Bütün kadınların zayıf tarafları vardır !

Ama anneler hep güçlüdür.

Bu sözün üzerinde düşünüyorum hayli zamandır, kulağa hoş geliyor öyle değil mi?. Kadınız ya onore ediliyoruz anneliğimizle, ama inceden inceye de zayıflığımız vuruluyor yüzümüze.

Bütün kadınların zayıf tarafları vardır, tıpkı erkeklerin de zayıf tarafları olduğu gibi, ve çoğunlukla da birbirine muhtaçtır iki cins.

Ancak, nedendir bilinmez kadınlara daima sınırlar çizilir ve o sınırların ihlal edilmemesi de emredilir. Kadınlara her şey günahtır ayıptır da erkeklere haktır mesela. Onlar gözleriyle karşı cinsi süzme hakkına da sahiptir, ağızlarının kenarlarından salyaları akarcasına iç geçirme hakkına da sahiptir, olsun canım onlar ERKEK.

İnançlarımızın öğretileri!  onları bir tık ve hatta birkaç tık üstün kılmıyor mu biz kadınlardan. Kılıyor elbette üç ya da  beş, canları ne kadar çekerse ekonomileri ne kadar yeterse o kadar fazlasına sahip oluveriyorlar çünkü onlar ERKEK.

Ne güzel bir söylem ve ne güzel bir vurguydu o ‘’Kutsal kitaba inanıyorsak bütün inananlara yani insanlığa inmiştir’’.Günahlar ve sevaplar cinse göre değişmez zayıf olduğuna inandırılmaya çalışılan kadınlara ikinci sınıf insan muamelesi yapılmaz yapılmamalı.

Ne olur yapılırsa peki: Eee yapılıyor da ne mi oluyor? İçine kaçmış şeytan başkaldırıyor.

Ne, dine, ne imana, bağlı kalıyor kadın, ne de anneliğini görüyor gözü.

Kışkırtılan her insan yasakları deliyor ipotekli özgürlüğüyle. Sorgulayarak da olsa yapıyor yapacağını sonrası belki pişmanlık belki intikam belki de umursanmayan duygularının başkaldırışı.

Ya da zayıf taraflarını güçlendirmek mi istiyorlar  ERKEKLER gibi, neden olmasın, ar, namus, haysiyet, şeref gibi kavramlar insanlar için değil midir neden kadınlara biçilen sorumluluk oluveriyor sizce..

Onlar üç beşi hak görüyorlarsa kendilerinde biz neden bölmeyelim sevgiyi üçe beşe diye mi düşünüyorlar acaba?

Kanaatimce acabası fazla aynen bir çoğu öyle düşünüyor, bir kere geldik bu dünyaya canım, kendimi mutlu edeceğim umurumda değil koca, hoca, hatta çoluk çocuk ve hatta umurumda değil mahalle baskısı da!.

Sonrası malum zayıf taraflarının güçlendiğine inanıp egolarıyla havaya uçan hemcinslerim sen yaparsan bende yaparım diyen ey ahalim.

Suç ve hatta suçlar işleniyor dünya üzerinde her saniye, akla hayale gelmeyecek işkenceler, utanmazlıklar bir kılıf uydurularak haklı çıkılan sapkınlıklar. Şimdi bizler gücümüzü, onlardan ERKEKLER’den örnek alarak mı ispat edeceğiz. Onlar yapıyorsa bizde mi yaparız diyeceğiz.Nasıl bakacağız çocuklarımızın gözlerine nasıl cennet kokusuna ihanet edeceğiz.

Kendini kaf dağında gören bazı  ERKEKLER göğsünüzü kabarta kabarta çapkınlığınızla övünürken ışıldayan boynuzlarınız ne olacak.

Kazananı nerde bu ahlaksızlığın peki sizler nasıl bakacaksınız çocuklarınızın gözlerine sahip çıkamadığınız uçkurunuzun ucuna kadınlarınızı da bağladığınızı ne zaman göreceksiniz. Ağız dolusu küfürleri size ait olmayan kadınlara kusarken kendi kadınınızı kutsamayı ayrıcalık saymayı ne zaman bırakacaksınız. Öteki kadınların kutsal sayılan annelikleri nerde peki, zayıflıklarına kurban giden annelikleri kimin suçu.

Kaba kuvvetle yahut cebinizde sadece kendinize hak gördüğünüz o el kirinizle mi ADAM oluyorsunuz.Kirleniyoruz her geçen gün, üstelik  üstün olan taraf da yok ortada iki kişiyle yapılan her işin istatiği de günahı da fifti fifti.

Sonuç, elde var pişmanlık, ya da ayıp günah değil hiçbir şey, sadece alışkanlık.

Ürkütücü ve düşündürücü.

**************

 

Bir adam, bir kadına âşık ama yanlış.

Bir kadın, bir adama âşık; o da yanlış.

Adam, kadına adamış hayatını düşünmeden.

Kadın da karşılık vermiş bir gün düşünmeden.

Yola koyulmuşlar, iki gönülde bir aşk.

Dikenler sarmış gülü, arasından bulduğuna şaş.

Kimseler duymasın, görmesin derken

Paylaşacaklar belki de daha erken.

Adam evli; çoluk çocuk var birde.

Kadın bunu biliyor da çözüm hani, nerede?

Vazgeçilmeyecek kadar büyük sevgileri.

Gizlenmeyecek kadar aşikâr izleri.

Derken cesaretleniyor ikisi de biz beraberiz diye.

Korktukları şey oluyor;elâlem bunu duyuyor.

Adam karısına anlatmaya çalışırken

Çocuklar ondan önce tavır koyuyor.

Nasıl? Neden?

Ortalıkta dilleniyor aşkları ama nafile!

Yuva yıkan oluyor kadın birdenbire.

Lanetliyor kadını mahalle, aile.

Adam şaşkın, kalıyor arada, derede.

Hani aşk, hani sevgi? Nerede?

Kadın şaşkın, bu durumu seyrediyor uzaktan.

Adam diyor karısına, kurtar beni bu tuzaktan.

Şeytan kandırdı benidiyor, uydum ona.

Çocukların hatırı için bir şans ver bana.

Karısı düşünüyor; çocuklar için olur ama

Bir daha olursa koyarım seni kapıya.

Sizce ne oluyor, ne olmalı bu durumda?

Bir kadın, bir adama âşık ama yanlış.

Ne adam âşık kadına ne de kadın adama aslında.

Kolay değil aşkı taşımak sözle, lafla.

Yanlış olduğu başından belli; gerisi palavra.

Kadınlar kadar cesareti yoktur erkeklerin.

Maceradır sadece yaşamak istedikleri.

Tutuşunca etekleri,

Kaçıp gitmek en iyi becerdikleri.

Bir kadın, bir adama âşık ama yanlış.

Yanlış olan aşk değil adam yanlış!