Sıcak soğuk, yaz kış, yağmur çamur güneş derken günler geçiyor...

Bir bakıyoruz yağmur tufan...

Bir bakıyoruz, günlük güneşlik olmuş ortam...

Her taraf yemyeşil... Hele Zonguldak'ta yeşil bir başka güzel... Güller, çiçekler, böcekler, hayat böyle de güzel...

Rengarenk meyveler, dalbastı kirazlar, enva-i çeşit bitkiler...

Masmavi gökyüzü, keskin mavi Karadeniz'iyle bir başka ahenk içinde yüzer...

Sağlık, bakın işte bu çok önemli... Seksen'lerin Fehmi babasının 'çok önemli' repliğindeki gibi en önemlisi o.

Bahar, ağaçlar, kuşlar, böcekler, deniz, gökyüzü ve en önemlisi sağlık dedim.

Bunları çok basit, herkesin bildiği şeyler olarak görebilirsiniz.

Ama bunları sık sık hatırla(t)mak gerektiğini düşünüyorum.

Önce kendim, sonra siz değerli okurlarım için bunu bir görev sayıyorum.

"Sen yoksan her şey eksik, sen varsan her şey tamam" diyor ya Selami Şahin...

Aynen öyle, eğer sağlık yoksa, her şey eksik kalıyor işte...

İnsan oğlu su misalli, zaman denilen nehrin içinde akıp gidiyor.

Bu akıp gidişin de bir sonu var elbet.

Bu son noktaya, bir varmış bir yokmuş diyorlar...

NİZAM CADDESİ

Önce sağlık dedikten sonra kent merkezinde Nizam caddesine değinelim. Epeyi gecikti. Esnaf ve vatandaşlar zorlandılar ama bir sona geldi. En azından Yeni Cami'yi gören eczaneler sokağı bitmek üzere...

Işıklandırmasıyla caddeyi cazibeli hale getireceğini düşünüyorum. Fakat Fen işleri görevlisi arkadaşlarımızdan engellileri de unutmamalarını rica ediyorum.

Geçen gün oradan geçerken cadde kendini göstermeye başlamış dedim içimden. Engellilerin kaldırımda gezebilmesi için düzenek kurulup kurulmadığını tam kestiremedim. İnşallah engelliler unutulmaz.

Öte yandan Vergi dairesi arkası ve AKM'ye çıkan bölümlerde çalışmalar halen devam ediyor. Sanırım yüklenici firmadan kaynaklı bir gecikme oldu. Yaz bitmeden tamamlanırsa esnaf ve vatandaş için çok güzel olacak. Şehrin bu caddelerini de canlı tutmak gerekiyor. Zonguldak sadece Gazipaşa caddesinden ibaret olmamalı. Bu handikaptan kurtarılmalı şehir.

Esnafa gelince, çalışmaların uzamasından dolayı haliyle yorulmuş durumdalar; fakat bu bekleyişe değeceğini düşünüyorlar.

Umarım diğer sokaklar da en kısa sürede tamamlanır ve vatandaşlar taburelere oturup huzurla çayını yudumlar.

Esasında 20-30 yıl öncesinde yapılması gereken projeler ne yazık ki bugüne bırakılmış. Dolayısıyla Zonguldak halkı modern şehirleşme ve alt yapı hizmetlerinden nasibini geç almaya başlamış durumda. Fakat ben, her şeye rağmen projeler hızla tamamlanıp Gazipaşa trafiğe kapatılırsa; Zonguldak'ın, elmas gibi parıldayan bir şehre dönüşeceği ümidini taşıyorum.

İBRET DÜNYASI...

Zenginin biri ölmeden önce şöyle bir duyuru yapmış;

"Ben öldüğümde, kim benimle mezarda bir gece kalmaya razı olursa, malımın yarısı onundur.."

Bunu duyan bir hamal : "Şu elimdeki ipten başka kaybedecek neyim var ki.." diye düşünmüş ve teklifi kabul etmiş.

Bir süre sonra da zengin adam vefat etmiş.. Hamala "Hadi bakalım.." demişler.. O da yanından ayırmadığı ipiyle beraber zengin adamla birlikte kabre konmuş ve üzerleri örtülmüş..Gece olduğunda, sorgu melekleri gelmiş ve bir de bakmışlar ki, biri ölü biri diri iki kişi.."Ölü nasıl olsa burada, garanti, biz şu diriden başlayalım..." demişler ve hamala sormaya başlamışlar..."O ipi nerden aldın, onunla ne kazandın, kazandığını nerelere harcadın....." sabaha kadar hamalı doğduğuna pişman etmişler...Sabah olduğunda mezar açılmış ve herkes hamalı tebrik etmeye başlamış : "Helal olsun, başardın...Artık zenginsin, malın yarısı senin..." Hamal : "Aman" demiş..."Ben almayım, bir ipin hesabını verene kadar akla karayı seçtim...

İşte hayat ve sağlık nimetinin kıymeti üzerine güzel bir menkıbeyle bitirdik.

Sağlıcakla...