TTK kurasına değinmek istiyorum:

Kura hilesiz oldu; ama sonuçları itibariyle adil olmadı.

Eskiden her köyden işçi alımına dikkat edilir.

Yaş meselesine bakılır ve en azından ‘el yatkınlığı’ aranırdı.

Sonuçta maden ocağında çalışacak kişiler en az askerliğini yapmış olmalı ki, olgunluk için gereklidir.

Öte yandan tecrübe…

En önemlisidir.

Kaçak ocaklarda hazır bekleyen nice cengaverler varken…

İstanbul Kağıthane’den bilgisayarcıyı getirir ocağa sokarsanız, kurumu yaşatmış olmazsınız. Başka şeyler yapmış olursunuz ki herkes ne dediğimi anlamıştır.

Her köyden, beldeden işçi alınacak şekilde organize edilse, daha adilane olur idi.

Ama bu sefer bazı köylerden bir tane bile işçi çıkmadı. Halbuki TTK’nın en cefakarları, köylerden gelen işçiler olurdu.

Yanılıyor muyum aziz okuyucular?

Maalesef bunlara bu defa dikkat edilmedi.

Rastgele tombala çekildi. Yapılışı itibariyle şaibe yoktu; ancak sonucu itibariyle hiç adil olmadı.

25 bin işsiz ordusu evine mahzun döndü.

Keşke israfı önleyebilse devletimiz de nice istihdam alanları oluştursa daha güzel olmaz mı?

Tüketim değil, üretim kültürü teşvik edilebilse...

Üretim, istihdam ve ekonomik gelişmeyle birlikte bu mahzun gençlerimizin yüzü gülse…

Neyse, ben biraz daha rüya görmeye devam edeyim…