AKP hükümetinin uzunca bir süredir, mahkemelerin tamamını kontrol altına almaya çalıştığı ve bunu önemli oranda başardığı bilinmektedir. İstemediği biçimde verilen tek bir karara bile tahammülü olmayan hükümet, bir süredir, istemediği bu tür mahkeme kararlarını da boşa çıkarmak için girişimlerde bulunmaktadır. Yakın tarihte, 2577 sayılı Yasanın 28. maddesinde yapılan bir değişiklikle (21 Şubat 2014 günlü 6526 sayılı Yasa) yönetimin görevden aldığı kamu görevlisi, boş kadro yok denilerek, mahkeme kararıyla bile eski görevine dönemeyecekti. Daha açık ifade etmek gerekirse, kamu görevlileri hakkında tesis edilen atama, görevden alma, göreve son verme, naklen veya vekâleten atama, yer değiştirme, görev ve unvan değişikliği işlemleriyle ilgili olarak mahkemelerce verilen iptal ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlar,  dava konusu edilen kadronun boş olması hâlinde bu kadroya, boş olmaması hâlinde ise başka bir kadroya atanmak suretiyle yerine getirileceği kurala bağlanmıştı. 

Hukuk güvenliği ilkesini yok sayan bu değişiklik hükümete yetmemiş olacak ki, bugünlerde Soma ile ilgili (!) bir torba Yasaya eklenen 82 nci madde  ile  kamu görevlileri hakkında tesis edilen atama, görevden alma, göreve son verme, naklen veya vekâleten atama, yer değiştirme, görev ve unvan değişikliği işlemleriyle ilgili olarak verilen iptal ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin mahkeme kararlarının ancak  iki yıl içinde yerine getirilebilecek ve  bu tür işlemler, yine aynı maddede yer alan değişikliğe göre, aile bütünlüğünüz bölünmüş, çocuklarınızın eğitimleri olumsuz biçimde etkilenmiş, bakmakla yükümlü olduğunuz kişilerin yaşamları tehlikeye girmiş olmayacak ve sizlerin yaşamında telafisi güç veya imkânsız zararlar doğurmayacaktır.Yandaşlarına koltuk dağıtma konusunda Cumhuriyet tarihi hükümetleri içinde eline su dökebilecek ölçüde kendi gibi düşünmeyeni ötekileştiren ve adeta ona yaşam hakkı tanımayan AKP‘ nin ileri demokrasi anlayışı budur.İşte budur AKP’nin demokrasi havarisi kesilen söylemlerinin altında yatan inkar ve imha politikası..

Düşünün sizler herhangi bir nedenle görev yeriniz değiştirildiğinde yaşamınızda giderilmesi mümkün olmayan zararları ileri sürdüğünüzde mahkemelerin vereceği iptal kararları 2 yıl uygulanamayabilecek. Mahkemelerin de en az 2 yıl sürdüğü düşünüldüğünde işte vicdan ,işte ya sev ya terk et,ya biat et ya da imha ol politikası budur demekten başka bir söz kalmıyor geriye…. Neredeyse bir kişinin diktatöryal hezeyanları içinde 2 dudağının arasından çıkacak her şey kanun , sizi yaşama bağlayan tek koşulunuz ise hükümete yandaşlığınız olacak..21 Yüzyıl Türkiyesinde AKP’nin hukuk anlayışı budur.Yasama ile meclis çoğunluğunuz,yürütme ile hükümranlığınız,yargı alanında ise paralel yapıyı bahane ederek yapılan düzenlemeler ile ülkemiz yönetenlerin ve yandaşlarının  cenneti,demokrasi ve emek mücadelesi içinde olanların cehennemi yaşadığı yere  dönmüştür. Sınırları yol geçen hanına dönerken, demokrasi mücadelesi içinde olanların sokakları barikatlar, tomalar, emniyetsiz güçler ile kuşatılmıştır.

Hukuk, iktidarın, yaptıklarına meşruiyet kazandırmak için kullanacağı bir araç değildir ve olmamalıdır. Bu nedenle yargı bağımsızlığının son kırıntıları ile hukuk devleti ve hukuk güvenliğini tamamen ortadan kaldırmaya yönelik olan bu öneri bir an önce geri çekilmeli ya da bu öneri   Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunca reddedilmelidir.