Dostyovoski, Budala kitabında, “Bu devir, sıradan insanın en parlak zamanı; duygusuzluğun, bilgisizliğin, tembelliğin, yeteneksizliğin, hazıra konmak isteyen bir kuşağın devridir” demiş.

Hakikaten öyle.

Ne güzel, uçuş sevincini yazıyordum, nerden aklıma geldiyse…

Havaalanındaki törende gözlerim birini özellikle aradı.

Ne yazık ki yoktu… Asıl olması gerekenlerden biriydi oysa…

Sanırım STK temsilcilerimiz, sosyal medya arenalarında boy göstermekten unuttular sayın valiyi. 

***

Zonguldak – İstanbul uçak seferleri, yoğun çabalardan sonra başladı.

Öncelikle hayırlı olsun diyorum, emeği geçenlere teşekkür ediyorum. 

Kör noktada kalan Zonguldak’ın gelişimi ve dünyaya açılması bakımından önemli bir fırsat olarak görüyorum havaalanını…

Tabii yeniden aksama olmazsa…

İYİLİK YAP DENİZE AT!

Ben Zonguldak havaalanı denilince, ilkin pistin etrafındaki otları yiyen inek ve manda sürülerini hatırlarım. 2000’li yılların başıydı… Uçuşlar yapılmadığı için atıl hale gelmiş ve çürümeye terk edilmiş bir havaalanımız vardı. Pist ve çevresindeki çimenler, büyükbaş hayvanların otlatıldığı mera alanına dönüşmüştü. Maalesef bizler de bu trajikomik durumu haber yapmak durumunda kalmıştık.

2005 yılında dönemin valisi Yavuz Erkmen’in girişimleriyle, çürümeye terk edilen havaalanımız zayi olmaktan kurtuldu. Önce işadamları bu işe ikna edilip şirket kuruldu, sonra uçuşlar için girişimler başlatıldı. Bu defa büyük uçakların inişi için dağın traşlanması gündeme geldi. Her zamanki gibi “Bu iş olmaz” diye burun kıvıranlar oldu. Ama Yavuz Erkmen yılmadı, bütün engelleri tek tek bertaraf etmeyi başardı. Asıl başarısı, insanlara bunu inandırmasıydı. Devleti sahada gören vatandaş, bu işe inanmıştı…

Dağ traşlandı, uçuşlar başladı.

Uçağın indiğini görünce herkes hizaya geçti, işi sahiplenmeye kalktı. Kim ne derse desin bu konudaki en büyük mücadeleyi Yavuz Erkmen yapmıştır. Dünkü törende Sayın Erkmen’i göremeyince, “Vefasızlık bu” dedim.

Acaba STK yöneticileri, sosyal medyada gezinti yapmaktan Yavuz Erkmen’i davet etmeyi mi unuttular? “STK’ların hiç birisinin de aklına gelmemiş olamaz, mutlaka aramışlardır” dedim kendi kendime. Sonra içim rahat etmedi, bizzat aradım Sayın Yavuz Erkmen’i.

THY BUGÜNE KADAR NEDEN UÇMAMIŞ?

Maalesef arayan olmamış kendisini. Ne bir devlet görevlisi, ne de STK temsilcisi…

Bunu sorunca, “Olsun, canları sağ olsun. İyilik yap denize at demişler. Emeğimiz boşa gitmedi ya!” ifadesini kullandı ilkin.

Peşinden şunları söyledi: “Havaalanı o günlerde otla kaplıydı, cihazların hiçbirisi yoktu. Biz o tarihte Türkiye’de ilki başardık. Özel şirket kurarak havaalanını hayata geçirdik. Beni kimse aramadı. Canları sağ olsun. Her yerde olan bir durum. İyilik yap denize at demişler. Önemli olan güzel şeyleri başarmaktı. Başladığımız o hareketin böyle sonuçlanmasıydı. Çok şükür bugün bu güzel sonucu gördük. Ama asıl önemli olan, kalıcı olmasıdır”

Vali bey, bir de vatandaşlarımızın şunu sorgulamasını istedi:

“THY madem bu havaalanına uçuyorsa, bugüne kadar neden uçmadı?”

Hakikaten neden uçmadı?