Son beş yıl içerisinde eğitim ve araştırma laboratuarlarına 15 milyon TL civarında yatırım yapan Bülent Ecevit Üniversitesi (BEÜ), hem eğitim kalitesini artırmayı hem de araştırma kapasitesini artırmayı hedefliyor. BEÜ yeni bir uygulamayı daha hayata geçirerek üniversitede bulunan laboratuvarlara ait bilgileri bir web arayüzünde toplayarak bütün paydaşlarının bilgisine sundu.

Son beş yıl içerisinde yapılan hedef odaklı yatırımlarla bir yandan fiziki olarak çehresini değiştiren Bülent Ecevit Üniversitesi, diğer yandan da nitelik ve kaliteyi merkezine alarak ulusal ve uluslararası ölçekte rekabet gücünü her geçen gün daha ileriye taşımaya devam ediyor.

2010 yılında 16.000 civarında olan öğrenci sayısını yaklaşık 2 kat artışla 2015 yılı itibarıyla 30.000 bandına taşıyan Bülent Ecevit Üniversitesi, her alanda yapılan yatırımlarla bir cazibe merkezi haline gelmeyi başararak aynı dönem içerisinde öğretim üyesi sayısını da 301’den 527 ye çıkarmayı başardı. Artan öğrenci sayısına rağmen fiziki mekan yatırımlarının yanı sıra eğitim öğretim ve araştırma altyapısına yapılan yatırımlar ve öğretim üyelerine sağlanan araştırma destekleri, Üniversitenin hem öğrenciler ve hem de öğretim üyeleri açısından tercih edilirliğini büyük ölçüde arttırdı.

Son beş yıl içerisinde eğitim ve araştırma laboratuarlarına 15 milyon TL civarında yatırım yapan Bülent Ecevit Üniversitesi, yeni bir uygulamayı daha hayata geçirerek Üniversitede bulunan laboratuvarlara ait bilgileri bir web arayüzünde toplayarak bütün paydaşlarının bilgisine sunuyor. Bağlantısı yanda verilen (http://laboratuvar..edu.tr/laboratuvarlar.html) ve140 laboratuarın kayıtlı olduğu web sayfasında, hangi laboratuarda hangi analizlerin yapılabildiği bilgisine yer veriliyor. Söz konusu uygulamanın bölgeye sunulan hizmetlerin çeşitliliği, kalitesi ve böylelikle Kamu-Üniversite-Sanayi işbirliğinin gelişmesinde önemli bir fonksiyon göreceği düşünülüyor. Yatırımlarını, Kalite, uluslarasılaşma ve bölge ile olan ilişkilerin geliştirilmesi önceliklerine hizmet edecek bütüncül bir yaklaşımla sürdüren Üniversite, çalışmaların somut sonuçlarını da almaya başladı.

Yeşil yerleşkeler oluşturma adına son yıllarda önemli yatırım ve projelere imza atan Üniversite, bu hedef odaklı yatırımların sonucu olarak Dünya üniversitelerinin çevreye duyarlılık ve sürdürülebilirlik alanlarında her yıl değerlendirildiği Green Metric (Yeşil Ölçüm) Dünya Üniversiteler Sıralaması platformunda Türkiye üniversiteleri arasında 2014 yılında birinci olma başarısını gösterdi. Benzer bir şekilde, eğitim ve araştırma altyapılarına yapılan yatırımlar ve geliştirilen insan kaynağı potansiyeli ile akreditasyon süreçlerine hız veren Bülent Ecevit Üniversitesinin, Mühendislik Fakültesinde üç (Çevre, Geomatik ve Maden Mühendisliği), Fen Edebiyat Fakültesi’nde bir (Biyoloji) programı MÜDEK ve FEDEK tarafından akredite edildi. Benzer biçimde, Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Türk Kardiyoloji Yeterlilik Kurulu Eğitim Kurumu Değerlendirme Komisyonu tarafından, Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi Mikrobiyoloji ve Biyokimya Laboratuvarlarındaki bazı önemli testler de dünyanın önde gelen kalite kontrol kuruluşları tarafından akredite edildi.

Avrupa Üniversiteler Birliği (EUA) üyesi olan ve mezun ettiği öğrencilerine diplomalarının yanı sıra Türkiye’de ve Avrupa’da sayılı üniversitenin sahip olduğu Diploma Eki Etiketi vererek uluslararası akademik ve mesleki tanınırlık sağlayan Bülent Ecevit Üniversitesi, Avrupa Üniversiteler Birliği (EUA) Kurumsal Özdeğerlendirme Raporunun hazırlanmasına yönelik çalışmalarını da sürdürüyor. Kalite ve uluslararasılaşma hedefine yönelik olarak gerçekleştirilen yatırım ve çalışmalarla cazibe merkezi haline gelen Üniversitede, halen 15 uluslararası akademisyenin görev yaparken 62 farklı ülkeden 521 uluslararası öğrenci öğrenim görüyor.

REKTÖR ÖZER: “KALICI VE SÜRDÜRÜLEBİLİR BAŞARILAR İÇİN ÇALIŞMA YÜRÜTÜYORUZ”

BEÜ Rektörü Prof. Dr. Mahmut Özer konu ile ilgili olarak yaptığı açıklamada, “Bilginin önemi giderek artarken, yenilikçilik ve girişimcilik hem ulusal ve hem de küresel ölçekte en önemli rekabet unsuru haline gelmektedir. Bu durum bir yandan yükseköğretim kurumlarımız arasındaki rekabeti teşvik ederken, diğer yandan ülkemizin küresel ölçekteki rekabet gücüne katkı sunuyor. Bu gerçeklikten hareketle mevcut araştırma olanaklarımızı geliştirmeye ve yeni imkânlar yaratmaya büyük önem veriyoruz. Bir yandan birimlerimizde verilen eğitimin çeşitliliği ve kalitesi ile ilgili çalışmalar yürütürken diğer yandan araştırma kapasitemizi arttırmaya dönük çabalarımızı artırıyoruz. Mesleki eğitimden fen bilimlerine, mühendislikten sağlık bilimlerine uzanan geniş bir spektrumda yürütülen yenileme ve yeni imkânlar yaratma çalışmalarına ayrılan kaynak bu konuya verdiğimiz değeri ve oluşturulan merkezlerin sağladığı imkânların büyüklüğünü gözler önüne seriyor. Yürütülen bu çalışmalara aktarılan kaynakların, orta ve uzun vadede üniversitemize ve tüm yükseköğretim sistemimize kalıcı ve sürdürülebilir başarılar olarak geri döneceğine inanıyorum. Bu vesile ile bütün paydaşlarımızın Üniversitenin sahip olduğu imkân ve kapasite hakkında kolayca bilgi sahibi olabilmelerini sağlamak amacıyla oluşturulan Laboratuvar Altyapı Bilgi Sistemi arayüzünün bölgemizde üniversite-sanayi işbirliğinin gelişmesine katkı sunmasını temenni ediyorum" dedi.