Mümkün olsaydı, yeni bir dünya kurmak isterdim; kula kul olmadan, yalansız, çıkarsız, güzellikleri olduğu gibi yaşanan. İnsanız işte. Ve insanlar bir kalıptan çıkmış meta değil ki mümkün olsun bu. Herkesin kendi algısı, gördüğü, duyduğu var ve bu gören, duyanlar diyor ki,bu ben’im, değişemem’’. Herkes, ben’im deyince milyonlarca ben’ler ,fikirler çıkıyor ortaya .Milyonlarca da yanılgılar, yanlışlar, 
bir o kadar da umut ve doğrular çıkıyor. Bunları yaşadıkça dünyaya ya kızar, ya da severiz. Biz nasılsak dünya da öyle işte .Değiştirmek çabası niye ?Var olanı sevmeli, korumalıyız önce. Dünya nasılsa seveni sevmeye hazır.
Geriye baktığımızda ‘’ben yaptım ve iyi ki de yapmışım’’ diyebileceğimiz bir şeylerimiz olsun. Olsun ki, her olumsuzluktan ders alıp güçlenenler gibi, bizler de güçlenelim; düşüp kalktıkça düşmemeyi öğrenmek gibi.. Ne yaparsak yapalım kötüler hep olacak ve doğrular, güzellikler bunların sayesine kendi iyi yolunu bulacak. Her şey aynı olsaydı, herkes aynı düşünseydi tüm duygular anlamını bulur muydu ? Sanmıyorum.
Dünya, farklılığıyla güzel. İnsanlar, insanlıklarıyla…Ne yaparsak kendimize, kendimiz için. Huzurlu bir hayat yaşamak istiyorsak empatili, inançlı, inatçı olmalıyız. İstemiyorsak, karamsar olmakta fayda var! Bu kadar basit işte!
Bu gün yer üstündeysek, yarın altında olacağız. Altındayken, üstünde olmuşların hesabını vicdan rahatlığında verebilecek miyiz, bunu düşünmeliyiz. Bu korkudan değil, sevgiden olmalı; yaratılanı, yaratandan ötürü severek. Başkasının kusurlarından nemalanmaya kalkışmak, yanlış kapıyı açar bize. Kısacası biz, başkalarıyla değil kendimizle uğraşmalıyız.
 ‘’Mümkün olsaydı size yeni bir dünya kurmak isterdim’’ diye başladığım yazım, insanlığa özlemdendi aslında. Nereye gittiyse, gidiyorsa, gidiyor işte; bencilliğe, paylaşımsızlığa, sevgisizliğe doğru yol alıp duruyor. Bize yeni bir dünya değil, bilimsel düşünen demokratik kafalar, düşünceli duygular, yontulmuş hoşgörüler lazım. Bize insanlık lazım vesselam! Bu konuda kendimi, kendimce sorguladığımda aldığım cevap bir kaç cümleden ibaret. Hatalarım bana doğruları öğretti. Kızgınlıklar, hayal kırıklıklarıyla büyümek, sorgulama yetisine sahip etti; kabullendiğimce.
Ya sizce ?
Gülden IŞIK-Zonguldak.
(Şubat 1998 de yazdığım bir yazıyı güncelledim.)