Akay Turhan Zonguldak’ın yetiştirdiği değerli gazetecilerinden biriydi. Ben kendisini Radyo’da şimdiki adıyla süper ligde Zonguldakspor’un maçlarına yapılan bağlantılardan ve sonrasında da skoru verdiği günlerden tanırım.

Orhan Ayhan’ın radyodaki sesi hala aklımda. “TRT Zonguldak muhabiri Akay Turhan’a bağlanıyoruz, maç ve skoru öğreneceğiz” derdi. Akay o tok sesiyle bir süre sahadaki mücadeleyi aktarıp skoru verirdi.

1982’de ben gazeteciliğe başladığımda Akay Turhan TRT ve Anodolu Ajansı Zonguldak Muhabiriydi. Aynı zamanda da TTK’da çalışıyordu. 1990 yılında şanlı madenci grevi sırasında Akay Turhan çalıştığı kurumdan istifa ederek Anadolu Ajansı Bölge Müdürlüğünü kurdu ve ilk Bölge Müdürü olma unvanını aldı. TRT Muhabirliğini de o dönem bırakmak zorunda kaldı.

AA’da önemli haberlere imza atan Akay daha sonra Ankara’ya Genel Müdürlük bünyesine çekildi. Akay oradaki başarılarından sonra TRT Genel Müdürlüğü Haber Dairesine işbaşı yaptı. Afganistan’da savaşı takibe dahi gönderildi. TRT Trabzon Bölge Müdürlüğüne atanan Akay Turhan hasta bir Galatasarylı olsa da orada boş durmadı. Sonuçta Zonguldak gibi Trabzon’da memleketiydi.

Ve bugüne kadar hiç kimsenin yapmadığı bir olayı gerçekleştirdi Trabzon’da. Trabzonspor belgeselini TRT adına tasarladı ve çekimleri yaparak yayınladı. Bu belgesel Akay Turhan’ı adeta gazetecilikte marka isim haline getirdi.

Rahmetli Burhan Özkan ağabeyimizle birlikte Zonguldak kültürüne de önemli hizmetleri oldu. Zonguldak’ta 1981 yılında ilk uluslar arası festivalin gerçekleşmesinde çok önemli ve büyük katkısı oldu. TRT macerasından sonra Köksal Toptan’ın TBMM Başkanı olmasından sonra kendisine danışmanlık yaptı.

Zonguldak siyasetinin her alanında yer aldı. Spor muhabirliğinden geldiğinden bu yönde önemli katkılar sağladı Zonguldak adına.

Kalitesi tartışılmaz iyi haberciydi.

AA’daki yıllarında benim Genel yayın Yönetmenliğini yaptığım Adalet Gazetesine önemli katkılar sağlamıştı.

O dönemlerde mesleğe benden daha öncelerde başlayan ve Hürriyet Haber Ajansı Büro Şefi Cevdet Akgün kardeşimle çok amansız yarışları vardı.

Ancak ikisinin de kimsenin bilmediği özelliği vardı. Onu da ben biliyordum. Cevdet şehir dışına çıkarsa haber atlatılmayacak, Akay şehir dışına çıkarsa haber atlatılmayacak. Gerekirse haber ve fotoğraflar paylaşılacak. İkisi de iyi gazeteci ama gezme hastalıkları da vardı.

Onun ile bir restorana gitmek adeta çile idi. Balık iyi kızarmamış, boyu kısa, yağı fazla v.s v.s. Yemekte inanılmaz görsellik isterdi. Her defasında ben de kendisine; “Akay buradan dayak yemeden çıkarsak iyi” derdim. Her şeyin en kalitelisi olsun isterdi.

Ankara siyasetinde aktif gazetecilik yıllarında hep beraber idik. Siyasette ortak hareket ederdik.

39 Yıllık arkadaşım dostum Akay Turhan’ın dün vefat haberini öğrenince göz yaşlarımı tutamadım. Yüzlerce binlerce anımız vardı. Bir film şeridi gibi hepsi gözümün önünden geldi geçti. İyi dost, arkadaş Akay Turhan’ı 63 yaşında sonsuzluğa uğurluyoruz. Mekanı cennet olsun. Güle güle Akay Turhan.