Zonguldak Belediye Başkanı DR. Ömer Selim Alan Hazretleri geçtiğimiz gün Elmas TV’de Gamze Taşdemir’in programına konuk oldu.
Muhalif gazeteleri ve gazetecilerin haberlerini takip etmiyorum –Onları kale almıyorum- dedi ama, iki saate aşkın süren programda gazetecileri ağzından düşürmedi.
Ego rahatsızlığı var. Bunu biliyoruz da her halde çocukluğuna inmek gerekiyor.
Selim Alan. Belediye Başkanı. 122 yıllık belediyenin başkanı. Şehrin seçilmiş, şehrin anahtarını taşıyan kişi. Yani Riyaset makamı. Konuşurken –O Ağır Abi o mafya ağızları önce bir geçecek. Bu şehir kıç kadar bir yer. Herkes herkesi bilir- makama yakışan üslubu taşımalı.
O üslubu bozduğu için alacağı cevapta tabiî ki onun anlayacağı dilden olacak.
Selim, TV’de “Belli siyasi çevrelerden, bana iftira atsınlar diye 50-100 liraya haber yazıyorlar. Bunun iftira olduğunu verende biliyor, okuyanda, kendiside biliyor. Bunlar canı sıkıldıkça benim aleyhimde iftira, karalama haber yazıyorlar. Diğerleri de onlara uyuyor” diyor.
Bu konuşma sırasında program yöneticisi kardeşim Gamze olayı geçiştirmeye çalışıyor ama Selim gaza basmış bir kere.
Selim belediye başkanı olduktan sonra makamına bir defa gittim. O da belediye özel kalemden geçtiğimiz yıl aradılar –Her şartta gazete sahibi, genel yayın yönetmeni veya yazı işler müdürü konu çok önemli makamda olmasını rica ediyoruz” dediler. Bende gittim. Elzem bir olay var diye. Evet mevzu Covit-19’du. Konu ciddiydi. Neyse başkada gitmedim.
O gün orda garip bir durum oldu.
Selim’in doğduğu tarihte ben gazeteciliğe başlamıştım. Diğerler gibi emlak, entertip, gazete dağıtıcılığı veya simit satarak bu mesleğe başlamadım. Türkiye’nin de en büyük medya kuruluşundan emekli oldum. Doğal olarak Selim’in makam masasının önündeki koltuğa oturdum.
Selim’in Cemiyet, Dernek Başkanları, Kıdemli yağcıları her neyse bana orada gönül koydular. Meğer Selim o dönemlerde haftada bir sözüm ona basın toplantısı v.s yapıyordu orada bir oturma düzeni oluşmuş. Herkes yerini ve haddini biliyormuş. Bunu ben nereden bileyim. Selim’in yandaş gazeteci sayısı oldukça fazla idi. Orada gördüğüm manzara bu idi. Aynı kişiler daha önce Gonca ve Akdemir’in makamında var olanlardı. Sadece başkanlar değişmiş ama onlar hiç değişmeden orada idiler.
Selim, 50-100 Liraya aleyhinde yalan yanlış, iftira karalama haber yazanlar var dedi. Sabırla bekledim. Gazeteciler Cemiyeti, Karaelmas Gazeteciler Derneği, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Zonguldak Temsilciliği ve Çağdaş Gazeteciler Cemiyeti Şube Başkanlığından açıklama gelir diye.
Şu ana kadar TIK yok.
50-100 TL Haber yapan gazeteciler kimler?
Selim bunu biliyor ve bildiğini söylüyor.
Şerefli, onurlu insan onlar kimse açıklar.
Adamlık varsa açıklarsın.
Maden rayiçleri biliyor Selim yandaş gazetecilere her halde 50-100 veriyor.
Gazeteci meslek örgütleri –gerçi değiller bana göre. şahsi fikrim- Selim’e sormaları gerekmez miydi; “Kim bunlar” diye.
Askerlik ödeneklerine benzemez bu laflar.
Şimdi biz desek ki; Belediye de avanta lavanta kokulu işler var. Selim kamuoyunda sormaz mı; “Adamsanız açıklayın” diye.
Sözüm ona gazeteci dernekleri v.s size sormayacak bu soruyu.
Biz soruyoruz; “Adamsan açıkla Selim”
Son sözüm; “Yandaşlar haber karşılığı ne alıyor, onu da açıkla Selim”
NOT: TV Programını yapan kardeşim. Program sırasında bu olayı tatlıya bağlansın diye geçiştireceğine Selim’in suratına çarparcasına buyurun mikrofon burada isimleri açıklayın diyecekti.