Uyuşturucu, alkol ve son olarak bonzainin kararttığı hayatlar anne babaların korkulu rüyası oldu. Dün Halkın Sesi ofisine gelen 54 yaşındaki çaresiz anne Melahat Kafalı, alkol ve uyuşturucu müptelası 33 yaşındaki oğlu Sercan Kafalı’nın kurtulması için çalmadık kapı bırakmadığını ancak tüm kapıların yüzüne kapandığını söyledi.

Halkın Sesi’nden Mustafa Özdemir’e konuşan çaresiz anne Melahat Kafalı, “Oğlum 24 saat alkollü. Para vermediğimiz için artık kolonya içiyor. Sabahın 8’inde içmeye başlıyor. Evli ve iki çocuğu var. Bir anne olarak çocuğumun gözlerimin önünde eriyip gitmesine ana yüreğim razı gelmiyor. Gerekirse oğlumu zincirle eve bağlayacağım. Allah rızası için devlet bize sahip çıksın. Ölse bu kadar üzülmem. Ama devlet kapılarında sahipsiz kaldık” dedi.

Dün Halkın Sesi ofisine gelen Ontemmuz Mahallesi Yeşiltepe Sokak sakini Melahat Kafalı, evli ve iki çocuk babası 33 yaşındaki oğlu Sercan Kafalı’nın alkol ve uyuşturucu bağımlılığından kurtulması için Devlet yetkililerinden yardım istedi.

“AİLESİNE BİŞEY YAPMASINDAN KORKUYORUM”

Lise çağlarından itibaren alkol kullanan oğlunun özellikle evlendikten sonra bir an olsun ayık olmadığını söyleyen çaresiz anne Melahat Kafalı, “Evlenince alkolü bırakır hayatı düzene girer dedik ama daha kötü oldu. Ortada iki çocuk ve eşi var. Son zamanlarda öfkesine hakim olamıyor. Sinir krizi geçirince başını duvarlara vuruyor. Ailesine bir şey yapmasından korkuyorum. Bazen bakışlarından bile korkuyoruz. Yanındaki arkadaşlarının tipleri bile korkutucu. Ama maalesef devlet nasihat vermekten başka bir şey yapmıyor. ” dedi.

“KÖR BİR KUYUNUN İÇİNDEYİM”

Oğlunun kolonya içmediği dönemlerde melek gibi bir çocuk olduğunu söyleyen anne Kafalı, “Görenler bu çocuk nasıl bu hale düştü diyor. Komşularım bana moral veriyor. Ayıldığı zaman konuşmaya çalışıyoruz. Bizden özür diliyor. “Ben bir çukurum içindeyim… Ne aşağı inebiliyorum, ne yukarı çıkabiliyorum. Ne yapacağımı bilemiyorum” diyor ve ağlıyor. Onun gözyaşlarını görünce yüreğim dağlanıyor. Allah kimsenin başına böyle bir dert vermesin” şeklinde konuştu.

 “BONZAİ KULLANMASINDAN KORKUYORUM”

“Oğlum kolonya kullandığı için ona para vermiyoruz. Ama sağdan soldan bir lira bir lira toplayarak yine alıyor. Bir anne olarak çocuğumun cebine çay parası koyamamak çok acı bir durum. Geçmişte kısa bir süre şoförlük yaptı. Ama alkol yüzünden işinden de oldu. Televizyonlarda bonzaiden ölen çocukları görünce yüreğim yanıyor. Uyuşturucu kullanmasından endişe ediyorum… Ben ne içtiğini bilemem. Tren yollarında dere kenarlarında içiyor. Bir seferinde arkadaşlarıyla içerken yanına gittim. Beni kovdu. Yanına gidip arkadaşlarıyla konuşmak istedim izin vermedi. Kendi oğluma yabancı oldum”

“ELİMİZ AYAĞIMIZ BAĞLI”

Alkol, kolonya ve uyuşturucu içtiği için yüzü gözü şiş durumda. Sürekli vücudunun ağrıdığını söylüyor. Elimiz ayağımız bağlı…  Evladım her gün gözlerimin önünde eriyor…  Bir anne olarak gerekirse emekli tazminatıyla aldığımız bir evimiz var. Evimi bile satmaya razıyım… Yeter ki oğlumun hayatı kurtulsun… Öldüğüne bu kadar üzülmem de yaşarken böylesine aciz ve çaresiz oluşu beni kahrediyor. Babası da 30 lira gündelikle 60 yaşından sonra şoförlük yapıyor. Aksi halde geçinemeyiz”

 “OĞLUMU ZİNCİRE VURACAĞIM”

“Tıp Fakültesi’nde doktora yalvardım… Savcıya gittim… Kendi tedavi olmak isteyecek dediler… Devlet sahip çıkmadı… Vali Bey’e bile çıktım. Ben kendi oğlumu zincirle bağlamak zorunda kalacağım… Buna mecburum. Hangi anne baba bunu ister… Ama artık hem kendisine hem ailesine zarar vermeye başladı. Yüzü gözü şiş… Yemek hiç yemiyor… Önceden bira veya şarap içiyordu… Şimdi kolonya içiyor… Doktora götürdüm “Hafta bir iki gün iç.” deyip alay eder gibi bizi başından savdı… Savcılar ise “Benim yapabileceğim bir şey yok” dedi…”

“OĞLUMU YOLLARDAN TOPLUYORUM”

“Oğlumu yollardan topluyorum. Geçenlerde çarşıda kaldırımda yatarken komşular görüp aradılar. Gittik aldık eve getirdik. Allah bana bu imtihanı verdi… Gelinim de aynı imtihanı veriyor… Onun yerinde ben olsam çekemem. Ben çare arıyorum… Ayık bir günü bile yok… Oğlumla da konuştum. Savcılığa suç duyurusunda bulunacağımı söyledim… Elim kolu bağlı dua etmekten başka çarem kalmadı… Allah rızası için biri bize yardımcı olsun… Belki bu röportaj için bana kızacak ama kurtulursa ona yardımcı olanlara dua eder… Oğlum iyi bir insan… Sadece zor durumda”

“ANELER BABALAR ÇOCUKLARINI TAKİP ETSİN”

“Allah’ım nerede bir yanlışımız var diyorum kendi kendime… İllaki bir hata yaptık ki bu çocuk böyle oldu… Eşim de kendini kahrediyor… Düşünüyorum da… Babası gençliğinde çalıştığı için başında duramadı…  Cehalet de var. Şimdiki aklım olsa oğlumun peşini bırakmazdım. Anne babalara tavsiyem gelişme çağındaki çocuklarını yakından takip etsinler… Gittikleri yerleri, kimlerle arkadaşlık ettiğini takip etsinler…  Allah kimseyi çocuğuyla imtihan etmesin… Girmiş bir bataklığa… Anne baba olarak hiçbir şey yapamıyoruz… Devletin bu tür insanlar için bir şey yapması gerekir… Kendi isteğiyle tedavi olmuyor… Katlanmaktan başka bir çarem yok… Küfür de etse sineme çekiyorum… Ben anneyim…”