2016 yılının en iyi yerli filmi seçilen “Babamın Kanatları Altında”,  Yönetmeni Kıvanç Sezer’in de katılımıyla, Emirgan Oteli’nde gösterildi.

 

Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) Zonguldak Şubesi ile Karabük Temsilciliğinin ortaklaşa düzenledikleri etkinlikle, “Babamın Kanatları Altında” adlı sinema filminin gösterimi yapıldı. 13 Mayıs’ta, Emirgan Oteli’nde yapılan gösterime KESK’e bağlı sendika üyelerinin etkin olarak katıldıkları gözlendi. Gösterinin sonunda, ‘2016 yılının en iyi yerli yapımı” seçilen filmin senaristi ve aynı zamanda yönetmeni olan Kıvanç Sezer ile bir söyleşi gerçekleşti. Söyleşi, iş cinayetlerinden sinema ve toplumsal sorunlara değin pek çok konunun tartışıldığı bir platforma dönüştü. 

 

SENARYOSUNU 7 YILDA YAZDIM
Gösterimin ardından konuşan Kıvanç Sezer, “Bundan yedi yıl önce, gazetelerde,  üniversiteyi yeni bitirmiş bir gencin inşaatta çalışırken yaşamını yitirdiği haberini okudum.  Bunun üzerine film ile ilgili kurmacalara başladım, sonunda bu film ortaya çıktı. İş cinayetlerinde dünyada üçüncü, Avrupa’da da birinciyiz. Yerimizi de kimseye bırakmıyoruz. Böyle ortamda bir şeyler yapma ihtiyacı duydum. Ülkemizde taşeronlaşmaya bağlı olarak iş cinayetlerinde de artış görülüyor. Yıllık iş cinayeti toplamını gün sayısına göre uyarlarsak, her gün üç işçi yaşamını yitiriyor. Bu korkunç bir rakam” dedi.

 

AYNI ZAMANDA BİR BELGESEL OLARAK DA KABUL EDİLEBİLİR

İşçilerin sendikalaşmasında da büyük sorunlar yaşandığını dile getiren Sezer, “13 milyon çalışan işçi sayısına rağmen 1,5 milyon örgütlü ve sendikalı işçi var. Örgütlü olan işçilere film gösterisi yapmamız daha kolay oluyor. Fikirtepe’de inşaat işçilerinin bazılarına filmi izletebildik. Filmi izleyen kimi işçi arkadaşlarımız ‘Bizim her zamanki çalışma halimiz, film bunun neresinde?’ diye soruyor. Bir anlamda belgesel sinema özelliğini de içinde barındırıyor diyebiliriz aslında” dedi. Filmi izledikten sonra “Biz şimdi aldığımız bu lüks evde nasıl oturacağız?” diye sorgulayanlar olduğunu da dile getiren Sezer,  “İnsanların oturdukları lüks evlerin hangi şartlar altında yapıldığını bir anlamda göstermiş olduk. Filmimizi izledikten sonra izleyicilerin daha sorgulayıcı hale gelmesi filmin aslında görevini yaptığının bir delilidir diye düşünüyorum” şeklinde ifadelerle konuşmasını sürdürdü.

 

FİLMİN DEVAMI GELECEK
Filmin yapımı hakkında da bilgiler veren Sezer, sözlerini, “Film Beylikdüzü’nde terk edilmiş bir inşaat alanında çekildi. Oyuncuların tamamı iş güvenliği eğitiminden geçti. İlk filmim olduğu için mekânın seçimine özel bir önem verdim. Konusu şantiyelerde geçen çok az sinema filmi var. İzleyicilerden gelen olumlu eleştiriler, film yapma azmimi kamçılıyor. Filmin devamı olarak ‘üçleme’ var. İkinci filmde, filmin konusu içindeki ev almaya gelen çifti konu etmeyi, üçüncüsünde de O müteahhidi anlatmayı düşünüyorum” diyerek sözlerine son verdi.