Kadın Milli Briç Takımı, 27 Mart - 9 Nisan tarihleri arasında Palazzo dei Congressi, Salsomaggiore Terme İtalyada düzenlenen 45’inci Dünya Briç Milli Takımlar Şampiyonasında finale yükselerek Türkiye briç tarihinde bir ilke imza attı.


Dilek Yavaş, Serap Kuranoğlu, İrem Özbay, Özlem Kandolu,  Eren Özan, Hatice Özgür Belis Atalay (Kaptan), Halil Atalay’dan (Kaptan)  oluşan Milli Takım, 24 ülkenin katıldığı Dünya Şampiyonasında grup maçlarını beşinci olarak tamamlayıp çeyrek finale katılma hakkı kazandı.

Çeyrek finalde Amerikayı, yarı finalde İngiltereyi  açık ara yenen milliler, finalde ise İsveç ile eşleşti.  Çekişmeli başlayan ve büyük bir heyecana sahne olan altı devrelik maçların sonucunda Türkiye Kadın Milli Briç Takımı, rakibine mağlup olarak şampiyonayı dünya ikincisi olarak tamamladı. Kadın Milli Briç takımının bu başarısı medyada fazla yer bulmadı. Bunun üzerine kadın Milli Takım Oyuncularından Hatice ÖZGÜR ile telefonda yaptığım röportajı siz değerli okurlarımla bir yazı dizisi olarak paylaşmak istedim

Tarih 18.04.2022

-Öncelikle  Dünya şampiyonasında ülkemize Gümüş madalya getirdiğiniz için sizin şahsınızda Tüm Kadın Milli Takımını kutlarım.

İtalya’da  On üç gün boyunca  günde  bazen 7-8 saat süren müsabakalara katıldınız. Bu sizde mental ve/veya fiziksel bir yorgunluk oluşturdu mu?

Hatice ÖZGÜR.- Bu tür yorgunluklar bu uzun maratonlarda olur. Daha önce Çin’de de böyle bir tecrübe yaşamıştım. Ancak turnuva sırasında  yorgunluk  hissetmedim.  Tabi bunu kendi adıma söylüyorum. Lakin turnuva bittikten sonra birazda İzmir Kış dörtlü kupasında oynadık. Yorgunluğu şu anda çok ağır olarak hissediyorum. Hatta hasta oldum bile diyebilirim.

-İkincilik sizi memnun etti mi?

Hatice ÖZGÜR-  Karmaşık duygular yaşadık. Önce üzüldük sonra sevindik.  Hep birlikte çok mutlu olduk. Şu anda  yinede tüm takım arkadaşlarımın  minikte olsa şampiyonluğu kaçırmanın üzüntüsünü yaşadığını düşünüyorum

Çünkü şampiyonluğa çok az bir şey kalmıştı  İngiltere ve Amerika’yı yendik. Gerçekten güçlü takımlar onlar. Ayrıca Polonya’da bizi seçebilirdi.   Bizi seçmedi mesela. Bizden kaçındılar.

Polonya sizi neden seçmedi kısaca açıklar mısınız?

Hatice ÖZGÜR-Sıralamada  İlk 8 e kalmanız gerekiyor. Biz ikinci dörtlü grupta yer almıştık.  Sıralamayı ilk dörtte bitiren takımlar rakiplerini ikinci dörtten seçiyorlar .  Hiçbir takım bizi seçmedi buda bizden çekindiklerini gösterir.

-Hatice ÖZGÜR olarak bu büyük tecrübelerden sonra başarıda takım arkadaşlığının yeri ve önemi konusunda düşünceleriniz nelerdir? Bizde bu takım arkadaşlığı nasıl başka ülkelerde  nasıl gözlemleriniz nelerdir?

 Hatice ÖZGÜR- Önceden  seçmelerimizi  iki kişi kazanıyorduk. Orda bir takım olmaya çalışıyorduk. Biz buna karşı çıktık ve döndük dedik ki . Biz takım olarak katılmak istiyoruz. Karşımıza da  takımlar çıksın. Bu  takımları yenen gider kimse kim.  Böyle bir uygulamaya geçtik yani bu uygulama sayesinde; ben takım arkadaşlarımla çok güzel bir bağ içersindeyiz.  Zaten o bağ belki de bizi buraya getirdi. Birbirimize daha düşkün daha severek bu yola çıktık. Yani daha birbirini düşürmeden:  Biliyorsunuz briçte mesela bir oyuna battığınızda ondan sonra diğerleri saçma sapan yorumlar yaparlar. Belki de oynayan kişi  doğruyu bile yapıyor olabilir . Belki de batmakla doğrusunu yapıyor olabilir ama biz hep önden  işi bir sulandırma yaparız. Bizim takımızda bunlar olmadı. Herkes kendi partneriyle yoğunlaştı. Birbirimizle alakalı sorunlarımız olmadı.

-Yani şöyle diyebilir miyiz? Birbirinizi sevmeniz sizin oyundan düşmenizi engelledi.

Hatice ÖZGÜR: Kesinlikle…

Haftaya

Takım kaptanının bu başarıdaki etkisi oldu mu?

Bir takım kaptanında hangi özellikler olması gerekir ?

Böyle uzun yarışmalarda  psikolojik yardım almak gerekli midir?

Bricin sizin  yaşamınıza katkısı ve etkisi ne şekilde olmuştur?

Devam Edecek….

Cumhur DEMİRDÖĞEN

[email protected].