Böyle bir garip şehir ne Dünya’da ne de Türkiye’de var.

Bizim çocukluğumuzda makas ve ustura ile gezen sünnetçiler vardı.

Gelip keserlerdi ve oldu bitti maşallah derlerdi.

Bizim Zonguldak’ta öyle oldu.

Tarihi “Mükellefiyet” binası İşçi Müdürlüğü binası oldu bitti maşallah bir gecede yıkıldı.

Tarih ve kültürel miras bir gecede dozerler ile yerle bir edildi.

Sürmen vardı?

O da bir gecede yok oldu gitti.

Denizcilik işletmesinin bilet satış noktası ve yolcu bekleme salonu eski adıyla Ekipsen sonraki adıyla Düş Konağı bir gecede yıkıldı.

Bu binaların yıkılışı hiçbir yasal zeminde yapılmadı.

Oldu bitti maşallah oldu.

Tarihi kimlik ve kültürümüzün içine ettiler.

Bakın; Kaçak-Köçek yapılan her yer yıkılsın.

Ancak; Tarihsel mirasa dokunulmasın.

Biriniz atanmış, diğerinizde seçilmiş insanlarsınız.

Biz sev sekte, sevme sekte size teveccüh göstermişler. 

İlk kararname ile gidecek olan Vali. İnanın bir daha gelmeyeceği Zonguldak üzerine ahkam kesiyor.

Bir daha Başkanlık koltuğunu ancak 23 Nisanlarda görebilecek bir belediye başkanı var.

Yarınlarda gideceğiniz çayını içebileceğiniz bir yeriniz olsun.

Bir sloganla yola çıktınız.

Neydi o!

“Yeni Zonguldak”

Neyi yeniliyorsunuz?

Tarihsel, Kültürel mirasları yok ederek mi?

Soruyorum size;

Kozlu’da Belediye Meclis Üyesi gün içinde öldüresiye kurşunlandı.

Titiz çalışmanıza ne oldu.

Hala olayın azmettiricileri ve failleri yok.

Siz korumalı, korunaklı evlerde oturuyorsunuz?

Zonguldak halkı adına soruyorum; “Titiz çalışmanız ne oldu”

Ben size söyleyeyim; Bu olay faili meçhul kalacak.

Dün bir haber servis edildi. Konu Maden Mühendisleri Odası ve Lokali ile ilgili.

İnanılmaz jet proje hazırlanmış.

İnsanın gözü doluyor.

Bizim bürokratlar jet hizmet veriyor diye.

İnanın buna kargalar bile gülüyor.

Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Tıp Fakültesi malzeme ve doktor yetersizliği yüzünden kapandı.

Kanser hastalığının Türkiye ortalamasında ki birinci kentte.

Bu sorunu çözme adına neden “JET” çalışma yapmadınız?

Sözüm ona halkı düşünüyorsunuz?

Devletin malını peşkeş çekmenin peşindesiniz.

Tarih önünde de yargı önünde de yarınlarda hesap vereceksiniz.

Öyle yukarısı istedi oldu bitti maşallah yaptık mı? O zaman diyeceksiniz?

Göreceğiz.

Şuna da kızıyorum; Sivil Toplum Örgütleri, Odalar, Meslek kuruluşları, Siyasi partiler, Sendikalar ve Özellikle Genel Maden İşçileri Sendikası nerede.

TMMOB ve Maden Mühendisleri Odası sizin her zora düştüğünüzde yanınızda oldu ve tavır koydu.

Bir İŞGAL var ortada. Ve siz o işgale seyirci kalıyorsunuz.

114 yıllık tarihi bir kültür yok edilmek isteniyor.

Daha önemlisi Cumhuriyeti kuran büyük önderin hatırasına saygısızlık yapılıyor.

Ve hep bir ağızdan susuyorsunuz?

Gerçi; İSTİKLAL MARŞINA sahip çıkamayanlardan ne bekliyoruz ki!

Gazeteci muhaliftir. Yapı gereği, mesleği gereği sorgular, araştırır.

Ancak doğru tektir. Ve gazeteci onun peşinden koşar.

Bir takım laflar söyleniyor; “Bu gazeteci devrimci, solcu diye”

İşte o nokta da durun beyler; Ben Türk milliyetçisi, Atatürkçü ve Dokuz Işık Doktrinine inanan kişiyim. Ülkü Ocağından –Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu Ağabeyimden almış olduğum- diplomam var. 12 Eylül 1980 darbesinde Kadırga rampasındaki Büyük Ülkü Derneğimiz vardı.

Dernek binasında Türklüğün sembolü bozkurt’un üzerinde bir yazı vardı.

O tarihi bilenler bilir.

“Mefkuremiz göklerde dalgalanan bir sancak, Allahın huzurunda eğiliriz biz ancak” diye. 

Biz öyle büyüdük ağalar beyler paşalar.

Sizin huzurunuzda asla eğilmeyiz. Zaten siz kimsiniz?

Yarın yaptıklarınız yüzünden yargılanacaksınız.

FETÖ tarikatı soyundan geliyorsunuz?

Mahkemelerde hesap vereceksiniz ya; İşte o zaman bunlar mazlum diye, bugün yıkmaya çalıştığınız Maden Mühendisleri Odası ve Yönetimi size sahip çıkacak.

Siz-Biz diye ayrım yapmayın. Ötekileştirmeyin.

Yarın biz de size SİZ deriz.

Bunun adaleti olmaz.

Millet Kütüphanesi var ya; Sayın Vali Mustafa Tutulmaz’a soruyorum; “Zonguldak İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü bünyesinde ki Kütüphaneye kaç çocuğumuz gidiyor –Benim kızım gidiyor- kaçı kitap alıyor” sayılarla açıklasın lütfen.

Kendi çocukları hiç oraya gitmiş mi?

Birde bunu açıklasın.

Sizin derdiniz kıraathane nede kütüphane.

Size okuyan, sorgulayan çocuk lazım değil ki.

Size tek tip emir eri lazım. Birde şakşakçı tayfası.Biz o olmayacağız ağalar.  Sevgiyle kalın.