CHP Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk meclise İçişleri bakanı tarafından yazılı olarak yanıtlanması istemiyle bir soru önergesi verdi ve şunları dile getirdi:

 

Sayın Bakan: Özet olarak, aşağıdaki gibi,

"Sosyal medyadan, yanlış haberler yayılıyor", "Polis, sonuna kadar sabırla davrandı" “Ancak, polisimiz kanunların kendisine verdiği yetkiyi kullanarak sonuna kadar sabırla davrandığını, ikazlarını yaptığını, öncelikle tazyikli su ile müdahale ettiğini, ancak belli işgal, saldırı eylemlerine devam edilmesi neticesinde biber gazına tevessül ettiğini de biliyoruz.”

Şeklindeki açıklamalarınız ulusal basında yer almıştır.

Buna karşı polisin kullandığı şiddet ile ağır yaralananların pek çoğunun basına yansımadığı, pek çoğunun hukuk sürecine güvensizlikten dolayı adli makamlara intikal etmediği bilinmektedir.

Almanya’da ikamet eden, 01.06.2013 günü izinli geldiği İstanbul’da Avcılar’da akşam saatlerinde Gezi Protestoları sırasında polis silahı ile yüzünden vurulan ve o günden bu yana ağır bir tedavi süreci yaşayan Çaycumalı gurbetçi yurttaşımız Ayhan Karlıklı’nın uğradığı silahlı şiddet bunun en açık örneklerinden birisidir.

Ayhan Karlıklı 01.06.2013 günü akşamı Avcılar’da Reşitpaşa Caddesinde polislerden birinin yakın mesafeden hedef gözeterek yaptığı atış sonucu sağ çene kemiğinden vurulmuş, Firüzköy’de bulunan Anadolu Özel Hastanesinde ilk müdahaleler yapılmış, Anadolu Hastanesinde bu müdahaleler sırasında polis tarafından vurulması sonucu Ayhan Karlıklı’da 3cm-5cm uzunluğunda tünel oluşmasına sebep olan yaralanma bulunduğu, sağ yanakta yoğun ödem olduğu raporla saptanmıştır. Polise karşı hiçbir müdahalesi ve taşkınlığı bulunmamasına karşın gurbetçi yurttaşımız Ayhan Karlıklı’ya polis tarafından yakın mesafeden hedef gözeterek ateş edilmiştir.

Doktorlar tarafından şifahen 5 cm uzunluğundaki bir taraftan diğer tarafa uzanan deliğin plastik mermi ile oluşmasının mümkün olmadığı ifade edilmiş, ancak mermi çekirdeği delerek çıktığı ve bulunamadığı için merminin niteliği rapora derç edilmemiştir.

Hastanedeki tedavi sırasında emniyete haber verilmesine rağmen işlerinin yoğun olduğu gerekçesi ile emniyet görevlileri hastaneye gelmemiş, Ayhan Karlıklı’nın ifadesine başvurulmamıştır.

Bu bilgiler ışığında:

1-Bir taraftan delerek, diğer taraftan çıkan ve 5 cm uzunluğunda tünel açan mermi plastik mermi olabilir mi?

2-Etem Sarısülük’ün polis kurşunuyla hedef gözeterek yapılan atış sonucu öldürülmesi örneğinde olduğu gibi, gurbetçi vatandaşımız Ayhan Karlıklı’yı ağır bir şekilde yaralayan ve yüzünün bir tarafından girerek diğer tarafından 5 cm tünel oluşturarak çıkan mermi çekirdeği de gerçek mermi midir?

3-Hedef gözeterek yapılan bu atışlarda gerçek mermi olmasa bile, plastik mermi vücudu delip geçecek ve 5 cm lik tünel açacak kadar etki yapıyorsa, bu plastik mermilerin kullanılması doğru mudur? Doğurduğu sonuçlar göz önünde tutulduğunda bu atışlar “kasten öldürme, kasten öldürmeye tam teşebbüs” hedefine yönelik değil midir?

4-Emniyet teşkilatının tamamını hedef almak ve zan altında bırakmak doğru olmamakla birlikte, polis memurlarını orantısız güç kullanmaya, ister gerçek ister plastik mermi ile hedef gözeterek ve ölümü doğuracak bir şekilde ateş etmeye yönlendiren, azmettiren ve tahrik eden görevliler, yöneticiler ve iktidar sahipleri kimlerdir?

5-Yasal ve Anayasal protesto hakkını kullanan yurttaşlarımızla, aşırı şiddet kullanan emniyet güçlerini karşı karşıya getirmek doğru bir anlayış mıdır? Hukuk Devletinde polisin görevi yurttaşların can ve mallarını, Anayasadan ve Yasadan doğan temel hak ve özgürlüklerini korumak mıdır? Yoksa ortadan kaldırmak mıdır?

6-Türkiye’nin her tarafından toplanan polis memurlarını, apar topar, Ankara ve İstanbul’a yığmak, onları sersefil banklarda yatırmak ve bunları kendi yurttaşlarına kullanma amacı ile gerçekleştirmek hangi diktatöryal anlayışın ve hangi kaprisin ürünüdür?