Her geçen gün betonlaşan kent merkezinde TOKİ Üzülmez Projesi için ilk kepçeyi vuran Çakır İnşaat, alışılmışın aksine doğayı ve kültürel dokuyu koruyarak 2018 yılı sonunda ilk etabı bitirmek istiyor…

BİR TEK AĞAÇ İÇİN PROJE DEĞİŞTİ

Türkiye Taşkömürü Kurumu ile ortaklaşa yapılan Üzülmez TOKİ Projesi ihalesini alan Çakır İnşaat, sahaya ilk kepçeyi vurdu. Toplamda 766 konut, 1 camii ve 4 ticari merkezi kapsayan TOKİ 1’inci Etap Projesi’nin Türkiye genelinde örnek proje teşkil edeceğini söyleyen Çakır İnşaat Şantiye Şefi İnşaat Mühendisi Murat İşçi, projenin istenilen tarihte tamamlanabilmesi için Türkiye Taşkömürü Kurumu’na ait lojmanların ve inşaat sahası içerisindeki evlerin biran önce tahliye edilmesi gerektiğini söyledi. 2017 yılı sonunda kaba inşaatta bulunan 63 blok yükselmiş olacak. 2018’in sonunda ise 1’inci etap sona erecek. Firma Üzülmez’in Zonguldak için tarihi ve kültürel açıdan ne anlam ifade ettiğini bildiklerini, bunu için özel çaba gösterdiklerini söyledi.

“BEDAŞ PROJEYE ENGEL ÇIKARTIYOR”

Bu projenin Zonguldak’a yeni bir sosyal yaşam alanı katacağını ifade eden Murat İşçi, bölge halkıyla birebir diyalog halinde olduklarını ancak bazı kurumların projenin önüne adeta set çektiğini belirterek, “Bazı kurumlarda sıkıntılar var. Sanki bu yatırım yapılmasın dercesine bizim önümüze ciddi anlamda engel oluyorlar. Biz bir çözüm üretemiyoruz. 1 tane kurum var 2 buçuk aydır yaptığımız görüşmeler devam ediyor. Bizim firmamız şuan ülkenin çeşitli bölgelerinde konut, adliye, stadyum, bina ve birçok inşaat yapıyor ama Türkiye’nin hiçbir yerinde Zonguldak BEDAŞ gibi kurum görmedim. BEDAŞ’ın operasyon müdürü tek kelimeyle işgüzarlık yaparak işini yapmıyor. Kendisine buradan tekrar rica ediyoruz,lütfen bize yardımcı olsun. Gerekirse EPDK ve ilgili bakanlığa şikayet edeceğiz,Bu bir kamu projesidir ve vatandaşa yapılacak hizmetin önüne kimse geçemez. Bu konuda mülki erkandan destek bekliyoruz” dedi.

AĞAÇLAR İÇİN PROJE DEĞİŞTİ

TOKİ Üzülmez Projesi’nin doğaya ve insana saygılı bir anlayışla planlandığına vurgu yapan İşçi, “Bazı bölgelerde 50-60 yıllık ağaçlar var. Ağaçlar için binaların yerlerini değiştirdik. Bizim peyzajımızda zaten 20 bine yakın ağaç var. Biz burada inşaat yapan bir müteahhit firma değiliz. Onun için ben biran önce binaları yapayımda satayım diye bakmıyorum. Bizim bu konuya insan olarak bakıp ağaçları korumamız gerekiyor. TOKİ ile görüştük, ağaçları kesmek yerine binaların yerlerini değiştirdik. Ancak maalesef bazı vatandaşlar evlerini terk ederken bahçelerindeki ağaçları keserek kışlık odun yapıyor. Bu doğa katliamına son verilmesi için ilgili mercilere resmi yazıyla başvurduk” dedi.

Mustafa ÖZDEMİR: İlk sorum TOKİ’ye bölge halkının bir kısmının olumsuz bakış açısını değiştirmek için neler yapmayı düşünüyorsunuz?

Murat İŞÇİ: Bizim burada isteklerimizi önce söylemek istiyorum. Geldiğimden beri yani 2 buçuk aydır ben burada bir algı yaratmak istiyorum. Burası çok büyük bir alan. 100 dönümün üzerinde ve içerisinde yaşam olan, şantiyenin içinden sokaklar geçen, okula çocuğunu getiren hanımların ve servis hatlarının geçtiği bir bölge. Ankara’daki portakal çiçeği vadisi gibi muhteşem bir yer oluyor burası. Geçmişte Üzülmez, Zonguldak’ın en elit yeriymiş ve bundan sonrada aynısı olabilir. Öncelikle bizde iş güvenliği konusu çok önemli. Biz buradaki imalatımızı yaparken insanların yardımını istiyoruz. Vatandaşların saha içerisine girmemesini istiyoruz. Buradaki vatandaşlar bizimle irtibata geçsin ve bir şey lazım olduğunda yardımcı olalım istiyoruz. Örneğin inşaat sınırları içerisinde olan sınırları ben yasal hakkım olarak kapatabilirim ve buradan kimse geçmeyecek diyebilirim. ama ben yaptım oldu şeklinde bir iş yapmak istiyorum. Buradaki tüm insanlarla tanışmaya çalışıyorum. Hanımlarla, çocuklarla sürekli görüşüyoruz. Sürekli kahveye gidiyorum. Mesela bu şantiyedeki bazı yolları kapatacağım. Kapatacağımız yollardan birisinden geçen çocuklarımız için Biz bir tane servis ayarladık.

ÖZDEMİR: Üzülmez, Zonguldak’ın en eski yerleşim yerlerinden biri. Kültürel ve doğal anlamda gerçek bir cennet. O yapıyı korumak adına neler yapıyorsunuz.

İŞÇİ: Hepimiz aynı toprağın insanıyız. Bakın biz burada iş güvenliğimi alırım ve alanı kapatırım şeklinde bir yol izlemedik. Rat ve Kemerbaca dolmuş duraklarıyla sürekli görüşüyoruz. Çınartepe ve Baştarla Muhtarı ile onlarla yapılacak çalışmaları sürekli anlatıyoruz. Camii hocalarıyla görüşüp sürekli konuları anlatıyoruz. Bazı bölgelerde 50-60 yıllık ağaçlar var. Ağaçlar için binaların yerlerini değiştirdik. Bizim peyzajımızda zaten 20 bine yakın ağaç var. Ben burada inşaat yapan bir müteahhit değilim. Onun için ben biran önce binaları yapayımda satayım diye bakmıyorum. Biz bunu insan olarak bakıp ağaçları korumamız gerekiyor. Ağaçlar bizim için çok önemli ve bu ağaç için dediğim gibi binaların yerlerini değiştiriyoruz. Gelik Kapı sevdalık yolu diye biliniyormuş. İnsanlar burada eskiden gençken yarenleriyle burada geziyormuş. Projemizde bu yol araç yolu olacaktı. Biz burayla ilgili TOKİ’yle sürekli konuştuk ve görüştük orayı trafiğe kapalı alan yapacağız. Biraz doğayı biraz insanların hatıralarını yani dokuyu koruyarak çalışıyoruz. Biz istiyoruz ki vatandaşlar da halkta yardımcı olsun. Bizden istedikleri beton mu? Hemen yapalım. Birde bu alanda Cami, Üzülmez İlkokul ve anaokulu, Küp evler ve PTT santral binası duracak. Onlarda benim şantiyemin içerisinde benim dokunmamın yasak olduğu binalar.  

ÖZDEMİR: Üzülmez TOKİ projesinin ilk gündeme geldiği yıllarda zemin problemi olduğu, altından geçen zengin kömür damarları nedeniyle yaşanan tasman ve çökmelerin ileride sorun olabileceği söylenmişti. Siz yüklenici firma olarak tedbir aldınız mı? Siz neler düşünüyorsunuz?

İŞÇİ: O benim yorumumun üzerindedir. TOKİ, Türkiye’de birçok yerde çeşitli üst yapılar yapan çok ciddi güçlü bir devlet kurumu. Ciddi bir tecrübesi var. Bu tecrübeyi de artık çeşitlendirmiş durumda. Kendisi bir işi kontrol ederken bir de aynı işi tuttuğu bir müşavire denetletiyor. Biz yapım ihalesine girmeden önce TOKİ gelip zemin etüdü yaptı. Bizim sadece burada tedirgin olduğumuz şey, alanda dere yataklarının olması. Fakat şöyle bir avantajımız var. Karaelmas Sanayi Sitesi yapılırken çok akıllı davranmışlar. Buradaki suyu bir yerde toplamışlar. Su çok önemli bir güçtür. Bizim mühendisliğimizde ‘suyun önünü kesemezsin ancak yol verirsin’ deriz. Sanayi yapılırken buna çok güzel yol verilmiş. Şu ihale kapsamında burada çok ciddi bir altyapı projesi var. Bu bölgenin içinin yağmur suyu, atık su, galeri sistemleri çok ciddi bir iş. Benim idaremde bunu bende ihaleye çıkacağım. Biz bunu Ankara yoluna aşağıya kadar bağlıyoruz.

ÖZDEMİR: Siz uzun yıllar inşaat sektöründe farklı illerde görev aldınız. Üzülmez TOKİ Projesi’ni bu anlamda nasıl buluyorsunuz?

İŞÇİ: Bu proje benim için diğerlerinden çok değişik bir proje. Kentsel dönüşüm içerisinde çok projede çalıştım. Coğrafi anlamda dediğinizde bu proje Türkiye’deki çok nadir projelerinden biridir. Hatta burası bittiğinde Türkiye’de örnek olacaktır. Burada çalışan teknik arkadaşlarım ve saha mühendisleri bu projede aldıkları görev nedeniyle çok ciddi bir tecrübe alacaklar. Sonrasında ise büyük ihtimalle bir çok şantiyeye şef olarak gidebilecektir.

ÖZDEMİR: TOKİ Projelerinin kalitesi, ses ve ısı yalıtımı konusunda vatandaşın negatif bir ön yargısı var. Bu eleştiriye takılıyor musunuz?

İŞÇİ: Tünel kalıp sistemle yapılan kaba yapı oldukça sağlıklı ve güçlüdür. TOKİ’nin en büyük hedef güçlü bina, depreme dayanıklı binalar yapmak. TOKİ’de bunu önemli bir hassasiyet görüyor ve hiçbir şekilde bu konuda taviz vermiyor. Küçücük basit bir demirin daha burada hesabı yapılıyor. Mantolama ve ısı yalıtımı ve bir çok mevzuat açısından çok kaliteli binalar yapılacaktır.  

ÖZDEMİR: Bölgede ciddi bir iş güvenliği riski var. Yıkılmayan bina var mı? Bu konuyla ilgili sorun yaşıyor musunuz?

İŞÇİ: Bölgede şuan TTK lojmanları ve 6 tane direnç gösteren hane var. Biz 2 ay önce valiliğe bununla ilgili bir yazı yazdık. Bize yer tesliminin yapıldığını ve alanda yaşamın olduğu ve buranın boşaltılmasını istedik. Önce bölgede oturanlara bir süreç verileceğini ve sonrasında elektrik ve suyu kesilecekleri söylendi. İnsanlar haklılar yıllardır burası bir sürüncemede kaldı. Araçları, kamyonları, kule vinci görünce de zaten bölgeden taşınıp ayrılanlar oldu. Ama dediğim gibi hala çıkmayanlar var.

ÖZDEMİR: Şuan inşaat hangi aşamada?

İŞÇİ: Şuan kazı devam ediyor. Kalıplarımız ve bütün makinelerimiz geldi temel atıyoruz.

ÖZDEMİR: Özellikle son dönemde Üzülmez’de ciddi anlamda ağaç katliamı yapıldığı yönünde şikayetler alıyoruz. Size de yansıyan benzer sorunlar var mı?

İŞÇİ: Biz bununla ilgili yazılar da yazdık. Buradaki ağaç katliamı gördüğümde vatandaşa kalkıp da yapmayın etmeyin diyemiyorum. Sana ne dediğinde bir şey diyemiyoruz. Ama bu durum bizi rahatsız ediyor. Ben TTK’ya da Orman Müdürlüğü’ne de bununla ilgili yazı yazdım. Ağaç katliamının durmasını istedik. İnsanlar evlerinden taşınırken ağaçları da alıyorlar dedik. Orman Müdürlüğü’nden bana bir yazı gelmedi. TTK’dan da buranın artık sorumlulukları dışında olduklarını söylediler. Fakat TTK’nın burada ciddi bir para harcayarak burada ağaç çalışması yaptığını da biliyorum.

ÖZDEMİR: Peki projenin ilk etabı ne zaman tamamlanacak?

İŞÇİ: 2017 yılı bizim kaba inşaatın ciddi anlamda hareketlendiği dönem olacak ve 7 kat 63 blok yükselmiş olacak. 2017 yılı sonunda kaba inşaatın büyük kısmı biter. Ama 2018’de peyzajıyla, bağlantılarıyla, ince işleriyle 2018 yılında ilgileneceğiz. Yani kısacası 2018 sonunda burası biter ve teslim ederiz. Ama şu da var. Buradaki insanlar ne zaman burayı tahliye ederse o zaman bu dediğimiz tarihe yetişmiş olur.

ÖZDEMİR: Röportajın başında sorun yaşadığınız kurumlar olduğunu söylediniz. Ne gibi problemler yaşadınız?          

İŞÇİ: Biz firma olarak da şahsım olarak da birçok bölgede çalıştım. Her bölgenin karakteristik bir yapısı var. Her şehrin kendince bir dili var. 5 parmağın 5’nin bir olmadığı gibi. Fakat çoğu şehirde yatırım olduğu için insanlar da buna yardımcı oluyorlar. Ben 2 buçuk aydır buradayım. Zonguldak halkına bunu çok söylüyorum. Ben halkı ve kenti çok sevdim. Gerçekten insanları çok samimi sıcak ve içten insanlar. Bunu gördüm. Burayı o yüzden çok beğendim. Ancak bazı kurumlarda sıkıntılar var. Sanki bu yatırım yapılmasın dercesine bizim önümüze ciddi anlamda engel oluyorlar. Biz bir çözüm üretemiyoruz. 1 tane kurum var 2 buçuk aydır yaptığımız görüşmeler devam ediyor. Bizim firmamız şuan ülkenin çeşitli bölgelerinde konut, adliye, stadyum, bina ve birçok inşaat yapıyor ama Türkiye’nin hiçbir yerinde BEDAŞ gibi kurum görmedim. BEDAŞ’a defalarca yazı yazdık, ikili görüşme yaptık. Diyor ki bizim için hız çok önemli. İnşaatla ilgili süremiz sıkıntılı diyoruz. Burası 150 milyon TL iş 650 gün süre verilmiş durumda. Öyle bir aymaz bir tutumla karşılaşıyoruz ki. Bize çözüm üretmiyorlar. Mesela çalışmalarımızı bölge bölge yapıyoruz. Şuan çalıştığımız yerde 3 tane konut var. Bu konutları biz TOKİ kapsamına aldık. Valilikle görüştük ve buradan bunların çıkarılması ve ‘elektrik ve suları kesilsin’ dedi. BEDAŞ’ta bir operasyon müdürü var bu arkadaş bize randevu verirken bir laf ediyor. Mesela görüşmemizde dedi ki, ‘ben eğer ki iyi niyetli davranmazsam size 1 aydan önce randevu vermezdim’. Kusura bakma da sen bu randevuyu vermek zorundasın. Ben burada kamu adına varım. Ben vatandaşın yararına olan bir projeyi sana engelletmem. Orada İbrahim Bey var. Müthiş bir insan. İşini çok iyi bilen ve değerli bir insan. Onu onore etmemiz gerekiyor. Ama diğer arkadaş hiçbir şeye karışmıyor. Diyorum ki ona, ‘direği almasını, kablo çekmesini, işçiliğini ve malzemesinide ben yapacağım. Olur ver benim önümü aç.’ Onu bile kabul etmiyor. Ne söylesek süreç alır diyorlar. Şimdi benim gözümde BEDAŞ eşittir ‘süreç alır’. Bu adam buraya iş yapmamak için gelmiş. Kendisini Enerji Bakanlığı ve EPDK’ya şikayet edeceğiz. Valiliğe bununla ilgili yazıyı yazdık. Bizim BEDAŞ’tan istediğimiz tek şey şu. Teknik şartlarla önümüzü açın. Biz ne para, ne pul, ne malzeme istemiyoruz. Onların yapması gerekeni de biz yapacağız. Yeter ki önümüzü açsınlar. Bizim önümüz açılsın ve biran önce yapılsın ve bu hizmeti vatandaşa teslim edelim. Ben bu binaları geç yaptığımda beni maliyet olarak etkileyecek. Bu yaptıklarını tam olarak iş güzarlık olarak görüyorum. İlgili şahsı tanımıyorum, 2 kere görüştüm. Kendisi Ankara Sincan’dan gelmiş ve başka bir yere gitme çabasında diye duyumlar aldım.

ÖZDEMİR: Vakit ayırdığınız için teşekkür ediyoruz.

İŞÇİ: Ben teşekkür ediyorum. Bu proje Zonguldak’a çok şeyler katacak. Bizde bu anlamda Zonguldaklıların desteğini bekliyoruz.