Fitre - Zekat Kuyusu

Arkadaşlar mübarek Ramazan ayı sürüyor, yakında şeker bayramı var, geleneksel olarak fitre-zekat verme işlemleri de başlıyor…

Bir yumurtalı pidenin 10 liraya satıldığı ve halkın büyük bir çoğunluğunun pide alamadığı bu mübarek ayda ne yazık ki aileler iftar sofralarını süsleyecek birçok gıda maddesine de uzaktan bakmak zorunda kaldılar.

Et yemek hayal oldu, tavuk bile zamlanarak zengin yiyecekleri arasına girdi, sebze ve meyve rekor üstüne rekor kırarak insanların sofralarına bir tabak cacık bile koymalarını engelledi.

Nasıl koyacaksınız ki; hıyar 25-30 lirayı gördü, yoğurt kilosu 10 lirayı aştı…

Yeşil biber bile kilosu 80 liradan satılırken Zonguldaklı AKP milletvekili Polat Türkmen espri gibi bir cümle patlattı; “aaa öyle miii, walla bilmiyordum…” dedi!..

Bilemez tabii, çarşıya pazara inemiyorlar ki…

Market elemanlarının etiket değiştirmekten yorulduğu bu aylarda ucuzlayan tek şey hükümet yetkililerinin attıkları palavralar oldu, hatta bedavaya kadar indi, onlar da “at atabildiğin kadar” hesabını yapıyorlar, nasılsa bedava ya…

Şu fitre olaylarına gelelim…

Fitre-zekat olayının bazı merkezlerce bir sömürü düzeni olduğu da apaçık ortada. Dini duyguları sömüren bu gibi kişiler şimdi tv kanallarından bu işi düzenlemeye başladılar, hem de pervasızca, Ebubekir de bunları görmezden geliyor.

Evet;

Şimdilerde bu gibi kişilerce Afrika’da su kuyusu açmak hevesi ortalığı sardı…

Neymiş efendim?

Fitre ve zekatınızı bunlara verin de Afrika’nın bilmem neresinde ki çıplak insanların yaşadığı bir köyde su kuyusu açsınlar, sizi de ortaya çıkacak olan sevaba dahil etsinler.

Hediyesi 5 bin liracık…

Ama 5 bin liran yoksa üzülme, ne kadar varsa ver, adını kuyunun duvarına yazacaklarmış…

Oralarda yaşayan insanlar 5 metre kazıp su çıkarmaya üşeniyorlar, bizim hacı efendiler vatandaştan para toplayıp onların yerine su kuyusu açıyorlar.

Aklıma da böyle durumlarda o ünlü Çin atasözü geliyor; “Bana balık verme, balık tutmayı öğret…”

Ulan bırakın da çalışıp kendi sularını kendileri çıkarsınlar!..

Kuyucu takımı böyle işte,

Kutsal kitap dağıtmak için para isteyenler de var, göstermelik yemek dağıtmak için de… Toplanan paralar nerelere gidiyor, onu da kimse bilmiyor…

Kanmayın! Paraları kuyuya gömmeyin…

Her neyse;

Bazen toplumda yaşayan bazı insanların beyin düzeylerinin eksi seviyelerde olduğu ve yeterli oksijen alamamaktan kaynaklanan düşük viteste çalışma durumunda böyle dolandırıcılık olayları şaklabanlıkla karışık ortaya çıkabiliyor.

Evet; siz siz olun kanmayın!

Öyle Afrika, Asya, vs. gibi adını duymadığınız, fotoğrafını görmediğiniz diyarlardaki insanlara yardım edeceklerini söyleyenlere aldanmayın, inanmayın… Kaldı ki bizim ülkemizdeki insanlarımız oralardakilerden şimdi daha aç ve yoksul AKP hükümetinin sayesinde.

Çalışanı sefillik çekiyor, emeklisi ölmeden mezara girmiş gibi, öğrencilerin hali perişan, ülkenin çocukları yetersiz besleniyor.

Yıllardır elin ülkesinden kaçmış arabına  afganına verdiğimiz milyarları bu ülkede sığır yetiştiriciliğine harcasaydık et kilosu 20 lira olurdu, yüzde 100’lük bu enflasyon da olmazdı, gül gibi yaşar giderdik kendi ülkemizde…

Ama bizi kandırdılar, ülkeyi üç beş yandaşa teslim ettiler, halkı aç bıraktılar.

Başımıza yolladıkları veya seçtirdikleri liyakatsiz ve kifayetsiz yöneticilerle de daha da dibe vurmamıza yol açtılar.

Bu nedenle; eğer fitre ve zekat verecek gücünüz varsa bunu ya Mehmetçik vakfına, ya LÖSEV’e ya yakınınızdaki gariban üniversite öğrencilerine ya da çocuklarına meyve alamayan, yumurta bile alamayan ailelere verin.

Alacağınız dua, size de yeter, sülalenize de!..