Kozlu'dan ilginç bir sürgün haberi geldi.

Kozlu Belediyesi'nde puantör olarak çalışan Cengiz Alagözoğulları'nın Fen İşleri'ne gönderildiğini öğrendik. Alagözoğulları'nı sosyal yardım hizmetlerinden tanıyoruz. Özellikle ilk pandemi döneminde Kozlu Vefa Grubu olarak çalışma yürütmüşlerdi.

'Herhalde bundan dolayı görevi değiştirilmemiştir' dedim.

Acaba bir suç mu işledi, belediyeyi zarara uğratacak bir şey mi yaptı?

Ona da pek ihtimal veremedim.

Eee, Kozlu'daki trilyonluk kavşak rezaletinin mimarı da o olmadığına göre geriye bir tek ihtimal kalıyor.

Alagözoğulları yerel seçimlerde aday olacağını açıklamıştı ya...

Sordum, soruşturdum.

Tahminimde yanılmamışım.  

Ali Bektaş yıllardır yönetici bir isim. Kendisi espritüel tavırları ve pratik cevaplarıyla basın olarak hepimizin sempatisini de kazanmış bir başkan. Geçmiş yıllarda düzenlediği o renkli basın toplantılarını unutmak mümkün değil.  

Fakat yıllarca beraber siyaset yaptığı bir ismi, -eğer iddialar doğruysa- sırf seçimde aday olacak diye sürmek şık bir davranış değil.

Sayın Bektaş, bu kadar basit hatalar yapmamalı.

Yanlış hatırlamıyorsam, Kozlu'nun eski belediye başkanlarından Hüdai Dökmeci de Ertan Şahin'i benzer şekilde sürmüştü. Sonraki süreçte Ertan Şahin belediye başkanı olarak geri dönmüştü. O makama oturdu ama bu defa amansız hastalığa yakalandı ve vefat etti.

O koltuk kimseye kalmadı.  
 
İyi hizmeti alkışlıyoruz

Dün Atatürk Devlet Hastanesi'nden çarşıya inerken bir şey dikkatimi çekti. İlkin Yayla Ortaokulu'nun olduğu yerden itibaren kaldırımları yükseltilmiş ve taşları döşenmiş bir şekilde gördüm. Baktım etrafa, bir düzen, bir ahenk ve temiz bir ortam vardı. 

Stat kavşağından Orduevine ininceye kadar etrafı gözlemledim. Kaldırımlar, kaldırım taşları, korkuluklar, ışıklandırmalar, ağaçlar... Tek tek bakındım. Gayet iç açıcıydı.

Bir dokunuş olmuş, belli ki...

Stattan caddeye inişte bazı fidanlar kırık, bazıları kökünden sökülmüş, yerine yeni fidanlar dikilmemiş. Onlar da tamamlanırsa daha güzel olacak.

Bu çalışma nedeniyle Belediye Başkanı Selim Alan ve ilgili ekibine teşekkür ediyorum.

Güzel olanı alkışlayacağız.

Yapılması gerekenin yapıldığını, yazılması gerektiği için yazdık.

Mesele bu kadar basittir.

Liman, lavuar alanı ve devam eden projelerde, Zonguldak halkının sesine kulak verilirse, müteşekkir olmamak için bir neden göremiyorum.

Normal olmayan, vicdanları rahatsız eden her ne varsa bunları da dilimiz döndüğünce kaleme almaya, karşısında durmaya çaba göstereceğiz.

Derviş hikayesi

Derviş;

Suya düşen akrebi kurtarmak ister,

Elini uzatınca akrep sokar,

Derviş tekrar dener akrep yine sokar.

Bunu görenler dayanamaz, Derviş'e:

"İyilik yapmak istediğin halde sana zarar verene

daha ne diye yardım edersin?" diye sorarlar.

Derviş'in cevabı manidardır:

"Akrebin fıtratında(yaratılışında) sokmak var,

Benim fıtratımda ise yaratılanı sevmek,

merhamet etmek;

O fıtratının gereğini yapıyor diye

ben niye fıtratımı değiştireyim?"