Merhaba Sevgili okurlar!

Sevgi, saygı ve muhabbetlerimle hepinizi selamlıyorum.

Zonguldak, uzun yıllar sonra önemli çalışmalara sahne oluyor.

Kentin sakini olarak yapılanlardan mutluyum.

Mesela Zonguldak'a müthiş bir cami yapıldı.

Adını Uzun Mehmet koydular.

Ülkemizin ünlü tarihçilerinden Prof. Dr. İlber Ortaylı, her ne kadar Uzun Mehmet'in gerçekte yaşamadığını belirtse de, Uzun Mehmet ismi, 5 bini aşkın gencin maden ocaklarında can verdiği bu topraklarda tarihi gerçeklikten öte öneme haizdir.

Uzun Mehmet Camii, bana göre bu kentte değişim dönüşümün simgelerinden biridir. Ne gariptir ki, 173 yıl önce taşkömürünün bulunmasıyla bölgenin kaderini değiştiren Uzun Mehmet ismi, bu kez cami ve çevresindeki parka verilerek kentteki değişimin/gelişimin işaretlerini veriyor.

Başta karşı çıkanlar bile yanından geçerken hayranlıkla bakıyor. Evet yakınında cami varken, cemaat eksikken gerek var mıydı denilebilir; ama orası sadece cami değil. Denize nazır çocuk parklarıyla, yeşil alanıyla, otoparkıyla, masmavi deniziyle ve iç açıcı çevre düzenlemesiyle Zonguldak'taki değişimin ilk adımı, aynı zamanda...

Bu hizmeti devletimiz yaptı. Yerel yönetim bunun takipçisi oldu. Fakat bunlar, Zonguldak halkına ve çocuklarımıza miras kalacaktır. Bu yönüyle emeği geçenlere ancak teşekkür edilir.

Büyükşehirlere gittiğimizde "Zonguldak'ta neden böyle parklar bahçeler yapılmaz" diye hayıflandığımız şey, bu kez Zonguldak'a yapıldı. Bu cami, büyüklüğü ve ihtişamıyla Zonguldak'ın Sultan Ahmet Camisidir. Denize sıfır konumuyla ise İstanbul'daki meşhur Ortaköy Camisini andırmaktadır. Kentin her noktasından görünerek, Zonguldak'a ayrı bir görünüm kazandırmaktadır. Tüm hemşerilerimize hayırlı olsun.

Öte yandan buradaki değişim dönüşümün, bütün şehre yayılacağı görülüyor. En azından gelişmeler, bu yöndeki umutlarımızı artırıyor. Sahil ve diğer bazı projelerin de tamamlanmasıyla Kozlu sahilinden itibaren Kapuz'a denizle kesintisiz yürüyüş yapabilecek olmak insanı heyecanlandırıyor.

Uzun Mehmet Camii ve etrafındaki park bahçe projesi tamamlandı. Lavuar alanı ihale edildi, yakında 15 yıllık bekleyen lavuar meydan projesi başlayacak. Lavuar meydanı yapılırken, denizle bağlantımızı kesen ve şehri kömür tozuna boğan limandaki deponun da başka yere taşınarak, burası halkın hizmetine sunulacaktır diye ümit ediyorum. Zira Zonguldak halkının gönlünde yer edinen Sayın Vali Mustafa Tutulmaz da bu konuda adım atılacağının işaretini verdi. Geriye Lavuar meydanı ve limandan valilik altındaki kordon boyuna dere üzerinden kemer köprüyle yürüyüp denizi seyrede seyrede liman arkasına ilerleyeceğiz. Oradan da tünelden Fener koruluğuna tırmanacağız. Yeşilin en koyusuyla mavinin en keskinini bir arada temaşa(görerek) ederek ciğerlerimize nefes alacağız.

Fener'den Deniz kulübüne ve Emirgan'a, oradan da Kapuz koyuna yürümenin ayrıcalığını tadacağız.

Projeler bu hızla ve kararlılıkla devam ederse, çok uzak olmayan ileriki yıllarda bunları görmek mümkündür.

Bu arada hastane binasının da bir an önce tamamlanması ve Zonguldak'a işin erbabı olan doktorlar getirilmelidir. Tıp fakültesindeki sıkıntılara ve doktorsuzluğa da çare bulunması önem arz etmektedir.

Bu şehrin birlik ve beraberliğe ihtiyacı var.

Yıpratıcı değil, yapıcı tavırlar sergilenmeli ki, Zonguldak kazansın.

Madem biz gazetecilerden istenen de budur; o halde yapıcı ve öngörücü yazılarımızla şehrimizi, bölgemizi bu hassasiyet ölçüsünde yazmaya devam inşallah.

KAKTÜSÜN DİKENİ

Balkonumda mutlaka kaktüs yetiştiririm.

Aslında bendeki kaktüs hevesine, Ali Kahraman isimli esnaf vesile olmuştu. 30 yılda 500 çeşit kaktüs yetiştiriyordu. Sağ olsun, bana da 3-5 tür hediye etmişti. Dikeni batıyor, çok acıtıyor. Ama o dikenlerin arasından öyle muhteşem güzellikler çıkıyor ki... O rengarenk desenli çiçekleri görünce kaktüs bağımlısı oluyorsunuz...

Dün balkonumda aniden açan eflatun renkli enfes kokulu kaktüs çiçeklerimi sizlerle paylaşmak istedim.

Sakın, maşallah demeyi unutmayın!