Türkiye yerel seçimler sonrası beklenen zam dalgasıyla karşı karşıya. 31 Mart’tan sadece 24 saat sonra akaryakıta 19 kuruş zam yapan hükümet, hemen ardından elektriğe yüzde 37 zam yapıldı. Elektrik tedarik firmalarına yapılan zammın önümüzdeki hafta tüketiciye yüzde 37’nin üzerinde bir zam oranıyla yansıması bekleniyor. Bu da yetmezmiş gibi dün ekmeğe yüzde 20 zam geldi. Zonguldak Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Muharrem Coşkun, artan maliyetlerden dolayı 250 gram ekmeğin 5 Nisan’dan itibaren 1.50 TL’den satılacağı bildirildi.

“EKMEK ZAMMINI KINIYORUM”

Tüketici Hakları Derneği Zonguldak Şube Başkanı Ali Topaloğlu, seçimlerden hemen sonra gelen zam dalgasının siyasi ahlakla bağdaşmadığını belirterek, “Bu zamanlardan sonra haliyle doğalgaza da zam gelecek. Sebze ve meyve fiyatlarına zam geldi. Birkaç güm için de çok büyük zamlar bekliyoruz. Siyasi iktidar, adeta toplumla dalga geçiyorlar. Bu gayri ahlaki bir durumdur. Özellikle yoksul ve dar gelirli insanların oyunu almak için onuruyla oynamaktır. Korkarım ki, üretim sektöründe de zincirleme zamlar yaşanacak.” dedi.


TÜKETİCİLER YÜKSEK SEBZE FİYATLARI KARŞISINDA ÇARESİZ!


Sebzede enflasyon, Türkiye’de bugüne kadar görülmedik şekilde rekor üstüne rekor kırıyor!

TÜİK istatistiklerine göre, Mart 2018 – Mart 2019 dönemine ilişkin 22 kalem sebzede son bir yıllık enflasyon tablodan da görüleceği gibi, %102 (yüz iki) oldu. Sebze enflasyonu, Ocak 2018 – Ocak 2019 döneminde %94.72, Şubat 2018 – Şubat 2019 döneminde ise %95.25 olmuştu. Sebzede yıllık enflasyon artışının ne zamana kadar yükselmeye devam edeceği bilinmiyor.

SEBZEDE ENFLASYON REKOR ÜSTÜNE REKORDA!

Tüketici Hakları Derneği Zonguldak Şube Başkanı Ali Topaloğlu, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, şunları söyledi:

“TÜİK istatistiklerine göre, 22 kalemden oluşan sebzedeki ortalama yıllık fiyat artışı  ( yıllık enflasyon) son bir yıllık maaş artışlarının 5 katı, yıllık enflasyonun ise 5.18 katı oldu. Artık, yoksulun mutfağına yeterli sebze girmez oldu. Tüketiciler, yüksek sebze fiyatları karşısında gerçekten de çaresiz durumda görünüyorlar.    



Tüketiciler olarak, ülke yönetiminden ve belediyelerden beklediğimiz acil çözüm önerilerimiz şunlardır:

Tarımdaki olumsuz ve belirsiz gidişin nedeni olan yanlış tarım ve gıda politikaları ivedilikle terk edilerek, halk ve kırsal kalkınma için doğru tarım ve gıda politikaları uygulamaya konulsun. 

Tarımsal üretim ve tüketim kooperatifçiliği ön plana alınsın ve desteklensin

Yerli üretim ve küçük çiftçiler her yönden desteklensin

Tarımsal KİT’ler ivedilikle kurulsun

Tarımsal ürünlerde aracılığa ve ithalata son verilsin

Kentlerde yaşayan tüketicilerin ucuz ve sağlıklı tarımsal ürünlere ve sebzeye erişimi için belediyeler küçük çiftçiler ile ilişkiye geçsin ve işbirliği yapsın”