Çaycuma Belediye Başkanı Bülent Kantarcı 4 Aralık Dünya Madenciler Günü nedeniyle yaptığı açıklamada, havzanın daralmasına koşut olarak geliştirilen politikalara itiraz ederek, “Ülkenin yürüttüğü ekonomik gelişim savaşında, Ulusal Kurtuluş Savaşı’ndan daha çok şehit verdikten sonra değişen konjonktüre dayalı olarak işsiz ve geleceksiz bırakılan kente vaat edilen tek şey doğal değerlerimizi tarumar eden kirli teknoloji ürünü yatırımlar olamaz. Sağlıksız kentlerin sağlıksız çalışma ortamlarında ölmek Zonguldaklıların kaderi değildir” dedi.

Çaycuma Belediye Başkanı Bülent Kantarcı 4 Aralık Dünya Madenciler Günü nedeniyle bir açıklama yaptı. Başkan Kantarcı yaptığı açıklamada, “Zonguldak Kömür Havzası’nın büyük zorluklar yaşadığı bir dönemde Dünya Madencilik Günü kutlanıyor. Adeta kömür üretemez duruma getirilen Havza, üretim yapamadığı gibi ne yazık ki istihdam da yaratamıyor. En kötüsü kömür havzasının geleceği konusunda herkesin bir senaryosu varken bunlar paylaşılmıyor, tarafların tartışmasına açılıp üzerinde uzlaşılan konular kentsel politika haline getirilmiyor. Farklı pek çok sektörde Türkiye’nin Paris İklim Anlaşması’nın tarafı haline gelmesinin, kendi alanlarında ne gibi sonuçlar doğuracağı tartışılır, uyum çalışmaları başlatılırken, sonuçlarından birinci derecede etkilenecek Zonguldak, böyle bir gelişme yokmuş gibi davranıyor, sorunu hiç konuşmuyor. Kenti geleceksizliğe mahkûm eden bu vurdumduymazlık kabul edilemez” dedi.

ZONGULDAKLILARI YURDUNU, BABA TOPRAĞINI TERKE ZORLAYIP GÖÇ YOLLARINA SEVK EDEN BU ADALETSİZLİK DURDURULMALIDIR

Bir maden kenti olan Zonguldak’ın kömürle var olduğunu söyleyen Kantarcı, “200 yıl öncesinde ahşap iskeleli bir köyden ibaret olan kentimiz, kömürün bulunuşuyla birlikte hızla büyüdü, bir endüstri bölgesi haline dönüştü. Gelişimini ‘Cumhuriyet’in ilk kenti’ olma onuruyla taçlandıran Zonguldak,Türk ekonomisine,uzun yıllar, ‘can damarı’ olarak hizmet etti. Bu uğurda binlerce evladını yerin altında şehit eden kentimize, dünyada ve ülkede yaşanan ekonomik gelişmelere koşut olarak, şimdi, başka bir işlev yüklenmeye çalışılıyor. Şurası çok açık ki, yalnızca kentsel dinamikleri değil, neredeyse tüm Zonguldaklıları dışarıda bırakıp, onların görüşlerini almaya hiç gerek duymadan oluşturulan politikalar kentin doğal ve tarihi değerlerinin talanına, güvencesiz ve sağlıksız çalışma koşullarına dayanıyor. Zonguldaklıları yurdunu, baba toprağını terke zorlayıp göç yollarına sevk eden bu adaletsizlik durdurulmalı, başta sektör temsilcileri ve bilim insanları olmak üzere ilgili tüm çevrelerin katılımıyla adil dönüşüm sağlayacak politikalar oluşturulmalıdır” dedi.

KENTİN TÜM DEĞERLERİNE SAHİP ÇIKAN BİR TUTUM VE KARARLILIK İÇİNDE OLMALIYIZ

Kantarcı açıklamasını, “Zonguldaklılar olarak önümüzdeki en önemli görev, kentin tüm değerlerine sahip çıkan bir tutum ve kararlılık içinde olmaktır. Ülkenin yürüttüğü ekonomik gelişim savaşında Ulusal Kurtuluş Savaşı’ndan daha çok şehit verdikten sonra değişen konjonktüre dayalı olarak işsiz ve geleceksiz bırakılan kente vaat edilen tek şeydoğal değerlerimizi tarumar eden kirli teknoloji ürünü yatırımlar olamaz. Sağlıksız kentlerin sağlıksız çalışma ortamlarında ölmek Zonguldaklıların kaderi değildir. Bu kaderi hep birlikte değiştireceğimize inanıyor, yerin yüzlerce metre altında her türlü zorluğa karşı koyarak doğayla mücadele eden tüm maden emekçilerinin Dünya Madencilik Günü’nün kutluyorum. Bu vesile Uzun Mehmet’ten bu yana ülkesine değer katmak için zifiri karanlıklarda yaşamını yitiren tüm şehitlerimize Allah’ta rahmet, halen çalışmakta olan madenci kardeşlerime her türlü kazadan uzak bir çalışma ortamı diliyorum” diyerek tamamladı.