Pandemi nedeniyle evlere tıkılmıştık, yeni yeni sokağa çıkıp, alışveriş yapmaya başladık. Son 18 ay neredeyse her türlü alışverişimizi internetten tedarik ediyorduk. Mağazalara ara verdiğimiz 1,5 yıllık sürecin sonucunda esnafın, esnaflığını kaybettiğini gördüm.

Esnaf çocuğu olarak büyüm. Çocuk yaşlarda dükkâna ayağımız alışmıştı. Okul çıkışlarında ve hafta sonları babamızın dükkânına gitmek bize keyif verirdi. Orada öğrendik; gelene “hoş geldin” giden müşteriye ise “ yine bekleriz” demeyi.

Müşteriye güler yüz göstermeyi, sohbet etmeyi, ürün ve hizmet haricinde odağına müşteriyi koyan esnafları artık mumla arıyoruz. Belki zamanın şartları nedeniyle esnaf olmak veya mağazacılık sektörlerindeki düşük kazançlar çalışanlarında motivasyonunu düşürüyor olabilir. Birazda pandemi sonrası AVM ve dükkânlardaki kuru kalabalık bıkkınlık da oluşturmuş olabilir. Ancak hiçbiri o kapıdan giren müşteriye selam vermeme, hoş geldiniz demem, o an için para harcamayacağını anladığı müşteriden ilgiyi kesmeye sebep olmamalı.

Mağaza, market veya başka bir ekmek kapısında; yine bekleriz demiyorsak da müşteri yine gelsin diye ve aslında onun veli nimet olduğunu unutmadan mesleğimizi icra edebilmeliyiz.

Esnaf kan ağlıyor. Piyasada para dönmüyor. Dönen paranın enflasyonda hayrı olmuyor. Bütün bunların üzerine pandemi ve kriz eklendiğinde mutlaka moral, motivasyonu düşen esnafımızın ayakta kalması için eskiden özlediğimiz, beklediğimiz ve gerçekten gelen müşteriyi bir eşi dostu yakını gibi görüp, karşılamadan, satışa ve satış sonrasına güler yüzünü eksik etmemesi dileğiyle.