Vergi vermek vatandaşın en kutsal görevlerinden biridir. Evimizde kullandığımız çeşme suyundan; emek karşılığı hak ettiğimiz maaşımıza kadar her şey için vergi ödüyoruz. Devletimizin vergi politikası tartışılabilir ancak bugün çok daha vahim bir durumlar karşı karşıyayız.

Ödüyoruz da bu vergiler nereye gidiyor?

Geçtiğimiz aylarda Zonguldak CHP milletvekili Deniz Yavuzyılmaz' ın Sayıştay raporlarına dayandırarak yaptığı bir açıklama oldu. 2019 yılında PTT Genel Müdür Yardımcısının sözleşmesinde yer alan 13.000 TL maaş ve 5.000 TL huzur hakkı ve bazı diğer ek haklar üzerinden hesaplanan 36 aylık brüt toplam 847.532,81 TL' lik yani kesintiler hariç 558.885,87 TL daha kaba bir tabirle kılçıksız, net yarım milyon Türk Lirası tazminat aldığı belgelendi. 1 yıl çalışıp aylık 18.000 TL üzerinde maaş alırken, 1 yılın sonunda işten ayrılırken yarım milyon tazminat alabilmek. Kaçımız acaba böyle bir anlaşmaya makul bakabiliriz? Kimsenin kazandığında gözümüz yok ancak emek verip kazandığımız maaşımızdan alınan vergiler ile sadece 12 ay çalışıp yarım milyondan fazla tazminatın benim ödediğim vergiden verilmesi açıkçası beni çok rahatsız ediyor.

Vekil yaptığı araştırmada önemli bir anekdot paylaşıyor. PTT Genel Müdür veya Genel Müdür Yardımcıları 3 yılın içinde sadece 1 gün bile çalışıp görevden alınsalar dahi brüt maaşın 36 katı tazminat alabiliyor. Şimdi lütfen kendinize bir sorun. 1 gün çalışıp işten çıkarıldığında yarım milyon tazminat kaçımıza yar olur. Allah böyle bir haksız kazancı hiç birimize nasip etmesin, bu ülkede üretimde olan herkesin o ödenen fahiş tazminatta hakkı var.

PTT' nin yıllar öncesinde T' si, sonrasında tamamı elden giderken vatandaş olarak PTT’ nin N' si kaldı diye baktığımızda; ne yazık ki tazminat olayları ile sınırlı kalmayan diğer durumlarda gözümüze batar oldu.

Bu sefer konu Zonguldak Vekili Deniz Yavuzyılmaz tarafından yargıya taşındı. Bu saatten sonra konu mahkemelerde çözüm araya dursun; PTT ve iştiraki PTT Bilgi Teknolojileri AŞ’ nin evrak tarama işindeki milyonluk vurgun bizlerinde yakın takibinde olacak. 5 yıllık imzalanan sözleşmeye göre PTT' nin yıllık 300.000.000 (üçyüzmilyon) adet evrağı işleme alınacağı taahhüt etmesine karşılık iştirak şirketin yüklenicilere 400.000.000 (dörtyüzmilyon) evrağın işleme alacağını taahhüt etmesi, olası bir anlaşmazlık durumuna her an gebe kalabileceğimiz bir durumla karşı karşıyayız demektir.

Daha basit bir dille anlatmak gerekirde; PTT 3 iş yapmayı taahhüt ederken, iştirakçi şirket, yüklenici firmaya 4 iş yapma taahhüdü veriyor.

Bunun olası cezası 3 milyon dolar, yazıyı yazdığım günün kuruna göre 24 milyon Türk Lirası. Bu PTT kaynaklı olası bir durumda geçerli. Diğer tazminat konusu ise PTT' nin iştirak şirketi bir anlaşmazlıkta bu rakamında iki katı yani günümüz tutarı ile 48 milyon Türk Lirası tazminat ödeyeceği sözleşmelerde belirtmiş. Yani vergilerin nerede ne kadar tutarsızca harcandığına dair delik büyüyor.

Biliyorum okurken rakamlar milyon TL ve milyon dolarlar olarak uçuşuyor. Öyle bir rakamlar uçuşuyor ki, PTT' nin yine Sayıştay raporuna göre 2019' daki zararı 1 Milyar 218 milyon Türk Lirasıdır. Bu rakam harcamalar değil, zarar edilen tutardır.

Bu durum bana, 1989 yılında TRT' de keyifle izlediğimiz kabare programının şarkı sözlerini hatırlattı. "İnsanoğlu sözüm sana anlatırsam anlar mısın? Yarı şaka, yarı ciddi. Güler misin? Ağlar mısın?"