TMMOB Maden Mühendisleri Odası’nda düzenlenen söyleşiye katılan CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay;

“Zonguldak ile aramızda aşk var”

Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) Zonguldak Şubesi tarafından düzenlenen Gazeteci-Yazar aynı zamandan CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay’ın Zonguldak’a gelerek katıldığı “Geleceğe Bakış” adlı söyleşisi TMMOB Maden Mühendisleri Odası’nda gerçekleştirildi.

Bülent Ecevit Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bektaş Açıkgöz’ün de katıldığı söyleşide konuşan Balbay, Zonguldak’ın kendisiyle çok önemli bir geçmişi olduğunu belirterek, “Zonguldak’la geçmişten gelen bir dostluğumuz var. Zonguldak ile aramızda aşk var. Tabii Zonguldak’a gelmekte ayrıca güzel. Zonguldak’a gelirken Karasu’yun üzerinden 12 kez geçiyorsunuz. Şimdi bakıyorsunuz Karasu kalmamış. Doğa içinde yolculuk daha güzel. Zonguldak’ı özellikle kara elmasıyla tanıyoruz ama üzerinde de müthiş bir geçmişi var. Bu doğayı ayrıca korumak ve bilinçli bir kent kültürüyle korumak gerekiyor.” dedi.

 AYAROĞLU “BİLGİ ALMA HALKI ZEDELENMEMELİDİR”

ÇGD Zonguldak Şube Başkanı Ali Ayaroğlu programın açılış konuşmasını yaptı. Ayaroğlu, Ak Parti hükumetlerini eleştirerek “demokrasinin olanaklarını kullanan siyasi iktidar, düşünce ve ifade özgürlüğünü savunan toplumun çeşitli kesimlerini baskı ve sindirme politikalarıyla susturmak, yok etmek istemektedir” diye konuştu. Konuşmasının sonunda  “halkın bilgi alma ve gerçekleri öğrenme hakkı zedelenmemelidir” diyen Ayaroğlu sözü konuşmacılara bıraktı.

İlk konuşmacı Prof. Dr. Bektaş Açıkgöz, konuşmasında Zonguldak tarihinden örnek vermek istediğini belirterek, Zonguldak için önemli gördüğü iki önemli isim -Prof. Dr. Refik Fenmen ve Tunalı Hilmi Bey-  hakkında katılımcıları Cumhuriyetin ilk yıllarına doğru bir yolculuk yaptırarak önemli bilgiler verdi verdi. Açıkgöz şöyle konuştu:

AÇIKGÖZ’ÜN AĞZINDAN; PROF. DR. REFİK FENMEN

“Biliyorsunuz İstanbul’dan sonra Anadolu’da ilk açılan yükseköğretim kurumu 1924 yılında Zonguldak’ta açılan Maden Mühendis Mektebidir. Bu tarihte Ankara’da henüz bir yükseköğretim kurumu yoktur. Ankara’da o tarihte açılmış Musiki Mahalli Mektebi vardır doğru ama Musiki Mahalli Mektebi o sırada yükseköğretim kurumu değildir. O yıllarda sadece öğretmen okulu statüsündedir ve ortaokul düzeyindedir. O dönemde Zonguldak’taki Maden Mühendis Mektebi çok önemli ve bu okulunda çok önemli bir müdürü var; Prof. Dr. Refik Fenmen. Refik Bey, Mithat Paşa’nın anne tarafından torunudur. Çok değerli bir bilim adamıdır. Dar-ül Fünun’da kız ve erkek öğrencileri ilk defa aynı sınıfta okuttuğu için bir soruşturma geçirmiştir. O zamanki tarihte kız ve erkek öğrencilerin diz dize oturdukları öne sürülerek bu soruşturma açılmıştır. Müfettişler gelmişler görmüşler ki, kız ve erkek öğrencilerin arasında 12 metre mesafe var. Dolayısıyla diz dize oturmadıkları tespit edilmiş ama Refik Beyin işine de son verilmiş maalesef. O da Zonguldak’a geliyor ve Maden Mühendis Mektebi’nin müdürlüğünü yapıyor. Burada okulla ilgilenirken maden havzasını geziyor ve bulunması gerekenden daha fazla kömür olduğunu keşfediyor. Bunun hesaplarını yapıyor ve biz diyor; eğer bu kömürü yüksek fırında yakar isek buradan elde edeceğimiz elektrik enerjisi ile Ankara’nın ve Zonguldak’ın elektriğini verebiliriz diyor. Bunu da biz Çatalağzı’nda bir termik santral olarak yapabiliriz diyor. Bu fizibiliteyi bir rapor haline getiriyor. Türkiye’nin Elektrifikasyonu diye bir kitap yazıyor ve Çatalağzı Termik Santrali’nin kurulmasını sağlıyor. Refik Beyi saygı ve rahmetle anıyoruz.

“TUNALI HİLMİ BEYİ MUTLAKA ÖĞRENMEMİZ LAZIM”

Zonguldak’ta yaşayanların bilmesi gereken bir önemli kişi daha var. O da Zonguldak Milletvekilimiz Tunalı Hilmi Bey. Tunalı Hilmi Bey Zonguldak’ın ilk milletvekillerinden. Zonguldak için neler yapmıştır derseniz; Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde çok önemli çalışmaları var. Kadın Hakları’nı ilk defa gündeme getiren milletvekilidir. Sanat ile ilgili çok önemli çalışmaları var. Amelebirliği’nin kurulması, Zonguldak Maden Mühendis Mektebi’nin açılması, Amelebirliği Hastanesi’nin kurulması ve 1924’te Zonguldak’ın Cumhuriyetin ilk İli olması yönünde katkıları var. Tunalı Hilmi Beyi mutlaka öğrenmemiz ve gençlerimize anlatmamız lazım.

BALBAY “HAPİSTE EN ÖNEMLİ ŞEY; YALNIZ OLMADIĞINIZI HİSSETMEK”

Açıkgöz’Ün ardından sözü alan Gazeteci- Yazar ve CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, Zonguldak’a daha önceleri de geldiğini hatırlatarak Hapiste iken kendisine verilen destekler için Zonguldaklılara teşekkür etti ve “en önemli şey yalnız olmadığını hissetmek” dedi.

 Balbay konuşmasında hükumeti eleştirdi nacak geleceğe umutla bakmak gereğinin altını çizdi ve sözlerini şöyle sürdürdü:

“NAMERTLERE ÜLKEYİ TESLİM ETMEYECEĞİZ”

“Türkiye’nin şuadan içinden geçtiği dönem gerçekten karanlık bir dönem. Geleceği görmekte zorlanıyoruz. Ama ne olursa olsun sizlerle şunu yürekten paylaşmak isterim ki ben en kötü günlerde bile hiçbir zaman umudumu yitirmedim. Bu ülkenin geleceği bizim elimizdedir. Bu namertlere bu ülkeyi teslim etmeyeceğiz.

“O YEDİ DÜVEL ŞİMDİ AKP’Yİ DESTEKLİYOR”

Bugünlerde meclisten öyle yasalar geçiyor ki; sadece saray öyle istiyor. Diyoruz; bu yanlış, bu hatayı ileride siz de göreceksiniz. Aynen şu cevabı veriyorlar; şimdi çıkaralım ileride değiştiririz. Yani ülke yönetimi bu hale gelmiş durumda. Ne yazık ki, uluslararası arenada da ülkemiz tarihinde ilk defa çok az bir ülkenin başarabildiği bir şeyi başardı. Aynı anda hem Amerika ile düşman olduk hem Rusya ile. Bunu aynı anda başarmak hakikaten özel bir şey ister. Çünkü Amerika ben terör örgütüyle beraber olacağım dedi, Rusya’da yine çok benzer bir şekilde karşımıza geçti. En yakın tanık olduğumuz Almanya’daki tabloyu sizler zaten görüyorsunuz.

Bu programımızın konusu gelecek üzerine. Ben size yakınmaya halimiz çok kötü demeye gelmedim. Önce şu teşhisi paylaşmak isterim sizlerle; Kurtuluş Savaşımızda hani diyoruz ya 7 düvele karşı savaştık, o savaştığımız 7 düvel şimdi AKP’yi destekliyor. Görüntüdeki düşmanlar Türkiye’ye karşı, AKP hükümetine karşı değil.

“CUMHURİYETİN 1. YÜZYILINDA OLDUĞU GİBİ, 2.YÜZYILINDA DA CHP (ETKİLİ) OLACAKTIR”

Tablo bu ama dedim ya felaket tellallığı da yapmaya gelmedim. Bunu bilerek mücadelemizi sürdüreceğiz. Peki nasıl bir gelecek planlayabiliriz. Önümüzü görmemizin bile çok zor olduğu bir dünyada, etrafımızın ateş çemberi olduğu bir ortamda nasıl bir gelecek çizebiliriz. Ahmet Taner Kışlalı hocamızın çok kullandığı bir söz vardı; ‘bir ulus geçmişini ne kadar iyi bilirse geleceğini de o kadar iyi kurar.’ Şuanda bizim geçmişimizin özeti şudur; Türkiye Cumhuriyeti’nin 1’inci yüzyılı tamamlanmak üzere. Cumhuriyetin 1’inci yüzyılının her aşamasında Cumhuriyet Halk Partisi vardır. Cumhuriyetin 2’nci yüzyılında da biz olacağız. Cumhuriyetin 2’nci yüzyılında da yeniden çağdaş, Atatürkçü bir Türkiye damgasını vurmayı taahhüt ediyorum.. Cumhuriyetin 2’nci yüzyılını biçimlendirirken önce kendi gücümüze inanalım. Devamında da bu 2’nci yüzyılı hep birlikte tarihten aldığımız güçle ama bu çağın değerlerini benimseyerek yürüyelim.

Balbay konuşmasının ardından Maden Mühendisleri Odası’nda yapılan söyleşi de katılımcıların Prof. Dr. Açıkgöz ile beraber katılımcıların sorularını yanıtladı. Söyleşide biten soru-cevap çeklindeki konuşmaların ardından Balbay, katılımcılara kitaplarını imzaladı. (Aykut KARA - Aycan KARADAĞ)