BİR BONZAİ TORBACISININ İTİRAFLARI

“BONZAİ FETÖ’DEN BETER!”

Yüzyılın vebası bonzai can almaya devam ediyor. Özellikle 16 – 25 yaş arası gençlerin merakla başladığı bonzaiye ucuz olması nedeniyle çok çabuk ulaşılabiliyor. İçeriğindeki kimyasal maddeler nedeniyle yüksek dozda kullanımı halinde ölüm riski taşıyan bonzai, Zonguldak’ta son 2 yılda kent merkezinde 3, Ereğli’de 2 gencin ölümüne neden oldu. Halkın Sesi’nin görüşlerine başvurduğu Bülent Ecevit Üniversitesi Psikiyatri Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nuray Atasoy, bonzainin beyni öldüren çok etkili bir kimyasal maddeler içeren uyuşturucu olduğuna dikkat çekerek, velilerin çocuklarının yaşamını yakın takibe almaları gerektiğini uyuşturucu kullanımında erken teşhisin tedavide önemli olduğuna vurgu yaptı.

Halkın Sesi’nin ulaştığı bonzai torbacısı anne babaların kulağına küpe olacak, insanın kanını donduran itiraflarda bulundu. Bonzai kullanımının liselere kadar indiğini, her şeyin bir merakla başladığını söyleyen torbacı, anne babaların çocuklarını göz hapsine almaları gerektiğini söyledi. Zonguldak’ta 5-6 yıldır bonzai satışı olduğunu ancak kullanımının son 1-2 yıldır önlenemez şekilde yaygınlaştığını dile getiren torbacı, “Bonzai sorunu sadece polisiye tedbirlerle çözülemez. Türkiye’de uyuşturucu baronları planlı bir şekilde gençleri bu tuzağa düşürüyor. Özellikle kadın kullanarak gençleri bonzai tuzağına çekiyorlar. Bonzai FETÖ’den de tehlikeli bir illet. Biran önce çözüm bulunmazsa daha çok canlar yanar” dedi.

Halkın SESİ:  Uyuşturucuyla nasıl tanıştın? Ne zamandır bonzai kullanıyorsun?

Torbacı: Uyuşturucuya çocuk yaşta esrarla başladım. Bally, tiner gibi aklınıza gelebilecek her türlü uyuşturucuyu denedim. Uyuşturucu parası bulamayınca hırsızlık yaptık. Bonzai Zonguldak’ta son 5 yıldır var. Zonguldak’a ilk geldiğinden beri kullanıyorum.

Halkın SESİ:  Torbacılığa nasıl başladın?

Torbacı: Gayrimeşru alemde her bir içici torbacıdır. Cebinde parası olan gider bonzaiyi bulur. Ben daha çok para kazanmak, zengin olmak hayaliyle değil uyuşturucuyu temin edebilmek, daha sık içebilmek için torbacılık yaptım.

Halkın SESİ:  Bonzai trafiği Zonguldak’ta nasıl çalışıyor? Nereden geliyor, kimler satıyor?

Torbacı:  Bonzai’nin başkenti İstanbul Kuştepe, Ankara Doğantelepe ve İzmir Buca ama esas malın kaynağı Güneydoğu Bölgesi. Özellikle Diyarbakır Bağlar’dan geliyor. Herşey dönüp dolaşıyor örgüte dönüyor. Uyuşturucunun geliri PKK’ya gidiyor. Uzun yıllar Ankara’da yaşadığım için uyuşturucu baronlarının en büyüklerinin Güneydoğu’dan olduğunu iyi biliyorum. Zonguldak’ta da bu işi yapan belli başlı isimle var. Polis bunların hepsini tanıyor. Ayrıca il dışından gelen üniversite öğrencileri de uyuşturucu trafiğinde önemli bir rol alıyor. Üniversite öğrencileri daha çok hap ve benzeri bağımlılık yapan maddeler kullanıyor. Genelde telefonda yakalanmamak için Ekmek lazım, halı sahaya gidiyoruz evde kranpon var mı veya evde şeker bitmiş varsa biraz ödünç verir misin gibi kelimelerle tabir ediyoruz.

Halkın SESİ: Bonzainin ucuz oluşu hızla yaygınlaşmasına neden oluyor. Bu doğru mu?

Torbacı:  Bonzainin 3 gramı, yani bir pet su şişesinin kapağı dolacak kadar olan bonzai yaklaşık 200 TL. Bir torbacı 200 liraya aldığı bonzaiyi 2 bin 500 liraya piyasada satabiliyor.  Buda her içiciyi yeni bir satıcıya dönüştürüyor.  Bir serçe parmağının yarısı kadar 3 içimlik bonzai 50 TL.

Halkın SESİ: Gençler arasında bonzai dışında aşka ne gibi uyuşturucu madde kullanımı yaygın? Sen nasıl temin ediyorsun?

Torbacı:  Ankara’dan bonzai, İstanbul’dan Kuştepe mahallesi jamaıca, selvi, sevo gibi kimyasal maddeler alarak Zonguldak’a getirdim. Genelde mal almaya gittiğimizde yanımızda kız oluyor. Kuştepe’nin mahalle girişinde karakol var ve yanında kız olduğunda rahatlıkla giriş çıkış yapabiliyorsun. Taksiyle mahalleye kesinlikle giremezsin. Çoğu zaman iç çamaşırımızda, cinsel organımızda bantlayarak malı getiriyoruz.

Halkın SESİ: Daha çok nerelerde yaygın olarak kullanılıyor ve bonzai sende ne gibi reaksiyonlar yarattı?

Torbacı: Kimsenin olmadığı yerlerde, eski binalarda, dereler, köprüler, ormanlarda içiliyor. İlk içtiğimde kapıyla, kalemle bile konuştum. Ben daha çok ormanlık arazide içiyordum. Çünkü içince kendimi ormanın kralı gibi hissediyorum. 1 hareketimle ağaçlar yerinden oynuyor. İnsan halüsinasyon görüyor. Çoğu zaman ne yaşadığımı hatırlamıyorum bile.

Halkın SESİ: Sana göre bonzai nasıl bitirilir?

Torbacı:  Biz 7 kişiyiz hepimiz Zonguldak’ta bu torbacıları kuruturuz. Yeter ki devlet bize iş versin. Biz işsiz olduğumuz için tedavimizi olamıyoruz işsiz olduğumuz için uyuşturucuya kendimizi veriyoruz. Hem bırakırız hem sattırmayız. Devlet bize sahip çıksın arkamızda dursun biz bunların kökünü kazırız. Bonzai satıcıları FETÖ’den 5 bin kat daha tehlikeli. Çok iddialı konuşuyorum. Narkotik müdürü beni alacak. Güzelce giyinip traş olacağız. Ayakçıyı değil babaları buldururum. İstanbul’da Ankara’da evlerini tek tek gösteririm. Ben onları bitiririm sonunda bende biterim ama olsun. Bu halimle zaten yaşayan bir ölüyüm.  İç organların tamamen bitmiş durumda. Geçenlerde arkadaşlarımla halı sahada maç yapmak istedim. Maçın başında sahadan çıktım. Koşamadım. Biraz ilerde merdivenlerde oturdum ağladım. İşte bu dedim. Kimsenin yapamadığını ben kendi kendime yaptım.

Halkın SESİ: Polis neden bonzai ile mücadelede yetersiz kalıyor?

Torbacı: Ben 7 ay boyunca narkotikle çalıştım ama beni kandırdılar. İş sahibi yapacağız dediler. Sonra işleri bitti bizi sattılar. Sahip çıkmadılar.  Zonguldak polisi her şeyin farkında. Kimin ne yaptığını çok iyi biliyor. Sürekli baskınlar yapılarak bonzai satıcıları yakın markaja alınmalı. Bonzai değil ama esrar kullanan polisler tanıyorum. Hatta geçmişte birlikte içtiğimiz bile oldu. Kısacası sineklerle uğraşmak yerine bataklığı kurutmak lazım.  

Halkın SESİ: Bonzai kullanımı Zonguldak’ta neden bu kadar yaygın?

Torbacı: İçici çoğaldı. Daha önce sayılıydı. Şimdi sosyete çocuğu bile bonzai içiyor. Başlangıçta yeni bir heyecan ve merak olarak başlıyorlar. Sonra yüzde 100 bağımlılık yapılıyor. Esrar bağımlılık yapmaz. Bu esrar gibi değil. Bunun için değişik bin bir çeşit zehir var. Bağımlılık yaptırıyorlar insana. Yapsın ki para kaldıralım diyorlar. Zonguldak’ta hap satışı ve kullanımı da var. Heykel, Taşova, camgöz, lelik, kalp, mercedes diye tabir edilen haplarda var, kokain de var.  1 tane hap 30 TL’ye satılıyor. 2 buçuk saat kafası var. Merdiven altı 8, merdiven üstü 10 TL’ye satın alınıyor, içiciye 30 TL’ye satılıyor.

Halkın SESİ: Bu işten çok para kazanan var mı?

Torbacı: Karı koca bu beraber bu işleri yapanlar var. Evlerini arabalarını alanlar kendilerine iş yeri açanlar yani çok büyük paralar kazananlar var. 5 katlı bina yaptıranlar bile var. Ama genelde içiciler daha çok uyuşturucu bulabilmek için bu işi yapıyor.

Halkın SESİ: Son dönemlerde ölümler oluyor. Sen hiç korkmuyor musun?

Torbacı: Ben yıllardır şarap içtiğim için ciğerimde kocaman bir kabuk beslemişim. Yani vücudun pisliğe ihtiyacı oluyor bir zaman sonra. Ciğer kabuk bağlamış durumda. Hastanede o kabuğu aldırsan yaşayamazsın. Yani o kabuğun sürekli içerde beslenmesi gerekiyor. Yani biz artık içince bir zaman sonra alışıyorsun. Ben haftada 1 gün sigara ucu kadar içiyorum oda beni dinç tutuyor.

Halkın SESİ: Son olarak neler söylemek istersin?

Torbacı: Yavaş yavaş iç organlarımın bittiğini hissediyorum. Kendi adıma umudumu kaybettim ama başka çocukların ölmemesi için üzerime düşeni yapmaya hazırım. Yeter ki başka analar ağlamasın.

 

 

Bülent Ecevit Üniversitesi Psikiyatri Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nuray Atasoy:

"BONZAİ BEYNİ ÖLDÜRÜYOR"

Halkın Sesi’nin görüşlerine başvurduğu Bülent Ecevit Üniversitesi Psikiyatri Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nuray Atasoy, bonzainin beyne yıkıcı etkileri olan tüm diğer zehirli maddeler gibi beyin için oldukça tehlikeli bir madde olduğunu belirterek, bazen bir defa kullanımda bile, beynin algılama, yargılama,  öğrenme ve hafıza da yıllar boyu süren bazen de kalıcı olan bozulmalara neden olabileceğini söyledi.

Bonzai kullananlarda ilerleyen süreçte dikkat ve düşünce yapısında bozulmalar ve demans benzeri sendromlar ortaya çıkabileceğine de dikkat çeken Atasoy, “Fiziksel olarak ise bonzai kullanımı anında ve sonrasında kişide ortaya çıkan semptomlar; Yorgunluk, konuşma bozukluğu, yürüme bozukluğu, gözde kanlanma ve morarma, göz bebeğinin ışığa tepkisinde farklılıklar, mide ve bağırsak problemleri, duyma problemleri (yankı, ses kaybı), karaciğer hasarı  şeklinde sıralanmaktadır” dedi.

“KALP YÜKSEK RİTME AYAK UYDURAMIYOR”

Her sentetik kanabinoid içeriği farklı olduğu için bireysel farklara da bağlı olarak Maddenin  alınmasından 3-5 dakika sonra yoğun bir ölüm korkusu ile beraber adeta bir panik tablosu yaşatmaktadır. Kalbin atışları anormal yükselmekte, bazen de yüksek ritme ayak uyduramamakta ve durmaktadır.

PROFESÖR ATASOY’DAN BONZAİ İLE İLGİLİ İLGİNÇ SAPTAMALAR

·   * Bonzai sentetik kanabinoid olarak tanımlanan bir maddedir. Yanlış bir algıya sebep olan ismi maddenin bitkiselmiş gibi algılanmasına sebep olmaktadır.

·   * Bonzai tezgah altı laboratuarda üretilmekte, pek çok madde yapraklara emdirip bunu piyasaya sürmektedirler.

·   * Psikiyatri kliniklerinde bonzai kullanımına bağlı ciddi sağlık sorunlarıyla bazen hayat boyu devam eden şizofreni benzeri tablolarla karşılaşılmaktadır. 

·   * Kullanan bireylerin verdikleri ifadelerden anlaşıldığı kadarıyla sentetik kanabinoidlerin  bir sakıncası da öğrencilerin okul harçlıklarıyla alabilecekleri  kadar ucuz olması.
Bağımlıların çoğu, merak sebebi ve ‘bir kereden bir şey olmaz’ düşüncesi ile madde kullanmaya başlarlar.

·   * Kısa dönemde bir zararı hissedilmez. Ancak kullanım giderek sıklaşır ve daha önce kullanılmış olan dozlar ‘keyif’ vermez hale gelir. Daha yüksek dozlara ihtiyaç duyulur. Doz arttıkça her şey kötüye gider. ‘Bu son kullanımım’ diyerek kullanımlar sıklaşır.

*  * Maddeyi bırakma isteği, maddeyi alma hissinden daha kuvvetli olduğu için kişinin bu aşamada desteklenmesi ve umut verilmesi onun "bırakabilirim" inancını destekler. Tedavinin bu dönemde çok büyük etkisi olur.

* Bağımlılık ömür boyu devam eden  bir  süreçtir bu nedenle tedavi ve rehabilitasyon süreci bazen ömür boyu devam etmelidir.

·   * Gençlerde madde ve alkol kullanımını erken fark etmek ve bağımlılığı oluşmadan önlemek önemlidir.  Haksız yere suçlamamak, dikkatli davranmak gerekli. Bu dönemde en erken yapılması gereken davranış ergenle sağlıklı iletişim kurmaya çalışmak.

·   * Önemli olan yaşına ve beklentisine uygun bilgi vermektir. Meraklandıracak, ilgi çekecek şekilde anlatmaktan kaçınmalıdır. Çocuklarımıza küçük yaşlardan itibaren kendilerini, bedenlerini korumayı ve riskli durumlarda hayır demenin gerektiğini öğretmeliyiz.