Birleşik Kamu İş Konfederasyonu dün bir basın toplantısı yaptı. Toplantıda ülkenin içinde bulunduğu en son durum da değerlendirildi. Konfederasyon toplantısında bir basın açıklaması yapan Konfederasyon sözcüsü Metin Kahveci şu konulara değindi:

Özellikle son zamanlarda emperyalizmin direttiği ve yerli işbirlikçilerinin de takla atarak saldırdığı Ülkemizin Kurtuluş Savaşı sonrasında Lozan’da kazandığı kazanımları yok etmek için el ele kol kola geldikleri görülmektedir. Bu nedenle Lozan’a giden kurtuluş mücadelesinde yer alan değerlerin  yok edilmesi  ve özellikle  Iğdır’da Kazım  Karabekir’in   sokaklardaki isimlerin  silinmesini isteyenlerin amacı Lozan’ı   yok etmek ve Sevr  antlaşmasını  uygulamaktan başka bir şey değildir.  Kazın Karabekir’in isminin silinmesi demek Kurtuluş savaşını ve TC devletinin  ismini silmekle eş değerdir.  Tarihe mal olmuş geleceğimiz noktasında büyük mücadele vererek  emperyalist çizmelerden bizleri kurtaranlara  bu tür muamele  etmek hainlikle birlikte, nankörlük ve emperyalizme hizmetten başka bir şey değildir. Bu ülkede yaratılan bölücü politikaların  isteği aslında Sevr  antlaşmasını  uygulatmaktır. Yalancı politikalarla kamu çalışanlarını ve halkı kandıranların kirli çamaşırları ortaya açıkça çıkmak üzeredir. Lozan’da kazanılan bağımsızlık ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti   (Türk  Devleti  anlayışı) birilerinin işine gelmemekte olup ihanet tohumları  ekilmektedir. Bölücülerin ve radikal dincilerin TC ve Atatürk’ün ilkelerini yok etmek için anlaştıklarını her geçen gün yaptıkları ihanetlerle  gün yüzüne çıkmaktadır.   Bu ülkede yeni bir daha cumhuriyet tarihi yazmak isteyenlerin elinde  ihanet bombası patlayacaktır.

BİRLEŞİK KAMU İŞ MEVCUT KONFEDERASYONLARIN YETERSİZLİĞİNDEN DOĞMUŞTUR

Birleşik Kamu İş Konfederasyonu önce ülke sonra sendika işarıyla yola çıkmış, mevcut konfederasyonların emek hareketinden daha çok  siyasal  yapıların gölgesinde kalarak  çözüm odağından uzak oluşu nedeniyle  meydana gelen zorunluluğun  (boşluğun) doldurulması  için kurulmuştur.  İdeolojisini Atatürk’ten gücünü  üyelerinden alan  bir konfederasyondur. Hiçbir siyasal oluşumların gölgesinde yer almaz. Emperyalizme ve onun ürettiği  politikalara, yerli iş birlikçi sömürgecilere karşı  mücadele eder. Kendi işleyişini dışarıdan icazet alarak değil kendi üyelerinin anlayışı ile alarak yönetir. Ülkesi  olmayanın  sendikası da olmayacağını en iyi bilenlerden  ve iddia edenlerdeniz. Emperyalizmin  yarattığı  Arap baharı ve diğer ülkelerin kendi içlerinde yaşadığı iç savaşları görünce  ne kadar doğru bir yolda olduğumuzu  ideolojik olarak göstermekteyiz.  Bu nedenle konfederasyon olarak bölücülüğe, gericiliğe ve ırkçılığa(kafatasçılığına) şiddetle karşıdır.  Ülkemizi bölmek isteyenlere,  emperyalist uşaklık  yapan bölücü anlayışlara  ve ülkemizi  radikal dinci anlayışlarla yönetmek  isteyen yönetim anlayışlarına  şiddetle karşıdır. Konfederasyonumuzun amacı ülkemizin bölünmez bütünlüğünü, cumhuriyet değer yargılarını  ve laiklik anlayışını önemseyen tavrımızla birlikte insanca yaşamı savunur.  İşçi sınıfının güçlenmesini  ve  sınıf mücadelesinin bir ilke olduğunu bilir ve bu yoldan taviz vermez. Sınıf mücadelesinde etnik mücadele anlayışını  reddeder.  Özelleşmeye, taşeronlaşmaya, sendikasızlaştırma politikalarına karşıdır. Birleşik Kamu İş bir bölen değil  emeğin birleştirici gücünü savunur. Ülke genelinde yaklaşık 50 binden fazla bir kitleye  sahip olmaktadır.  Zonguldak genelinde eğitimde ,tarım ormanda, enerji ve belediye  iş kollarında örgütlenmektedir.  Diğer iş kollarında örgütlenmeye  çalışmaktadır. Bu nedenle  ülkesinin bölünmez bütünlüğünü,  cumhuriyet değer yargılarını , laikliği  , ulus ve ulus bilincini  savunan kamu çalışanlarının tek adresi olan Birleşik Kamu İş çatısı altında örgütlenmeye davet etmekteyiz.  Yarın geç olmadan  ülkemize, değerlerimize (cumhuriyet, laiklik ,milli ve manevi) demokrasimize ve emeğimize sahip  çıkalım. (Aykut Kara)