Türkiye Kamu-Sen İl Başkanı, Türk Büro-Sen Şube Başkanı Kadir Bacıoğlu, Dünya tarihinin en büyük zaferlerinden olan Çanakkale Destanı’nın 104. Yıldönümü vesilesiyle yaptığı açıklamada, “Ülkemizi bölmeyi, milletimiz üzerinde operasyon yapmayı amaçlayan şer odakları; evlat acısını bağrına taş basarak dindiren analar, gözyaşlarını yüreğine gömen babalar, kuş uçmaz kervan geçmez dağlarda Türk Bayrağı dalgalansın diye canlarını veren yiğitler oldukça, bu emellerine asla ulaşamayacaklardır” dedi.

Bacıoğlu, açıklamasında şunları söyledi:

“Çanakkale Zaferi'nin 104. yıldönümünde başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bütün şehitlerimizi ve gazilerimizi minnetle ve rahmetle anıyorum.

Dönemin en donanımlı ordularına karşı yokluk içinde, günlerce hiç uyumadan, aç, susuz, toz, toprak içinde; tanka, topa süngüyle, iman dolu göğsüyle direnen kahraman Türk milletinin, tarihe kanlarıyla “Çanakkale geçilmez” yazdığı büyük zaferin 104. yıldönümünü idrak ediyoruz.

Çanakkale Savaşı, siyasi ve sosyal sonuçları itibarı ile tarihin yönünün değiştiği, kurgulanan asırlık planların bozulduğu, yenilmez denilen emperyalist orduların, Türk milleti karşısında diz çöktüğü kahramanlık destanıdır. Çanakkale hak ile batılın, maddiyat ile maneviyatın gelmiş geçmiş en çetin hesaplaşmalarından birinin sahnelendiği er meydanıdır. Bu er meydanından, şahsi geleceğini değil milletinin ortak geleceğini düşünenler, zoru gördüğünde dönmek yerine ölmeyi göze alanlar, şairin dizelerinde dile getirdiği gibi

“İleri atılıp sellercesine, alnından vurulup tam ercesine, bir gül bahçesine girercesine bu kara toprağa girenler” alınlarının akıyla çıkmış ve tarihin en nadide sayfalarındaki yerini almıştır.  

Uğruna dökülen kanlar, verilen mücadele ve çekilen çileler düşünüldüğünde bu toprakların bizler için ne denli önemli olduğu bir kere daha ortaya çıkar.  Bu vatan, dünyanın en paha biçilmez, uğruna en çok bedel ödenen, en çok savaşılan kara parçasıdır. Güzel vatanımız gelinlik kızlarımızın, gençlerimizin hayallerinin, umutlarımızın beşiği; çocuklarımızın, geleceğimizin teminatı; hepimizin bu dünyadaki en değerli, en vazgeçilmez somut varlığıdır. Bu topraklar dışında gidecek yerimiz, konacak göçümüz, tutacak yurdumuz yoktur.

Zaman, Türk milletini bir kere daha teste tabi tutmaktadır. Çanakkale’de destan yazan kahraman ecdadımız, her düştüğümüzde yeniden ayağa kalkmamızı sağlayan milletimizin yüreğindeki sarsılmaz iman, bizlere şimdiden zaferi müjdeliyor. İçinde bulunduğumuz durum ne olursa olsun, geçmişimizden aldığımız feyzle her türlü mücadeleyi vermeye hazırız, korkmuyoruz! Biliyoruz ki bu vatan, bir mezar taşı dahi olmayan, toprakla haşrolmuş şehitlerin son sözü, gazilerin gelecek nesillere bıraktığı emanetidir. Ülkemizi bölmeyi, milletimiz üzerinde operasyon yapmayı amaçlayan şer odakları; evlat acısını bağrına taş basarak dindiren analar, gözyaşlarını yüreğine gömen babalar, kuş uçmaz kervan geçmez dağlarda Türk Bayrağı dalgalansın diye canlarını veren yiğitler oldukça, bu emellerine asla ulaşamayacaklardır.

Nöbet sırası bizlere gelmişse eğer, vatanımız için bizler de tıpkı bizden öncekiler gibi her türlü bedeli ödemeye hazırız.  Bundan 104 yıl önce dönmeyi düşünmeden istiklâl yoluna düşenler gibi bizler de aynı inanç ve kararlılıktayız. Atatürk’ün Çanakkale Savaşı’nın kırılma noktası olan “Ben size savaşmayı değil ölmeyi emrediyorum” şeklindeki talimatıyla ölüme koşan kahraman ecdadımıza layık olacak, hak yolundan dönmeyeceğiz. 

 

Bu duygu ve düşünceler içinde Türk milletinin görkemli Çanakkale Zaferi’ni ve Şehitler Haftası’nı kutluyoruz. Başta biricik varlığımız Devletimizi, demokrasimizi ve cumhuriyetimizi bizlere hediye eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere vatanı, milleti, ülkesi ve namusu için canlarını vermekten çekinmeyen gelmiş geçmiş bütün gazi ve şehitlerimize minnetlerimizi ifade ediyor, emanetlerine sahip çıkacağımıza söz veriyoruz”