Mehmet Çelikel’in hayatı ve Çelikel Lisesi’ni konu alan kitap üzerinde çalışırken, şair ve romancı İsmet Kür’ün 1944-1948 yılları arasında Çelikel Lisesi’nde edebiyat öğretmenliği yaptığını öğrendim. O andan itibaren, Çelikel Lisesinde öğretmenlik yapmış ve birçok yayınlanmış esere sahip hocamızı ziyaret etmeyi kafama koydum. Hocamızı nasıl bulacağım diye kafa yorarken, o günlerde NTV’de Haydi Gel Bizimle Ol programını sunan, 12 Mart dönemini anlatan Yarın Yarın romanının yazarı Pınar Kür aklıma geldi. İsmet Kür ile aynı soyadı taşıyordu, bir ilişkisi var mı diye araştırdım, kızı olduğunu öğrendim. NTV kanalından telefonunu aldım, annesini ziyaret etmek istediğimi söyledim. Kısaca, annesi ile beraber oturmadığını ancak telefonunu verebileceğini söyledi.

İsmet Kür ve Pınar Kür

İsmet Kür, yaptığım görüşme talebine fazla sıcak bakmadı. Çok işi olduğunu vakit ayıramayacağını söyledi. Israrım üzerine, gün ve saat vererek kısa bir görüşme yapmayı kabul etti. Yanıma bir madenci heykeli ve İsmet Kür’ün Çelikel’deki öğretmen arkadaşları ile çektirdiği eski bir fotoğrafı alarak yola çıktım.

Randevumuz 14.30’da idi, ben 14.00’de İsmet Kür’ün Taksim-Elmadağ’daki evinin önünde idim. Yaklaşık yüzyıllık bir tarihi olan apartmanda oturuyor. Apartmanın önünde yarım ay şeklinde bir bahçesi var. Bahçede belki de apartmanla yaşıt kocaman bir ağaç.

İsmet Kür’ün Oturduğu Ev

İsmet Hanım çok meşgul olduğu için, yarım saati evin karşısındaki kahvehanede geçirdim.  Kapıda beni yardımcı kadın karşıladı bir şey sormadan içeri aldı. Belli ki tembihlenmişti. Loş ve hafif rutubetli bir koridordan salona geçtik. Tarih kokan eşyaların ortasındaki bir koltukta oturan İsmet Kür’e kendimi tanıttığımda, sanki beni eskiden beri tanıyormuş gibi samimi davrandı. Zonguldak’tan getirdiğim madenci heykeli çok hoşuna gitti. Onu salonun başköşesinde bulunan Atatürk fotoğrafının yanına koydurttu.

                              Pınar Kür Öğrencileri İle  ( Mehmet Çelikel Lisesi 1945)

Tanışma faslımız bittiğinde İsmet Hanım müsaade istedi ve yayıncısı ile bir telefon görüşmesi yaptı. Telif ücretinin bankaya yatıp yatmadığını sordu. Sonra bana dönerek ”gideceğim yazlık için kaparo vereceğim” dedi. İstediği telif ücreti yeni çıkan kitabı Yıllara Mı Çarptı Hızımız içindi. Anı ve tecrübelerini paylaştığı bu kitapta, uzun uzun Çelikel’den söz ediyor. Hangi taşı kaldırsak altından Çelikel Lisesi çıkıyor.

Cep telefonunu sürekli avucunun içinde tutan İsmet Kür’ün telefonu çaldı. Dr. Şule İnce Birdoğan onu ziyarete geliyor. Beş dakika içinde Şule Hanım geldi. Elinde kâğıda sarılmış bir şey var. Paketi açtığında durumu anlıyoruz. Şule İnce, Lisede hocası olan İsmet Kür’ün yağlı boya bir portresini yapmış. İsmet Hanım bu hediyeden çok mutlu oldu.1953 Çelikel mezunu olan Şule İnce tıp doktorluğundan emekli olmuş,

İsmet Kür ve Öğrencisi Dr. Şule İnce Birdoğan (1953 Mehmet Çelikel Lisesi Mezunu)

Şule Hanım, öğrencilik yıllarından uzun bir süre sonra, tatlı bir tesadüf sonucu hocası İsmet Kür’e Ayvalık’ta rastlamış. O tarihten sonra dost ve arkadaş olarak birbirini hiç bırakmamışlar. O an fark ettim, İstanbul’un ortasında Taksim-Elmadağ’da üç Çelikel’li bir aradayız. Sohbetimizin konusu Çelikel, başka bir şey olsa şaşardım. İsmet Hanım’ın Çelikel’e tayini, eşinin kömür ticareti, dizinin biraz üzerinde giydiği etek için müdürden aldığı uyarı ve benzeri konularla sohbet uzadı. Bu arada sohbetin içine bir Çelikel’linin daha adı karıştı. Tıp doktoru Tunç Çelebi. Aynı dönemde Çelikel’de okuduk. İsmet Kür, Tunç Çelebi’yi öve öve bitiremedi. Tunç’un çalışkanlığından, hastaneyi mükemmel hale getirişinden söz etti. Aramızda adı övgü ile anılan Tunç’un hatırını sormak için İsmet Hanım onu aradı. Tunç’a ulaşamadı, herhalde toplantıda idi.       

                                                                                                                                                  

                                                                   İsmet Kür’ü Ziyaret Anısı

Zaman su gibi akıp gitti. Tam kalkmaya niyetlendiğimde, İsmet Hanım salondaki masayı işaret etti. İkindi kahvaltısı; çay, börek, kek ve simit sohbete katık edildi.

Çelikel Kitabı’nda yer vereceğimiz bilgileri İsmet Hanımdan aldım. Daha sonra babasından söz etti. Padişah Abdülhamit döneminde gazetecilik yapmış, Avnullah El Kazimi, Hürriyet Kahramanı olarak anılırmış. Kendi başından geçen ve Çelikel’e sürülmesine neden olan olayı anlattı.15-20 dakika görüşmek için aldığım randevu dört saati buldu. Bu evde ve diğer görüşmelerimde bizi bir arada tutan şeyin Çelikel olduğunu gördüm. Nezaket sınırlarını zorlamanın âlemi yoktu. Ayrılmak için izin istedim, samimi temennilerle ayrıldık.

Taksim-Elmadağ 21.05.2010/Mustafa Yüce

                                                   

                                                      Hürriyet Kahramanı Avnullah El Kazimi

NOT: Daha sonraki günlerde, İsmet Hanım’ın, konusu Zonguldak’ta bir kuaförde geçen daktilo edilmiş piyesini bulduk, kendisine gönderdik. Çok mutlu oldu. Zaman zaman telefonla görüşüyorduk. Ne zaman siyasi konulara girilse beni uyarırdı: “ Oğlum, konuşurken bana cevap verme, yorum yapma, sen sadece dinle. Beni dinliyor olabilirler, sen başını derde sokma”

2013 yılında yaşlılık nedeni ile (97 yaşında) hayatını kaybeden İsmet Kür’ü saygı ve özlemle anıyoruz.

 Yaşam Mücadelesini Hiç Terk Etmeyen Hocamızı Hiç Unutmayacağız