Artvin Çevre Platformu Zonguldak Temsilcisi Osman Bekaroğlu, Artvin Çevre Platformu olarak, Mehmet Cengiz firmasının hükümetin gücünü de arkasına alarak yaptığı doğa katliamını şiddetle kınadıklarını açıkladı. Açıklamada, "Artvin Çevre Platformu olarak, Devranın hep böyle gitmeyeceğini, doğayı tahrip edenlerin bir gün mutlaka bunun hesabını vermek zorunda kalacaklarını bildirmek istiyoruz." denildi.
Yapılan açıklama şöyle:
"Gün geçmiyor ki ülkemizin bir yerinde yeni bir çevre katliama sahne olmasın... Tek gayesi rant elde etmek olan ve kârlarına, kâr katmak isteyen şirketler bu uğurda doğal çevreyi acımasızca tahrip ediyor, ekolojik alanları yok ediyorlar.
İşletmeye açılan maden, enerji, inşaat gibi projelerle ile tüm ülke genelinde canlıların yaşam alanları, tehdit altındadır. Bu projelerle ekolojik alanlar, geri dönüşü mümkün olmayacak şekilde yok edilmektedir.
Şimdi de Rize-İkizdere'nin cennet köşelerinden biri olan İşkencedere Vadisi’nde çevreyi kirletecek, insanların yaşam alanlarına zarar verecek taş ocağı işletmesi faaliyete geçirilmek isteniyor.
Cengiz Holdinge bağlı Cengiz İnşaat firması, İkizdere’de yapılması planlanan lojistik liman inşaatında kullanılmak için işletilmek istenen taş ocağı ile ilgili Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle Mart ayında bölgede acele kamulaştırma kararı çıkarttırmıştır. Ulaştırma Bakanlığı'ndan işletmesi için ÇED gerekli değildir kararı almıştır.
Yaşam alanlarına vereceği zarar nedeniyle bölgede yaşayan insanlar, taş ocağı işletmesine karşı çıkmaktadırlar. Bunun için Rize İdare Mahkemesi'nde dava açmışlardır.
İkizdereli yurttaşlar taş ocağı açılmak istenen İşkencedere Vadisi’nin girişinde çadır kurarak nöbet tutmaya başlamıştır.
Şirket, yurttaşların kararlı direnişi sonrası iş makinelerini geri çekti. Ancak, 23 Nisan tarihinden itibaren ilan edilen üç günlük sokağa çıkma yasağını fırsat bilerek alana tekrar iş makineleri getirerek çalışmaya başladı. Şirketin bu tutumuna karşı köylüler çetin arazi koşullarına rağmen, yürüyerek bölgeye geldiler. İş makinelerinin önüne kadın çoluk çocuk barikat kurdular.
Ne var ki devletin jandarması yaşam alanlarını savunan köylüleri savunmak yerine, sadece kârını düşünen firmanın tarafını tutarak, direnişe gaz ve copla müdahale etti ve köylüleri gözaltına aldı. Ne yazık ki, gazdan ve cop darbelerinden köylüler yaralandı.
Cengiz firması, jandarmanın nezaretinde İkizdere’de ağaçları kesmeye; doğayı katletmeye devam ediyor. Artvin-Cerattepe’de işlettiği maden işletmesi ile doğa katliamı yetmezmiş gibi, muhkem yerlerden aldığı destek ve güçle, Karadeniz’in bu güzide köşesinde de çevre tahribatı sürdürmektedir.
Bilinmesi gerekir ki, sağlıklı bir çevrede, refah içinde, iyi yaşam koşullarını sağlayan bir ortamda yaşamak temel bir haktır. İçinde var olduğumuz doğa, yalnızca bize bırakılan değil, gelecek kuşaklara da aktarmamız gereken bir mirastır.
Küreselleşme politikaları, tüm dünyada ve ülkemizde insanın sağlıklı ve güvenli bir çevrede yaşamasını tehdit etmektedir. Hava, su, toprak ve doğal kaynaklarımız yok edilmektedir. Gelecek kuşaklar için, çevre ve insan sağlığı için, temiz bir çevrenin bırakılması daha da zorlaşmaktadır. En önemli doğal kaynaklarımızın en önemlilerinden biri olan su kaynaklarımız büyük bir risk altındadır.
Artvin Çevre Platformu olarak, Mehmet Cengiz firmasının hükümetin gücünü de arkasına alarak yaptığı doğa katliamını şiddetle kınıyoruz. Şirket yetkililerinden, halkın tepkilerine kulak vererek iş makinalarını alandan çekmelerini istiyoruz.
Devletin kolluk güçlerine de sesleniyoruz. Cengiz firmasını kollayacağınıza, doğasını; köyünü merasını yaşam alanlarını savunan halkın yanında olunuz. Bu, devleti temsil eden sizlerin yasal ve anayasal görevinizdir.
İkizdere halkının yaşam alanlarını, çevreyi, doğasını koruma mücadelesini selamlıyoruz ve bütün kalbimizle onların yanında olduğumuzu bildiriyoruz.
Artvin Çevre Platformu olarak, Devranın hep böyle gitmeyeceğini, doğayı tahrip edenlerin bir gün mutlaka bunun hesabını vermek zorunda kalacaklarını bildirmek istiyoruz.
Yaşasın, yaşanabilir bir çevre ve gelecek için, tertemiz bir doğa mücadelemiz!.."
