“Yeniden Yapılandırılmasıyla ilgili Eylem Planı Hazırlığı bir an önce sonuçlandırılmalıdır”

TTK’ ile öncelikli olarak ilgileniyor

CHP Zonguldak Milletvekili ve KİT Komisyonu Üyesi Şerafettin Turpcu, TTK’nın sorunları hakkında açıklamalarda bulunurken, “Üretim ve satış miktarı azaldıkça sabit giderlerin doğrudan zarara dönüştüğü görülmektedir. TTK`ya üretimin sürdürülmesi bakımından zorunlu olan hazırlık yatırımları için yeterli kaynak aktarılamamış, emekli olan yeraltı üretim işçilerinin yerine yeni işçi alımına izin verilmemiştir.  TTK üretiminin azalması, buna karşılık yurt içi tüketiminin 32 milyon tonu aşması sonucunda, havzadaki redevans işletmeleri ile birlikte yurt içi üretimin tüketimi karşılama oranı %4-5 civarına kadar inmiştir.  Kurumda kıdemli işçi sayısının yüksek olması nedeniyle özellikle ağır iş şartlarında ve riskli ortamlarda çalışan yeraltı üretim işçilerinden emeklilik hakkı elde edenler beklemeden emekli olmaktadır.” İfadelerini kullandı.

TTK’nın 2015 yılı çalışmaları üzerinde Sayıştay tarafından yapılan incelemeler sonucunda getirilen önerilerle ilgili olarak ise Turpcu, “Kurumun 2015-2019 Stratejik Planı hazırlık çalışmalarının hızlandırılması ve 2015 Yılı Programının 331 numaralı tedbirinde yer alan TTK`nın Yeniden Yapılandırılmasıyla ilgili Eylem Planı Hazırlığı çalışmalarının bir an önce sonuçlandırılması beklenmektedir.

Bu kapsamda, Türkiye taşkömürü rezervinin mümkün olan en ekonomik şartlarda üretilerek ekonomiye kazandırılması, maliyetlerin azaltılması, üretimin artırılması ve kısa vadede Kurum zararlarının kabul edilebilir seviyelere çekilmesi amacıyla;

-Önceki yıllarda başlatılan hazırlık yatırımlarında gecikmelere sebep olan sorunların çözümlenmesi suretiyle mevcut yatırımların mümkün olan en kısa sürede tamamlanması,

-Zonguldak havzasının jeolojik özelliklerinin zorunlu sonucu olarak uygulanan ve birim işgücü maliyeti yüksek olan emek yoğun ağırlıklı klasik üretim yönteminin, imkânlar elverdiği ölçüde zaman içinde azaltılması, üretim faaliyetlerinde araştırma geliştirme çalışmalarına ağırlık verilmesi, 

-Yönetimde etkinlik ve iş disiplininin geliştirilmesi, işgücü ve tesis verimliliklerinin yükseltilmesi, ocaklardan daha temiz kömür elde edilmesine yönelik önlemler alınması,  

-Emekli olan yeraltı üretim işçilerinin yerine zamanında yeni işçi alınması ve işçi sayısındaki yetersizlik nedeniyle üretimde darboğaz oluşmaması için yetkili merciler nezdindeki girişimlerin sürdürülmesi,

Önerilir.” Dedi.

CHP Zonguldak Milletvekili Şerafettin Turpcu’nun basın danışmanından gönderilen yazı şu şekilde,

 

 

 

“Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) benim özel olarak üzerinde durduğum, kurumun içinde bulunduğu durumu ve sorunlarını ilgili mercilere anlatmaya çalıştığım konuların başında geliyor. Şu ana kadar iki kere bütçe konuşması yaptım, ikisinde de ana gündem maddemizi TTK oluşturdu, bunun dışında gerek Plan ve Bütçe Komisyonu`nda aldığım söz taleplerinde gerekse verdiğim önergelerde kurumun sorunlarını ve beklentilerini Sayın Bakan`a aktardım. Bir söz var ya `anlattıklarınız karşıdakinin anladığı kadardır`  diye ne yazık ki bu çabalar AKP iktidarı tarafından `kulağının üzerine yatarak` karşılık buldu. Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS)  ve Zonguldak basını da sorunu duyurmak için ciddi çaba harcadılar. Ancak talepler, beklentiler AKP iktidarı tarafından geçiştirildi, ertelendi, görmezden gelindi. GMİS, en son `iktidar partisinin Zonguldak Milletvekillerinden gereken desteği alamadıklarını, kendilerine Ankara`da kapı açılmadığı` serzenişinde bulundu. Yani `sıfıra sıfır elde var sıfır`. Keşke GMİS almak istediklerini AKP`den alabilseydi, ne yazık ki yaşamadan görülmüyormuş. Halbuki bunlar haklı istek ve beklentilerdi ancak iktidar üzerinde gereken baskı kurulabildi mi? Sürecin AKP inisiyatifine bırakılmasının böyle bir sonuç doğuracağını ön görüyorduk, bu nedenle zaman zaman sendikaya uyarı niteliğinde eleştirilerimizi de yönelttik. Burada amacımız üzüm yemekti, bağcıyı dövmek değil.

Sonuç olarak, sözler yerine getirilmedi, yapılması gerekenler yapılmadı, olan TTK`ya ve Zonguldak`a oldu, zaten az sonra detaylarını paylaşacağım Sayıştay Raporu bunu açıkça ortaya koyuyor. Bu saatten sonra, Anayasa görüşmeleri sonrası bir anlamda iktidarının sonu da gelmiş olan AKP`nin giderayak bir şey yapması pek muhtemel olmadığı görünüyor, umarım bizi bir kez olsun yanıltırlar. Döviz kurunun rekor kırdığı, ekonomik kriz yaşadığımız dönemde TTK`nin sadece ilimiz ve bölge için değil, ülkemiz için ne kadar önemli olduğu bir kez daha ortaya çıkmıştır.”

Turpcu`nun detaylarını açıkladığı Rapor şunları söylüyor:

“YILLIK TAŞKÖMÜRÜ İHTİYACI 32 MİLYON TON”

“Türkiye`de (2014 yılı için tahmini) yıllık toplam taşkömürü ihtiyacının 32 milyon ton civarında olduğu tahmin edilmektedir. Bu miktarın 14 milyon tonu elektrik üretiminde, 6 milyon tonu teshin amaçlı, 7 milyon tonu demir-çelik sektörü, 3 milyon tonu çimento, 2 milyon tonu da tekstil-şeker-çay vb. sanayi kuruluşlarınca tüketilmektedir. Başta ve demir-çelik sektörü olmak üzere bu ihtiyacın önemli bir kısmının Zonguldak Havzasında faaliyet gösteren Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) tarafından güvenli ve ekonomik bir şekilde karşılanması amacıyla, gelişen teknolojik imkanlardan azami ölçüde yararlanacak projeler üretip uygulamaya geçilmesi, kurumun geleceğe yönelik orta ve uzun vadeli üretim programlarında dikkate alınması gereken en önemli husustur.

TTK`da derin yeraltı madenciliği, klasik emek-yoğun üretim yöntemiyle yapılmaktadır. Bu yöntemin zorunlu sonucu olarak, üretimin azaldığı zamanlarda bile, yaklaşık 300 km olan yeraltı galerilerinin bakımı, havalandırılması, yeraltı suyunun tahliyesi, maden kuyularının bakım ve onarımı gibi sabit giderleri azaltma imkânı bulunmamaktadır.”

“YENİ İŞÇİ ALIMINA İZİN VERİLMEMİŞTİR”

“Havzanın jeolojik yapısı nedeniyle tam mekanizasyon uygulanamayan ve üretimin emek-yoğun ağırlıklı yapılabildiği Kurumun gider yapısına bakıldığında, maden direği ile elektrik enerjisinin bir kısmı dışında işçilikler dahil, tüm giderlerin yaklaşık % 85`inin sabit gider niteliğinde olduğu, üretim ve satış miktarı azaldıkça sabit giderlerin doğrudan zarara dönüştüğü görülmektedir. Derin yeraltı madenciliğinde kuyular ve ana galeriler gibi büyük hazırlık yatırımları yıllarca sürmekte, bu yatırımlar büyük tutarda kaynak gerektirmektedir. 1980`li yıllardan itibaren uygulanmaya başlanan ekonomi politikaları çerçevesinde, KİT`lerin özelleştirilmesi yaklaşımı nedeniyle TTK`ya üretimin sürdürülmesi bakımından zorunlu olan hazırlık yatırımları için yeterli kaynak aktarılamamış, emekli olan yeraltı üretim işçilerinin yerine yeni işçi alımına izin verilmemiştir.  Bu kısıtlamalar sonucunda 1970`li yıllarda 5 milyon tona yaklaşan yıllık satılabilir taşkömürü üretim miktarı, yıldan yıla azalmaya başlamış, son olarak 2010 yılında 1,7 milyon ton, 2011 yılında 1,6 milyon ton, 2012 yılında 1,4 milyon ton, 2013 yılında 1,37 milyon ton, 2014 yılında 1,3 milyon ton ve 2015 yılında ise 0,95 milyon tona kadar gerilemiştir.  Türkiye taşkömürü ihtiyacının 1980 yılında % 80`i TTK tarafından karşılanırken, TTK üretiminin azalması, buna karşılık yurt içi tüketiminin 32 milyon tonu aşması sonucunda, havzadaki redevans işletmeleri ile birlikte yurt içi üretimin tüketimi karşılama oranı %4-5 civarına kadar inmiştir.  Kurumda kıdemli işçi sayısının yüksek olması nedeniyle özellikle ağır iş şartlarında ve riskli ortamlarda çalışan yeraltı üretim işçilerinden emeklilik hakkı elde edenler beklemeden emekli olmaktadır.”

“ÜRETİM MİKTARININ ARTIRILMASI MÜMKÜN OLMAMAKTADIR”

“2008 yılı sonunda 3.000 yeraltı üretim işçisi alınmasına karşılık 2009 yılında 714, 2010 yılında 497, 2011 yılında 604, 2012 yılında 893, 2013 yılında 695, 2014 yılında 696,   2015 yılında ise 653 işçinin Kurumdan ayrıldığı görülmektedir. Tüm hazırlıklar tamamlansa bile yeterli üretim işçisi alınamadığı takdirde üretim miktarının artırılması mümkün olmamakta, üretim tesislerinden bir kısmında boş kapasite oluşmaktadır. Bu nedenle emekli olan yeraltı işçisinin yerine zaman geçirilmeden yeni işçi alınması için yetkili mercilerden izin alınması yönünde çaba harcanması gerekmektedir.” 

“KURUMUN HAZİNE`YE OLAN YÜKÜNÜN KABUL EDİLEBİLİR DÜZEYLERE ÇEKİLMESİ VE KURUMUN YAŞAYABİLİRLİĞİNİN TARTIŞILIR OLMAKTAN ÇIKARTILMASI”

“Başbakanlığın 07.01.2004 tarih ve 2004/2 sayılı Genelgesi doğrultusunda, Kurumun yeniden yapılanması kapsamında, TTK Genel Müdürlüğü`nce hazırlanan ve 2009-2013 yıllarını kapsayan Kısa ve Orta Vadeli iyileştirme Programında özetle; “Kurumun yeniden yapılanması kapsamında Kuruma sağlanan yatırım imkanları ile ana altyapı hazırlıklarından derin kuyu ihtiyacının önemli bir kısmının giderildiği, ana kat hazırlıklarının önemli bir kısmının da hizmet alımlarıyla sürdürülmeye bağlandığı, büyük bir bölümünün tamamlandığı, diğer taraftan işgücünün rehabilitasyonu, makine ve teçhizat modernizasyonu, iş güvenliği teçhizatlarının iyileştirilmesine yönelik çalışmalarda adımlar atılmış olduğu ve bu çalışmaların sürdürülmesi gerektiği belirtilerek bu çalışmaların tamamlanmasıyla, TTK`nın rasyonel bir işletme haline getirilmesi, üretim ve verimliliğin artırılması, maliyetlerin düşürülmesi ve havza taşkömürü kaynaklarının en etkin bir şekilde değerlendirilerek ekonomiye kazandırılmasının amaçlandığı,

Kurumun Hazine`ye olan yükünün kabul edilebilir düzeylere çekilmesi ve Kurumun yaşayabilirliğinin tartışılır olmaktan çıkartılması, Program doğrultusunda başlanılan alt yapı yatırımların en kısa sürede tamamlanması, bu arada üretimin de kademeli olarak artırılması ve 2013 yılından itibaren yeterli sayıda üretim işçisi alınarak toplam 5.000.000 ton satılabilir ürün elde edilmesinin hedeflendiği” ifadelerine yer verilmektedir.” 

“STRATEJİK PLAN NİHAİ HALİNE GETİRİLMEMİŞTİR”

 “26.05.2006 tarih, 26179 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Kamu idarelerinde Stratejik Planlamaya ilişkin Usül ve Esaslar Yönetmeliği” çerçevesinde Kurumun stratejik planının hazırlanması için yapılan çalışmaların devam ettiği ve TTK`nın 2015-2019 yıllarına ilişkin kısa ve orta vadeli hedeflerini belirleyecek olan Stratejik Planın nihai haline getirilmediği görülmüştür. Dolayısıyla henüz hazır olmayan TTK Stratejik Planı Kalkınma Bakanlığınca onaylanmamıştır.  Ayrıca, 2015 Yılı Programının 331 numaralı tedbirinde, TTK`nın zarar eden bir yapıdan çıkarılması amacıyla bir Eylem Planı hazırlanacağı ve Kurumun yeniden yapılandırılacağı ifade edilmektedir.” 

“TTK`NIN YENİDEN YAPILANDIRILMASIYLA İLGİLİ EYLEM PLANI HAZIRLIĞI ÇALIŞMALARININ BİR AN ÖNCE SONUÇLANDIRILMASI BEKLENMEKTEDİR”

“Kurumun 2015-2019 Stratejik Planı hazırlık çalışmalarının hızlandırılması ve 2015 Yılı Programının 331 numaralı tedbirinde yer alan TTK`nın Yeniden Yapılandırılmasıyla ilgili Eylem Planı Hazırlığı çalışmalarının bir an önce sonuçlandırılması beklenmektedir. Bu kapsamda, Türkiye taşkömürü rezervinin mümkün olan en ekonomik şartlarda üretilerek ekonomiye kazandırılması, maliyetlerin azaltılması, üretimin artırılması ve kısa vadede Kurum zararlarının kabul edilebilir seviyelere çekilmesi amacıyla;

-Önceki yıllarda başlatılan hazırlık yatırımlarında gecikmelere sebep olan sorunların çözümlenmesi suretiyle mevcut yatırımların mümkün olan en kısa sürede tamamlanması,

-Zonguldak havzasının jeolojik özelliklerinin zorunlu sonucu olarak uygulanan ve birim işgücü maliyeti yüksek olan emek yoğun ağırlıklı klasik üretim yönteminin, imkânlar elverdiği ölçüde zaman içinde azaltılması, üretim faaliyetlerinde araştırma geliştirme çalışmalarına ağırlık verilmesi, 

-Yönetimde etkinlik ve iş disiplininin geliştirilmesi, işgücü ve tesis verimliliklerinin yükseltilmesi, ocaklardan daha temiz kömür elde edilmesine yönelik önlemler alınması,   

-Emekli olan yeraltı üretim işçilerinin yerine zamanında yeni işçi alınması ve işçi sayısındaki yetersizlik nedeniyle üretimde darboğaz oluşmaması için yetkili merciler nezdindeki girişimlerin sürdürülmesi,

Önerilir.”