Zonguldak Çevre Koruma Derneği Başkanı Ahmet Öztürk, Kozlu’da Öncü Beton ve Çaycuma’da OYKA’nın atıklarını arıtmadan derelere deşarj ettiği haberleri üzerine yaptığı açıklamada, “Marmara’daki müsilaj felaketi gözümüzün önünde yaşanıyorken atık suları arıtmadan denize göndermek yalnızca yasalara karşı işlenmiş suç değil, doğaya karşı işlenmiş taammüden cinayettir.

Zonguldak Çevre Koruma Derneği Başkanı Ahmet Öztürk, Kozlu’da balık ölümleri yaşandığı ve OYKA’nın atık sularını hiçbir arıtmaya tabi tutmadan Filyos Irmağı’na deşarj ettiği haberleri üzerine bir açıklama yaptı. Öztürk açıklamasında, “Bu dünyada adeta cehennemi yaşıyoruz. Her gün bir deremizin kuruduğu, gölümüzün suyunun bittiği, ormanlık alanın yok olduğu, bir türün neslinin tükendiği yönünde haberler okuyoruz. Tuz Gölü’nde flamingoların ölüm görüntüleri, bize, insan doğa ilişkisini bir kez daha sorgulattı. Koskoca bir göl, biz insanların kendini her şeyin üstünde görme kibri, doymak bilmez aç gözlülüğü, doğadaki her şeyi kendi emrinde sanma bencilliği yüzünden adeta mezarlığa dönüştü. Nasıl bir şuursuzluktur ki bu, yapılan tüm uyarılara, gözümüzle tanık olduğumuz onca olaya karşın doğal kaynakların hiç tükenmeyeceğini sanıyoruz. Yalnızca bugünün çıkarları için milyonlarca yılda oluşan sulak alanları kurutuyor, ormanları yok ediyor, akarsuları kirletiyor, tarımsal alanları betona boğarak yok ediyoruz” dedi.

ÇEVRE TAHRİBATI İKİYE KATLANIYOR

Aynı görüntülerin kentimizde de yaşandığını söyleyen Öztürk, açıklamasına, “İçimiz ezilerek takip ediyoruz, Kozlu’daki Ilıksu Deresi’nde toplu balık ölümleri yaşanıyor. Gazetelerde okuduğumuza göre, açtığı taşocağını koca bir dağı yok eden bir canavara dönüştüren Öncü Beton adlı şirket, içinde pek çok kimyasalın da bulunduğu atık suları hiç arıtmaya tabi tutmadan, Ilıksu Deresi’ne deşarj ediyor. Aynı olay Çaycuma’da da yaşanıyor. Çıkardığı kötü kokulu emisyon nedeniyle ilçenin yaşam kalitesine zaten olumsuz etkisi olan OYKA Kağıt, bir de atık sularını hiç arıtmaya tabi tutmadan Perşembe Deresi’ne salarak yaptığı çevre tahribatını ikiye katlıyor. Perşembe Deresi ve Filyos Irmağı’nda doğal yaşamı tahrip ede ede akan atıklar, Karadeniz’de de kirliliğe yol açıyor. Marmara’daki müsilaj felaketi gözümüzün önünde yaşanıyorken atık suları arıtmadan denize göndermek yalnızca yasalara karşı işlenmiş suç değil, doğaya karşı işlenmiş taammüden cinayettir” dedi.

‘FELAKET’ DENEN OLAYLAR EKOSİSTEMLERİN TAHRİP EDİLMESİ NEDENİYLE MEYDANA GELİYOR

Kuş ve balık ölümlerine yalnızca insani nedenlerle karşı çıkmadıklarını söyleyen Öztürk, “Toplumun büyük kesimi diğer canlılara uygulanan kıyımı burun kıvırarak izliyor. Amacın büyüklüğü karşısında bunun ‘teferruat’ olduğunu düşünüyor. İçtiğimiz sudan soluduğumuz havaya, aldığımız gıdadan ektiğimiz toprağa her şey ekosistemin ürünüdür ve ancak sağlıklı ekosistemler bunları bize sağlıklı şekilde sunabilir. Bir ekosistemin sağlıklı olabilmesi için de, canlı, cansız binlerce ögenin yan yana gelmesi gerekir. Aradan biri çıktığı zaman, sistem tekerleği patlak araca döner. Sağlıklı ekosistemlerin karbon depolama kapasitesi yüksektir, havamızı temizler. Su tutma kapasitesi yüksektir, suyu yani hayatı dengeler. Isı tutma kapasitesi yüksektir iklimi düzenler. Döngüsü sağlıklı olduğu için de, yerli yersiz yağışlarla afetlerin oluşmasını önler. Bugün adına ‘felaket’ denen olayların sıklıkla yaşanmasının en önemli nedeni, ekosistemlerin tahrip edilmiş olmasıdır” dedi.

FİLYOS VADİSİ İÇİN ADETA ‘VUR’ EMRİ VERİLDİ

Öztürk açıklamasını, “Zonguldak’ın dört bir yanında çevre tahribatı yaşanıyor. Yaşananlar çevre sorunu olmaktan çıkıp ‘ekolojik yıkım’ boyutuna erişiyor. Kenti yönetenler Sakarya Irmağından Kızılırmak Deltası’na kadar olan bölgenin en önemli ekosistemi olan Filyos Vadisi için adeta ‘Vur’ emri veriyor. Irmak deltasından itibaren güneye doğru yüzlerce hektarlık alan, buldozerlerle dümdüz ediliyor. Yalnızca kentin değil, ülkenin gıda güvenliği açısından büyük önem taşıyan tarım alanlarının üzerine beton dökülerek yok ediliyor. Bölgenin tek temiz su kaynağı, en önemli akarsuyunun etrafına fabrikalar, sanayi siteleri kuruluyor, organize sanayi bölgeleri oluşturuluyor. Yerli yersiz izinlerle kurulan fabrikalar, işletmeler yetersiz denetim ve mevzuat eksikliği nedeniyle atıklarını pervasızca ırmağa döküyor. Bu konularda başta Zonguldak Valiliği olmak üzere tüm yetkilileri göreve, kamuoyunu duyarlığa davet ediyorum” diyerek tamamladı.