Kaldırımlar işgal altında…
Çarşı Pazar, her taraf işgal edilmiş, yayalara geçecek yol kalmamış memleketimde.
Geçen gün Gazipaşa’da yürüyorum, kurumsal bir firma bile masa ve sandalyesini ana caddeye koymuş… Belediye ses çıkarmazsa yarın bir masa daha atar, vatandaş kaldırımda yürüyecek yol bulamaz.
Üstüne bir de “benim iş yerimin önünde yürüdün” diye vatandaştan “ayak bastı” parası alırlarsa, hiç şaşırmam!
 
AT SAHİBİNE GÖRE KİŞNER!

Sadece kaldırım işgali mi? Kaçak kat, kaçak balkon…

Ne ararsanız var güzel şehrimde. Azıcık palazlandı mı bir iş yeri, anında görüntü.

A partisi B partisi meselesi değil, zihniyet meselesi. Bir de belediyemizin pasifize edilmesi… Yeni belediye meclisi, yeni sayfa… demek.

Belediye öncelikle bu konularda çok kararlı olmalı. Adamına, nüfuzuna, partisine ve meşrebine göre değil; kitabına göre işini yapmalı. Tavizsiz olmalı ki herkes ayağını denk alsın!

Zira, at sahibine göre kişner.

Bu kadar basit!

***

Bu işgali özellikle marketler, çay ocakları, bazı kafeteryalar, kuru yemişçiler, köylüler, işportacılar ve her türlü iş yerleri yapıyor. Hem de hoyratça…

Önüne gelen yola ve kaldırıma masa atıyor, sandalye çekiyor. Kimisi utanmasa tezgâhı kaldırıma boylu boyunca serecek, geçişlere kapatacak yolu.

Bazı marketlerin vatandaşa ettikleri zulüm ise Arş-ı alaya ulaşmıştır, herhalde…

NEREDEN NEREYE?

Eskiden insanlar, yol, köprü, çeşme, han, hamam ve kervansaray yaptırır, insanların rahatı için çalışırlarmış.  

Şimdi tam tersi… Her şey maddiyatla ölçülür oldu.   

Toplum olarak bu girdaptan nasıl kurtulacağız?

Gelin, buna kafa yoralım. Çocuklarımıza güzel bir dünya bırakalım!

NOT:
Çevresine saygılı ve dürüst ticaret erbabına elimiz kalem oynatmaz, ancak dilimiz teşekkür eder.