40 kişilik eğitim toplantı salonunun açılışında konuşan Kızılay Derneği İkinci Başkanı Murat Uzun, “Türk Kızılayı Zonguldak Şubesi olarak Kızılay’ın faaliyetlerinin yanı sıra Türk Kızılayı’na ait bütün binaları da bir yandan restore ediyoruz. Bu emanete sahip çıkmaya gayret ediyoruz. Eğitim faaliyetlerine sahip çıkmaya çalışıyoruz. Hem de burada bir takım sosyal kültürel faaliyetleri yürütmek adına 40 kişilik konferans salonunu Zonguldak’ın hizmetine sunacağız. Toplum liderlerini teşkilatlandırma, afet zararlarını azaltma projesi kapsamında özellikle o eğitimde görev alan arkadaşlarımızın gayretleri var. Bu çalışmanın içerisinde iyi bir destek sağladık. Çok güzel bir salonu Zonguldak’ın hizmetine açıyoruz” diye konuştu.


Ardından açılış kurdelesini kesen Kızılay Derneği Şube Başkanı Nihat Aygün, salon hakkında bilgiler verdi. Aygün, “Bu güzide salonu toplantılara açacağız. Hem Kızılay’a cüzi bir miktar da olsa gelir sağlayacağız.Bu sevindirici bir olaydır. Zonguldak’ta ekonomik olarak çökmekte ve göç vermeye başladık. Biz Zonguldak’ta bütün arkadaşlarımızla Zonguldak’ın deprem, yangın, sel değil her konuda siyaset üstü, partiler üstü hareket ediyoruz. Bir süredir hazırlamış olduğumuz ÇATES ile ilgili raporlarımız vardı. Onların üzerinde Murat Uzun arkadaşımız çalıştı. Sonuçlarını ve faydalarını bize anlatacak. O projeden, rapordan dolayı teşekkür ediyorum. Kendisi büyük emek harcadı. Zonguldak bizim hepimizin” dedi.
ÇATES için yaptığı çalışmaları aktaran Dernek İkinci Başkanı Murat Uzun, Özelleştirme Kanunu üzerindeki yaptıkları çalışmaları ifade etti. ÇATES ile ilgili çalışmasını öncelikle yetkililere aktardıklarını belirten Uzun, şöyle dedi:
“Öncelikle ÇATES’in yine Zonguldak’ta kalabilmesi, bu olmuyorsa yerli kömür kullanımının garanti altına alınabilmesi, eğer bu da olmuyorsa en azından şu andaki mevcut ekonomik durumunun tespit ettiğimizde belki ötelenmesi, özelleştirilmesinin ertelenmesidir. Bir kere özelleştirmenin mantığını anlamak lazım. Körü körüne karşı çıkmak çok doğru bir yaklaşım değildir. Devlete ait kamu kurumlarının daha verimli hale getirilerek karlılığın artması. Özelleştirmedeki mantık budur. Bu şekilde olduğu sürece özelleştirmeye karşı olmamız mantıklı olmaz. Ama özelleştirmenin de bir takım sonuçları var. Zonguldak’taki ÇATES özelleştirilmesi bu yönüyle farklı bir anlam ifade ediyordu. Sıkıntıyı gördük ve yaşıyorduk. Formül çıkartma önemliydi. Özelleştirme ile ilgili ne yapılabilir de yerli kömür üretimi garanti altına alınabilir bunlar tartışılmıştı. Biz o andan itibaren toplantıyı o salonda bırakmadık. Özelleştirme Kanunu’nu tabiri yerindeyse hatim ettik. Zonguldak’ta neler yapılabilir sorusunu sorarak kendimize bir çalışma yürüttük.”(İHA)