSSEDiYOR…

O GÜNLERi ANILARINDA YAZDIĞI DUYGULARLA ŞöYLE ANLATIYOR…

“Penceremden bakıyorum. Mavi deniz, palmiyeler, bahçeler, birbirinden güzel köşkler, ufukta kotralar. Sanremo’nun bu manzarası cenneti andırıyor; Fakat ben kendim cennette değilim. Bu manzarayı cehennemin bir köşesinden görüyorum. Kendime mahsus bir cehennem. Bulunduğum katın bir odasında bir tabut var. Günlerden beri burada duruyor. Bu tabutta Osmanlı Hanedanının son hükümdarı Sultan Altıncı Mehmed Han yatıyor. Mehmed Vahdettin benim kocam. Talihin hayat yoldaşı diye karşıma çıkardığı insan. Ölümüne acıyor muyum? Bilmem. Ortada birden bire kırılmış itiyatların boşluğu var. Bu boşluğu etrafımda duyuyorum; Fakat bu ölüye karşı bendeki asıl kuvvetli his, acımaktan ziyade gıpta etmek. Ne mutlu ona, diyorum. Ölüm gibi bir nimete kavuştu. Bazen içimden geliyor. Talihe yardım etsem, bu nimeti kendi elimle arasam. Ben dindar bir kadınım. Bütün benliğim böyle bir duyguya karşı isyan ediyor. Bu vücut bana emanet bir şey. El kaldırmaya ne hakkım var. Tüylerim ürpererek düşünüyorum. İki saat sonra gece olacak. Her tarafı karanlık basacak. Faturalar ödenmediği için elektrik, su ve hava gazı yok, hepsi kesik. Bütün bir gece karanlık geçecek. Günden güne etrafa bir kat daha yayılan ölüm kokusunu daha korkunç bir suretle duyacağım.”

Kurbanlık fiyatları belli oldu Kurbanlık fiyatları belli oldu

1927‘de tekrar Türkiye`ye dönen Nimet Nevzat Hanım bir Kaptan ile evleniyor... Ömrünün geri kalanını bir yalıda geçiriyor. Beş kere hacca giden Nimet Hanım 1992 yılında Vahdettin’in ölümünden 66 yıl sonra 90 yaşında İstanbul`da hayata gözlerini yumuyor…

Hayati YILMAZ-2016

Zonguldak Nostalji